TEST K - Bölüm 17
Bölüm 17 – Kahvaltı
Yazar: Syhx
Editör: Aesh
Koridordan gelen hızlı ve narin ayak sesleri, adeta bir çığlığa dönüştü.
“Uyanın Nist beyimm, Kita efendimm!”
Odasından çıkan Kita, karşısında zombi misali yürüyen Nist’i görünce şok oldu.
“N-Nist iyi misin..? Bu arada, günaydın Nesp.”
“Günaydın efendim!”
Nist yarım yamalak açık gözleri ile Nesp’e selam verdi ve ardından Kita’ya döndü, “A-Ah… gayet iyiyim efendim.” ayakta durmakta güçlük çekiyordu.
“Uyuyamadın sanırım…”
“Uyudum… fakat sürekli uyandım efendim, şimdi güzel bir kahvaltı yapalım kendime gelirim!”
“Kahvaltınız aşağıda sizi bekliyor!” dedi Nesp eğilerek.
“Hadi, inelim.”
Üçlü merdivenlerden indi, sonra kahvaltı masasına oturdu. Nesp’in hazırladığı sofra kralları kıskandıracak kadar güzeldi.
“Eline sağlık Nesp, çok güzel gözüküyor.” dedi Kita.
“T-Teşekkürler efendim..!” diye cevapladı Nesp utanarak. Ardından ekledi,
“Bugünün sizin için önemli olduğunu bildiğim için, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım.”
Bakalım… yine aynı cevabı mı verecek?
“Sahi, bu kadar iyi yemek yapmayı nereden öğrendin, bir klana falan mı katıldın?” diye sordu Kita.
“H-Hayır efendim, ablam sayesinde o öğretmişti bana.”
“Ablan nerede peki şimdi?”
Nesp biraz sessiz kaldıktan sonra, “ Maceracı olmak için Dermigon’a gitti efendim, sizin sayenizde hayatı kurtuldu.”
“O olaydan sonra sana hayran olmaya başladı zaten.” dedi Nist.
“Ablamı kurtardığınız için minnettarım size efendim.”
“Ablanın ismi ne peki? Belki tanıyorumdur.”
Ohohoho, geliyor~
“Asphy efendim. Tanıdığınızı sanmıyorum, sizden çok daha düşük seviye bir maceracı.”
Gülmemem lazım. Gülmemem lazım. Gülmemem lazım…
“Evet duymadım adını, ama onu kurtardığıma sevindim. Hem sana da güzel yemek yapmayı öğretmiş, bir şey olsa yazık olurdu.”
Nist Kita’nın bacağına yavaş bir tekme atıp boğazını temizledi.
“Efendim, isterseniz konumuza dönelim.” dedi Nist
“Evet şimdi bugün tam olarak ne yapacağız.” diye sordu Kita.
“Efendim bildiğim kadarı ile yaklaşık 153 tane Görev Klanı var.”
Kita başı ile onayladı.
“Bizimle 154.”
“Evet, fakat bunların bir kısmı küçük klanlar. Bu klanlar bize pek bir puan kazandırmazlar o yüzden. Orta ve büyük büyüklükte ki klanları hedeflememiz lazım.”
“Yani, 20 kişiden büyük klanlar.”
“Aynen öyle, büyük klanlar ise ilk 20’deki klanlar. Fakat onların ana merkezleri burada değil başkentte, o yüzden onları da şimdiden kafadan eleyebiliriz.”
“Başkentte olmasının nedeni… anladığım kadarı ile bir sıkıntı çıkarsa hızlıca müdahale edebilmek için.”
“Bugün zehir gibisiniz efendim! Tam olarak o yüzden büyük klanlar mecburen başkente merkezlerini kuruyorlar.”
“Yani, hedefleyeceğimiz klanlar orta büyüklükteki klanlar olacak. Kaç tane var biliyor musun?”
“Elli tane orta büyüklükte klan var efendim. Sıralamada 70-20 arasılar, hedefimiz bu klanlar olacak.”
“Nasıl yapacağız peki, direk merkezlerine gidip teklif mi edeceğiz.”
