Alde Lotus - Bölüm 8
“Yuu-chan,yemekten önce çok abur cubur yeme!”
Mika’nın mutfaktan ona seslenmesiyle bağırdı Yuu.
“Tamaam!!”
Elindeki son çikolata parçasını ağzına attı ve biten iki kalıp çikolatanın buruşmuş paketini masanın üzerine koydu.Mika yemeği hazırlarken,Yuu da oturma odasında önündeki dergiyi karıştırıyordu.
“Daha sonra bakarım.”
Yuu sıkılarak dergiyi bir kenara fırlattı ve uzandığı yerden kalkıp mutfağa doğru ilerledi.Yemeği karıştırmaya konsantre olmuş Mika’nın arkasına geçip kollarını onun beline sardı.
“Ah,Yuu-chan.”
Yuu yüzünü Mika’nın yüzüne yanaştırıp sordu.
“Hm?Bu akşam menüde ne var?”
“Soya soslu erişte yapıyorum.”
“Yaşasın!En sevdiğim yemek!”
“Yuu-chan,bütün yemekler için aynı şeyi söylüyorsun.”
“Ah,öyle mi?O zaman bütün yemekler en sevdiğim yemek!”
Mika onun bu haline gülerken,Yuu onun adını mırıldandı.
“Mika..”
“Evet Yuu-chan?”
“Çok sıkılıyorum.”
“Ve?”
“Benimle ilgilen.”
Mika,bıkkın bir şekilde söylendi.
“Yemeğin hazır olmasını beklemelisin Yuu-chan.Bu arada da gidip televizyon izleyebilirsin.Gördüğün üzere bu yemek kendiliğinden olmuyor.”
Yuu Mika’nın yanağına,ardından da boynuna ufak bir öpücük kondurdu.Bu hareketi karşısında Mika’nın yanakları kızardı.
“Yuu-chan,ne yapıyorsun?”
“Sen benimle ilgilenmiyorsun.Bu yüzden ben seninle ilgileniyorum.”
Mika’nın saçlarına hafif bir öpücük kondurdu Yuu.Mika’nın bu yaptığını tuhaf karşılamaması onu rahatlatıyordu.Ona böylesine yakın olabildiği için mutluydu.
“Şu an işim var.”
“Ama ben sana engel olmuyorum ki..”
Yuu’nun mırıldanmasıyla Mika yemeğin altını kapatırken, Yuu Mika’yı kendine çevirdi.
“Seni öpebilir miyim?”
“Bunu gerçekten soruyor musun?”
Mika’nın cevabıyla gülümsedi Yuu.Onun dudaklarına uzandı ve ellerini Mika’nın ensesinde birleştirdi.
Mika’nın dudaklarını öpünce,Mika elini Yuu’nun yanağına koydu ve karşılık verdi ona.Eli ensesindeki saçlarıyla oynarken,öpüşünü derinleştirdi.Yuu Mika’nın alt dudağını hafifçe ısırdı ve kendini geri çekti.
Nefes nefese kalan Mika’ya bakarken sinsice gülümsedi.
“İyi çocuk seni.”
Mika’nın saçlarını karıştırınca,Mika somurtarak geri çekildi.
“Hey!Rolleri hangi ara değiştiğimizi merak ediyorum!”
“Bunu sorgulamak yerine yemeği hazırla,işin gücün öpüşmek.”
Mika kocaman olmuş gözleriyle ona bakarken,hayretle bağırdı.
“Bunu başlatan sendin Yuu-chan!”
“Evet evet her neyse,çok acıktım ben!”
Mika göz devirdi ve önündeki yemeğe döndü.Yuu da masayı kurmaya başladı.
🍂🍂🍂🍂
“Vay canına!Erişte gerçekten çok güzel olmuş Mika!”
“Beğenmene sevindim.”
Yuu Mika’ya alttan alttan bakarken,aklındakini söylemek için bir süre bekledi.Ardından yemeğini bitirip tabağını bir kenara koydu.
“Mika.”
“Evet Yuu-chan?”
“Şu film konusunu diyorum…Tekrar mı gözden geçirsek?”
