TEST K - Bölüm 25
Bölüm 25 – Karınca
Yazar: Syhx
Editör: Aesh
Asphy ve Hiki’yi arkasına alan Nist, elindeki hançeri titreyerek tutuyordu.
Kita Nist’in dibine ışınlanarak elindeki hançeri bir çocuğun elinden alır gibi aldı.
“Saçmalama!”
Ne olduğunu anlamayan Nist ve diğerleri, tepki bile veremeden kendilerini bir anda ormanın sonunda buldular.
Görünüşe göre Kita bir şekilde onları buraya getirmişti.
“Sadece 1 dakikam kaldı.”
Bu sırada grup şaşkınlıkla önlerindeki manzaraya bakıyorlardı.
“N-Ne oluyor??” diye bağırdı Hiki.
“Dünya’nın sorunu mu burası?” diye sordu Asphy.
“Karşınızdaki Sonsuz Boşluk!” dedi Kita ve eski haline geri döndü.
“A-h başım.”
Nist yüzündeki şaşkınlıkla “E-Efendim daha demin ne oldu?” diye sordu.
“Sadece üç kere kullanabildiğim bir teknik, detayına girmeyeceğim fakat sizi kurtarmak için kullanmak zorunda kaldım.”
“Ama nasıl efendim o güç neydi öyle?”
“Nist. Fazla merak iyi değildir… Hem ayrıca şaşırmamız gereken farklı bir şey yok mu?”
Nist önüne kafasını döndüğünde önlerindeki sonsuz boşluğu gördü, resmen dünyanın sonuna gelmiş gibilerdi.
“Peki buranın aşağısında ne var?” diye sordu Hiki ve Sonsuz boşluğa doğru yaklaştı.
“Hiki dikkat et çok yaklaşma!” diye bağırdı Asphy.
Bir anlık dengesini kaybeden Hiki’nin tek ayağı boşluğun o tarafa gitti ve bir anda kayboldu.
“NE??” diye bağırdı Asphy.
“Hiki… gözümüzün önünde yok oldu?! Ne oluyor??”
“Sakin olun, muhtemelen bizim de yapmamız gereken şey bu.”
“Nasıl yani?”
“Tahminlerime göre, burada bu kadar bozuk doğanın olmasının nedeni ile bir bağlantı var. Muhtemelen Hiki gizli bir yere ışınlandı.” dedi Kita.
“Zaten başka şansımız yok, onu kurtarmamız lazım!” diye bağırdı Asphy.
“Hadi herkes sırayla gelsin ben önden gidiyorum” dedi Kita ve o da boşluğa doğru bir adım attı.
Gözlerini açtığında karanlık mağara gibi bir yerdeydi. Sağında olan Hiki Kita’yı görünce rahatlamıştı.
Çok geçemeden Asphy ve Nist’de geldi.
“Hiki çok şükür iyisin” dedi Asphy ve Hiki’ye sarıldı.
“Kutlamanızı yaptıysanız önümüzde büyük bir sorun var” dedi Kita.
“H-O?”
“BENİ GÖREBİLİYORSUN DEMEK!”
“Nasıl yani, diğerleri seni göremiyor mu?”
“Konuşmamızı da duyamazlar, yıllardır buradayım, bir günde yaşadığım şeylere bak!”
“Önce 4 kişi mağarama geliyor üstüne aralarından biri beni görebiliyor…”
Bozuk doğan mı? Ama konuşuyor, insana da benzer bir hali yok…
Ne lan bu?
“Evet bozuk doğanım, fakat onlardan bir farkım var tabii.”
Aklımı…?
“Evet. Şimdi sen bana soracaksın nesin sen falan diye… Ama ben sana açıklama yapmak istemiyorum. Hissettiğim kadarı ile o kadar güçlü falan da değilsin zaten, geber git!”
“Millet, ister inanın ister inanmayın.. şuan karşımızda tahmin ediyorum ki bozuk doğanların lideri veya kralı tarzı bir şey var.”
“Ne saçmalıyorsun.. kimse yok burada.” dedi Asphy.
“Açıklamaya zaman yok beni dinleyin, bu sizin kapışabileceğiniz biri değil! Tek isteğim Hiki kurabileceğin en güçlü bariyeri kur ve beni bekleyin!”
“Kita bu kadar ciddiyse bu iş şakaya gelmez, zaten buraya geliş şeklimizden de tehlikeli bir şeyler olduğu belli, Hiki koru bizi lütfen ve efendim yenin onu!”
“Elimden geleni yapacağım Nist!”
“Ne tatlı arkadaşlarını koruyor, ama onlardan biraz daha güçlüsün diye kendini bir şey sanman o kadar komik ki.”
“Şimdi içinden düşünüp planda yapamıyorsun, ne kadar acizsin farkında mısın?”
“Senin gibi çenesi düşük tipleri hiç sevmem!”
“Teknik:İryu!”
“Güzel teknikmiş, karşıya kopyanı bırakıp bir anda arkama ışınlandın demek!”
Arkasında beliren Kita’yı tek ile tutan bozuk doğan diğer eli ile Kita’nın fırlattığı katanayı engelledi.
Eli delinen mutantın saniyeler içinde eli yenilendi.
“Ee, şimdi ne yapacaksın karınca?” dedi mutant Kita’yı havaya doğru kaldırarak.
Kita mutantın kolunu tutarak 360 derece döndü ve kolunu kopartarak kendini kurtardı.
Mutant Kita’ya doğru yürürken kopan kolunu yeniledi.
“Benden kurtulduğun için sana bir bilgi vereceğim, ben bu evrendeki en yaşlı ve ilk bozuk doğanım. Var olmuş bütün bozuk doğanların özellikleri bende var.”
“Hmm, yani kafanı koparmazsam ölmeyeceksin öyle mi?”
“Ettiğin laflara bak karınca! Aramızdaki güç farkını şimdiye dek anlamış olman gerekirdi.”
Bu sırada mutantın altından kayan Kita yere düşen katanasını aldı.
“Teknik:Hikari”
“Bu kadar oyun yeter.”
“Sakujo!”
“Ne? Tekniğimi mi sildin?”
“Hayır, artık teknik yapmanı sağlayan gücünü sildim. Artık karıncadan bile güçsüzsün!”
Dişlerini sıkan Kita, mutantın üzerinde doğru koşmaya başladı.
“BURADA YENİLMEYECEĞİM!”
Katanasından destek alarak mutantın üzerine doğru zıpladı sol eliye boğazına sıktı.
Mutant hafif bir hareketle Kita’nın boğazını sıkan kolunu kopardı.
“AHHH!!!”
Kopan kolundan aldığı ivme ile mutantın arkasına geçen Kita kolunda ki acının da verdiği etki ile bütün dünyayı inletecek şekilde bağırdı.
“TEKNİK:???”
“Sana teknik kullana- NE?”
Sağ eli ile mutantın kellesini koparıp havaya kaldıran Kita, mutantın kopmuş kafasının gözlerine bakarak.
“Karınca!” dedi.
Mutantın yok olan bedenin ardından sarı bir taş belirdi.
Bu! Bu! Duygu Taşı mı?
Sonunda!
Sonunda!
Birisini elde etmeyi başardım.
Önündeki taşı eline alan Kita taşın gücünü özümsedi.
Kaldı üç…