“Aşağı yukarı öyle, eğer teklifi kabul ederler ise birlik bir görevli ayarlıyorlar ve bunlar için ayarlanmış alanlarda savaşıyorlar efendim. Çok fazla bu tür olay gerçekleşmediği için 3 tane var.”
“İnsanlar izleyebiliyor mu bu savaşları?”
“Biraz tercih meselesi. Fakat bu seviyede gerek duyacaklarını sanmıyorum. İlk 20’deki klanlara meydan okursak, işte o zaman o büyük bir ses getirebilir.”
Bu konuşmayı yaparken kahvaltılarını yapmış olan ikili, Nesp’e kahvaltı için teşekkür ettiler.
“Afiyet olsun!” dedi Nesp gülümseyerek.
—————————————-
“O zaman, savaş kıyafetimizi giymemin vakti geldi sanırım.” dedi Kita.
“Evet. Bu arada, vermeyi unuttum efendim. Klan kartınız.” dedi Nist elindeki kartı Kita’ya uzatarak.
“Oo, güzelmiş. Teşekkürler.”
“Rica ederim efendim. Giyindikten sonra aşağıda buluşalım.”
İkisi de merdivenlerinden çıkıp odalarına geçtiler. Beyaz kıyafetlerini giyen Kita, katanasını yanına alıp odadan çıktı.
Aşağıdan fısıltılar duyuluyordu.
“Geliyor, geliyor!!”
“Nesp..”
Merdivenden inen Kita, Nist’in hafif mahcup sırıtmasını, sonra ise arkasında saklanan Nesp’i gördü.
“Efendim… sizi beyaz kıyafetiniz ile çok görmek istediğini söyledi, kıramadım.”
Nesp’in gözleri ışıldıyor, yerinde duramıyordu.
“Ç-çok havalıııı!!” Dedi gözleri ışıldayarak.
Bu kız, Aspyh’den çok Hiki’yi andırıyor. Doğumda çocukları falan mı karıştırdılar acaba…
“Tamam… hadi gördün bakalım Nesp! Gitmemiz lazım artık.” dedi Nist
Nist’de kıyafetlerini giymişti, siyah ile mor yoğunluklu bu kıyafet, ona güzel bir hava katıyordu.
“Senin de kıyafetin güzel durmuş Nist.”
“Teşekkürler efendim, buyurun çıkalım.”
“Başarılar efendim, dualarım sizinle” diye bağırdı arkalarından Nesp.
İkili ellerini kaldırıp Nesp’e son bir kez daha veda ettiler ve yürümeye devam ettiler..
“E-Eh… bana başarılar yok mu?” diye sızlandı Nist
“Sana demediğini nasıl anladın?”
“Size efendim, bana beyim diyor.”
“Haa… asma yüzünü, senin için başarılar dememi ister misin?” dedi Kita gülerek.
Güldüm.
“Dalga geçmeyin lütfen efendim!” dedi Nist üzülerek
Ardından atı Cream’e doğru yürüyen Kita ona sarıldı ve alnından öptü.
“Güzel oğlum… çok özledim seni.”
“Atçının dediği gibi çok asil bir at. Ben de mi kendiminkine bir isim bulsam acaba..?” dedi Nist, yandaki kahverengi ata binerek.
“Roach’a ne dersin?” diye sordu Kita.
“Roach buralarda çok popüler bir isim, sonra başka bir şey bulurum.” dedi Nist.
“Peki o zaman, ilk klanımız hangisi?” diye sordu Kita.
“ Sıralama 68, Tenshi!” diye bağırdı Nist atını kamçılayarak.
“Gidelim Cream, deh!”
—————————————-
İkili dağın tepesinden atlarını sürerek inerken, Tenshi klanının lideri sigarasını cebinden çıkarıp yaktı.
“O kapüşonlu adam haklıydı, G.O.D bizim için geliyor demek…”
Yeşil saçlı kız şaşkınlıkla kafasını kaldırıp adama baktı.
“Patron..?”
“Hazırlanın, misafirlerimiz var.”