Bu sözle birlikte,Mika ağzına götüreceği kaşığı geri yerine koyup Yuu’ya baktı.
“Bu konunun kapandığını düşünüyordum.”
“Evet ama..”
Yuu gözlerini masaya indirdi ve mırıldandı.
“Benim yüzümden olması biraz sorumlu hissettiriyor..”
“Senin bir suçun olmadığını daha ne kadar tekrarlamam gerekiyor?”
“Ama yaralanmasaydım 1 hafta beklememiz gerekmezdi!Üstelik bu fikrin oluşma sebebi de Fujisaki’nin ortaya çıkmasıydı.Bu yüzden sorumluluğunu almam gerektiğini düşünüyorum.”
Yuu’nun sözlerine kaşlarını çatan Mika,sinirle bir nefes verdi.
“Yuu.Orada o şerefsizle öpüşmenizi izlemek istemiyorum. Düşüncesi bile beni sinirden deliye döndürüyor.Anladın mı?”
“Ama Mitsuba o tarz yakınlaşmaların olmayacağını,sadece romantik bir dizi çekileceğini söyledi.”
“Ve sen de buna inandın öyle mi?”
“Mitsuba yalan söylemez ama Mika!”
Yuu’nun bu tavırlarına göz devirdi Mika.Kendini sakinleştirmeye çalışırken bıkkınlıkla Yuu’ya baktı.
“Fujisaki seni kendine çekip öperse Mitsuba’nın yapabileceği bir şey kalıyor mu?Bunun güvencesini verebilir mi?”
Mika’nın söylediği sözle,Yuu tedirgin oldu.Hiç bu yönden düşünmemişti.
“A-ah..Haklısın ama..–”
“Hayır hayır demektir.Lütfen daha fazla uzatma.”
“Hadi ama Mika,bu sadece bir dizi!En fazla ne olabilir ki?!”
“Az önce ben kendi kendime mi konuştum?”
Mika’nın soğuk tavrına karşılık,Yuu sandalyeden kalkıp Mika’nın kucağına oturdu.
“Yuu-chan,şu an yemek yediğimin farkındasın değil mi?”
“Evet,ama bana başka seçenek bırakmadın.”
“Ne–”
Yuu Mika’nın yüzünü ellerinin arasına aldı ve dudaklarını sertçe öptü.Nefessiz kalan Mika hızla kendini geri çekti.
“Yuu-chan!Ne yapıyorsun?!”
“Kabul edene kadar seni öpeceğim ve kucağından inmeyeceğim.”
“Hayır bunu kabul etm–”
Yuu tekrar öptü ve Mika’nın cümlesi yarıda kaldı.
“Evet de Mika.”
“Sana hayır di-”
Yuu’nun onu yeniden öpmesiyle Mika kafasını yana çevirdi.
“Hadi Mika!”
“Kes şunu Yuu!”
Yuu,ellerini Mika’nın göğsüne koydu ve ona baktı masum bir şekilde.
“Onunla öpüşme ihtimalimden neden bu kadar korkuyorsun?Yakınlaşma olmadığını söyledim sana.”
“Seni kendine çekip öpebilir!”
“Diğerlerinin yanında böyle bir şey yapmaz.”
“Sadece sen öyle düşünüyorsun!Çocuk sana kafayı takmış!”
Mika’nın ona bağırmasına karşılık,Yuu mırıldandı.
“Mitsuba sevgilisinin olduğunu söylemişti…”
“Ah hadi ama!Gerçekten sevgilisinin olduğunu mu düşündünüz?!Sana yakınlaşmak için bunu kullanıyor Yuu!”
“Eşcinsel olduğunu ve öyle bir şey yapacağını düşünmüyorum.Sadece bize yardım etmek istemiş.”
“Samimiyetine kesinlikle inanmıyorum!Lütfen bu kadar saf olma Yuu-chan!Dizi işleri tamamen bahane,o sadece seninle birlikte olmak istiyor!Sürekli bir yerlerden çıkıyor ve her fırsatta seninle yakınlaşmaya çalışıyor!”
Mika’nın sinirine karşılık,Yuu Mika’yı hafifçe öpüp geri çekildi.
