TEST K - Bölüm 29
Bölüm 29 – Boşluk
Hızla kuzey kapısına doğru giden Kita ve Nist başlattıkları bu mücadeleden umutlulardı. Fakat bu mücadelenin en kilit parçası onlardı.
Başkent Termia’nın görkemli silueti gözükmeye başlamıştı. En belirgin olarak ise ülkenin ortasındaki Kraliyet Sarayı göze çarpıyordu.
Yaklaştıkça gözüken alevler ve sesler çoğalıyordu fakat bir gariplik var gibiydi.
“Neredeyse geldik! Hazır mısın Nist!”
“Doğduğum günden beri efendim!” dedi Nist kaşlarını çatarak.
Kapıya doğru yaklaştıkça büyük bir ordu bekleyen Kita ve Nist kimseyi göremiyordu.
“Kimse yok mu? Nerede bunlar, bu kapıyı boş bırakmış olamaz değil mi?” diye sordu Nist.
Kita kuşkulu gözlerle ileri barak “Dikkatli olalım, tuzak olabilir.” dedi.
“Bundan sonrasını atlarımız ile gitmeyelim, kimse yoksa dikkat çekmek iyi olmaz.” Dedi Kita.
Ardından atlarını yakında bir ağaca bağladılar ve yürüyerek kapıya doğru ilerlediler. Kapı artık gözle görülüyordu ve önünde tahmini 25-30 kişi görünür oldu.
“Sadece bu kadar kişi mi tutuyor burayı? Gerçekten bir gariplik var!” dedi Nist.
“Yaklaşalım bakalım, göreceğiz…”
Uzaktan gördükleri bu kişiler yaklaştıkça tanınır olmaya başladı. Üzerlerindeki “S” amblemini görmeleri ve beyaz kırmızı kıyafetli Syber’ın en önde durması ile akıllarındaki sorular birer birer silindi.
“Bu şerefsiz…Kendine çok güveniyor!” dedi Kita.
Ardından Syber’ın yanında bir kişinin daha olduğunu fark eden Kita, Nist’e doğru dönerek,
“Şu yanındaki kızıl saçlı kim tanıyor musun?” dedi.
Nist yüzünü kaşıyarak “Şimdi anlaşıldı neden bu kadar az kişi oldukları, o yanındaki 1.Klan lideri Sai efendim.”
“Tehlikeli mi?” diye sordu Kita.
“En az Syber kadar tehlikeli evet fakat güç düzeyini tam olarak bilmiyorum sadece duyduğum birkaç dedikodu var o kadar…”
Bu sırada artık kapıya gelmiş olan Kita ve Nist’i en önde Syber ve Sai karşıladı.
“Bakıyorum ki ordunu hiç eksik etmiyorsun.” Dedi Kita ukala bir şekilde.
“Sizle bir alakası yok, sizi gebertirken başkaları sızmasın diye kapıda duracak onlar. Kellenizi biz alacağız merak etme!” dedi Syber tehditkâr bir şekilde.
Bu sırada Sai kızıl saçlarını arkaya attı ve Kita’ya bakarak,
“Demek meşhur T.K sensin. Umarım iyi dans edebiliyorsundur senden beklentim büyük” dedi.
Kita Sai’yi görmezden geldi ve Nist’e döndü.
“Hızlıca bitirelim şu işi dedi!”
Aralarında konuştuklarını gören Syber bir elini ileri diğer elini de Sai’ye doğru tutarak, “ Gene kendi aranızda konuşuyorsunuz fakat bu sefer kaçmanıza izin vermeyeceğim, Teknik: Hi.”
Syber’ın yaptığı teknik ile dördünün bulundukları konum değişti. Bulundukları yer aynı bir kar küresinin içi gibi bembeyazdı ve Sai ve Syber dışında kimse yoktu.
Şaşkınlığını gizleyemeyerek Kita, “Ne oluyor lan! Neredeyiz biz?” diye bağırdı.
“Boşluğa hoş geldiniz, iyi bakın sonunuz burada olacak!” dedi Syber.
Nist Kita’ya dönerek,
“Efendim bu Syber’ın bir tekniği, istediği kişileri bu boşluğa çekiyor. Buradan çıkmanın iki yolu var. Ya Syber kendi isteği ile tekniği bitirecek ya da Syber’ı öldürmemiz gerecek.”
“İkinci seçenek daha olası gibi” dedi Kita.
“Bu kadar konuşma yeter!” diye bağıran Syber zincirlerini çıkararak koluna doladı.
Bu sırada Sai’nin eli boş gözüküyordu.
Bunun silahı yok mu?
“Efendim lütfen Syber’ı bana bırakın.” dedi.
Bu cümleyi kurarken arkasında çok derin şeyler olduğu belliydi.
Kita kafası ile Nist’i onayladı.
“Teşekkürler efendim.”
Kita’ya ise 1.Klanın lideri Sai kalmıştı.
Sai gözlerini açarak “Hadi dans edelim” dedi.
Başlıyoruz!
Kita katanasını çekti ve hemen Teknik : Hikari’yi kullandı.