“Dudaklarım senin dudakların dışında kimseninkine değmeyecek.”
Mika,yanakları kızarırken sessiz kaldı.
“Bana güveniyorsun değil mi?”
“Sana güveniyorum..Ama…”
“Aması yok Mika.Ben istemediğim sürece kimse beni zorla tutup öpemez.”
Yuu parmağını Mika’nın dudağında gezdirdi.
“Ve benim şu an istediğim şey tam da önümde duruyor…”
Yuu dudaklarını yavaşça Mika’nın dudaklarına bastırdı. Mika ellerini Yuu’nun saçlarından geçirdi ve onu öpmeye başladı.Yuu’yu sert bir şekilde öperken,Yuu kızarmış yanaklarıyla karşılık vermeye çalıştı ona.
Ardından geri çekildi ve nefes nefese kalmış bir şekilde Mika’ya baktı.Kafasını onun omzuna yasladı ve nefesini düzene sokmaya çalıştı.Mika Yuu’nun saçlarını okşadı.
“Ee?Nasıldı Yuu-chan?”
“Bazen çok sert oluyorsun Mika..”
Yuu kafasını kaldırdı ve gülümseyerek ona baktı.
“Ama bu halini çok seviyorum,beni çok heyecanlandırıyor.”
Yuu Mika’nın kucağından kalktı ve kollarını esnetip Mika’ya baktı.
“Bu cevabını evet olarak kabul ediyorum.”
Mika,Yuu’nun filmden bahsettiğini anlayınca iç çekti.
“Sadece 1 hafta.Daha sonra onunla göz göze bile gelmeyeceksin.”
“Söz veriyorum!”
Yuu sevinçle Mika’ya sarıldı ve bir kez daha onunla olduğu için ne kadar şanslı olduğunu düşünmeden edemedi.
🍂🍂🍂🍂
Fujisaki ve Yuu kütüphanede yan yana oturmuş,Mitsuba’nın onlar için hazırladığı senaryoyu gözden geçiriyorlardı.
“Fujisaki..Burayı gerçekten yapmak zorunda mıyız?”
“Sadece yanağına hafif bir öpücük konduracağım.Bunun nesi yanlış ki?”
“Benim için çok sorun değil ama Mika nasıl bir tepki verir bilemiyorum..Üstelik ona hiçbir türlü yakınlaşma olmadığını söylemiştim..”
Senaryoyu Yuu’dan habersiz kendisi değiştiren ve diğerlerine de bunu kabul ettiren Fujisaki,olanlardan habersizmişcesine konuştu.
“Senaryo değişikliği için üzgünüm,ben de öyle zannediyordum ancak Mitsuba filmin bu şekilde daha çok tutacağını söyledi.”
Yuu önünde duran suyu alırken,huzursuz bir şekilde mırıldandı.
“Umarım Mika sorun çıkarmaz..”
Yuu açtığı suyu içerken,Fujisaki elini çenesine koyup ona baktı.
“Söylesene Yuu..”
“Hm.?”
“Mika ile ne tür bir ilişkiniz var?”
Fujisaki’nin sorduğu soruyla Yuu aniden suyu püskürttü.
İçtiği su boğazında kaldı ve şiddetle öksürmeye başladı.
“Hey hey!Sakin ol Yuu!”
Fujisaki Yuu’nun sırtına vurdu ve ona yardımcı oldu.Yuu gömleğinin iki düğmesini açtı ve kesik kesik nefes aldı.Sakinleşmeye başlayıp ağzından yavaşça dökülen birkaç damla suyu elinin tersiyle silerken,Fujisaki al al olmuş yanaklarıyla onu izliyordu.
Kahretsin..
Çok ateşli görünüyor!
Bu şekilde karşımda dururken kendimi kontrol etmem çok zor..
Fujisaki Yuu’ya doğru eğildi ve endişeli bir şekilde ona baktı.
“İyi misin?”
“Evet,sanırım..”
“Boğulma tehlikesi geçireceğini bilseydim inan sormazdım.”
Fujisaki gülerken,Yuu doğrulup sandalyeye yaslandı.
“Ah,üzgünüm.Sanırım biraz hızlı içtim.”