Şimşek gibi ileri atılan Kita’nın saldırısından Sai tam zamanında havaya zıplayarak kaçındı.
Tekniğini kaçıran Kita, yere inen Sai’nin sol yumruğu karşıladı.
Sai’nin yumruğu ile sarsılan Kita daha kendine bile gelemeden, Sai sol kolunda gizli olan bıçağı ile Kita’nın boğazına doğru saldırdı.
Kita Sai’nin bu saldırısını son anda engelledi.
Demek gizli bıçağı varmış, ayrıca cüssesine göre çokta güçlü!
Bu sırada Nist ve Syber kapışıyorlardı.
Nist Syber’a doğru bir hançer fırlattı fakat isabet etmedi.
Bu sırada Syber Teknik:Hikari’yi kullandı ve kolunda doladığı zincirlerin ucu alev aldı. Alevli zincirini havada çevirerek Nist’e doğru fırlattı.
“Gel bakalım buraya!”
Nist kaçınmaya çalışsa da zincir son anda Nist’in bacağına dolandı.
Bacağındaki alevli zincirin etkisi ile Nist büyük bir acı hissetti.
“Ahhh!! Teknik:Zero!”
Bacağı hafiften yanan Nist hemen daha demin fırlatıp ıskaladığı hançerine ışınlandı. Syber’ın arkasında beliren Nist Syber’a sağlam bir tekme attı. Tekmenin etkisiyle geriye doğru düşen Syber tökezledi.
Ayı anda Kita ve Sai ‘nin savaşı devam ediyordu.
Sai gülerek “Gayet güzel dans ediyorsun T.K uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim” dedi.
“Peki bakalım buna karşı ne yapacaksın! Teknik: Mie”
Kullandığı teknik ile Sai bir anda Kita’nın önünden kaybolmuştu.
Yok mu oldu? Hayır buradan çıkamayacağını biliyorum… O zaman görünmez oldu sanırım.
Şunu yapsam…?
“Teknik:Ain”
Kita’nın ileri doğru attığı görünmezlik küresi, gizlenen Sai’yi ortaya çıkardı.
“Demek buradasın!”
Ortaya çıkan Sai sinirli bir ifade takındı.
“Sai! Neden gücünü kullanmıyorsun!” diye bağırdı Syber.
“O zaman işin ne eğlencesi kalır Syber? Biraz daha eğlenmek istiyorum…”
Nasıl yani kendini tutmuş hali mi bu?
Bu sırada toparlanan Syber zincirleri ile Nist’e doğru saldırmaktadır.
“Bu sefer aynı hata düşmeyeceğim!” dedi Nist ve bütün vuruşlardan muntazam bir şekilde kaçınarak Syber’a doğru koşmaya başladı.
Bütün vuruşlardan kaçınan Nist, Syber’ın altından kayarak bacaklarını kesti ve hançerlerinden birini yere sapladı.
Ne kadar canı yansa da arkasından kayan Nist’i eliyle yakalayan Syber ve boğazını sıkarak Nist’i havaya kaldırdı.
“Yaptığın bu kadar şey sadece iki kesik için miydi? Gerçekten bana rakip olabileceğini mi düşündün Nist!” dedi Syber gözleri hiddetle parlayarak.
Nist boğazını sıkan Syber’ın elinden kurtulmak için Teknik:Doku’yu kullandı. Daha demin yere sapladığı hançerinden bir anda zehir yayılmaya başladı.
Eğer bu zehir daha demin kestiği Syber’ın bacaklarına değerse şimdi hemen ölmese bile bacaklarını etkisiz bırakacak ve zamanla zehir vücuduna daha çok işleyecek ve en sonunda Syber’ı öldürecekti.
“Şerefsiz!”
Syber zehirden hemen kurtulmak için Nist’i ileri doğru fırlattı ve kendisi de geriye doğru zıpladı.
Nist için endişelen Kita’yı Sai böldü.
“Arkadaşın endişelenmek yerine kendin için endişelensen daha iyi olur!” dedi.
Kita hemen Teknik: İryu’yu kullandı ve Katanasını Sai’ye doğru fırlattı.
“Teknik: Han”
Fırlattığı katana Sai’nin kullandığı teknik ile bir anda ortaya çıkan aynalardan birini kırdı. Kita’nın etrafı onlarca aynı ile sarılmıştı ve hepsinde Sai’nin yansıması gözüküyordu.
Sokacağım şimdi oyunlarına senin! Nerede lan bu!
Etrafına bakınan Kita bir türlü Sai’nin nerede olduğunu anlayamadı.
“Senin kadar korkak dövüşen birini görmedim ben!”
Bir anda Kita’nın arkasından çıkan Sai sol bileğindeki gizli hançeri Kita’nın sırtına sapladı.
“Korkak ha!”
“Ahhh!!”
Kita hızlı bir tepki ile arkasını döndü ve Katanası ile Sai’nin göğsüne sağlam bir çizik bıraktı.
Nefes nefese kalan Sai aldığı darbeye rağmen hala gülüyordu.
“Harikasın! Harikasın! Yıllardır aldığım ilk darbeydi bu! Fakat bu kadar oyun yeter…”
Jikan!