“Öyle mi?Dikkatli ol,yanımda boğulmanı istemem.”
Yuu güldü.
“Seni endişelendirdiğim için üzgünüm.”
Yuu kendini toparladı ve Fujisaki’ye baktı.
“Neden böyle bir soru sordun?”
“Bir önemi yok.Gereğinden fazla yakın olduğunuzu düşünüyordum sadece.Her şeye böyle karışacak mı?”
“İçine sinmediği bir şeyi yapmak istemiyorum.”
Yuu’nun kızaran yanakları ve içten tebessümünü inceleyen Fujisaki,Mika’yı düşündüğünü bilerek kaşları çatık bir şekilde ona baktı.
“Onu çok fazla önemsiyor olmalısın.”
“Evet…O benim tek ailem..”
“Aile demek..Ben erkek arkadaşın olduğunu düşünmüştüm.”
Yuu telaşla Fujisaki’ye baktı.
“N-ne?!Neden böyle bir şey düşündün?!”
“Aslına bakarsan,bir keresinde…”
Fujisaki bir elini Yuu’nun boynuna doladı ve yüzünü kendine çevirdi.Yuu onun ne yaptığını çözmeye çalışırken,Fujisaki aniden yakınlaşmaya başladı.
“Sizi böyle yakınken görmüştüm..”
Daha da yaklaştı ve gözlerini Yuu’nun dudaklarında gezdirdi.
“Sonra Mika sana yaklaştı…Ve..”
Fujisaki dudaklarını onun dudaklarına değdirmek için aralarındaki mesafeyi daha da kapatırken,Yuu bir anda kendini geri çekti ve yere düştü.Elini hızla çarpan kalbinin üstüne koydu.
“Seni öpeceğimi mi düşündün?”
Fujisaki ellerini çenesine koyarak Yuu’ya bakıp gülümsedi.
“B-ben…”
“Yoksa Mika’yla yaptığınız şeyi doğru mu tahmin ettim?”
Fujisaki’nin göz kırpmasıyla,Yuu bir anda kıpkırmızı oldu.Bunları nereden bildiğini düşünürken,Fujisaki kalkması için elini Yuu’ya uzattı.
“Biraz daha yerde oturursan hasta olacaksın.”
Yuu Fujisaki’nin uzattığı elini tuttu ve sakinleşmeye çalıştı.
“Hayır..Sen sadece saçmalıyorsun…Mika eşcinsel değil..”
“Sen öyle misin?”
“B-ben..Ben de..—”
“Mika’nın seni sevdiğini düşünmüştüm oysa ki.”
Fujisaki’nin sözleriyle,Yuu bir anda boşluğa düştüğünü hissetti.Öyle olmasını her şeyden çok isterdi.Fujisaki’nin bunu dile getirmesi Yuu’nun canını yakmıştı.
Tek yaptığı ailesini korumaya çalışmak ve kendi eğlencesi için cezalandırmak…Ben..Ben bunu zaten biliyorum..
Yuu bu düşünceleri bir kenara bıraktı.Bunun üzerine yeteri kadar düşünmüştü zaten.Kendini topladı ve çantasını aldı.
“Yanlış düşünmüşsün.”
Yuu dolu dolu olan gözlerini ondan saklamaya çalışırken arkasını döndü.
“Çalışmaya yarın devam ederiz,şu an eve gitmem gerekiyor. Görüşürüz.”
Yuu Fujisaki’nin cevap vermesini beklemeden kütüphaneden çıktı.Fujisaki Yuu’nun arkasından mutlu bir şekilde baktı.
Ah oğlum…Konuşmana gerek kalmadan bir kitap gibi okunuyorsun…
Mika’ya olan aşkını kaybedeceğin gerçeğini kabullenmek ve ondan tamamen ayrılmak zorunda kalacaksın.
O an gelene kadar gençliğinin tadını çıkarmana izin vereceğim.Çünkü ben iyi bir sevgiliyim.
Fujisaki pencereden baktı ve kararmaya başlayan havayla birlikte düşüncelerini bir kenara bırakıp sessizce eve doğru yola koyuldu.
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