Alde Lotus - Bölüm 42
“Yuu-chan..”
Yuu,kulağında hissettiği fısıltıyla irkildi.
“Yuu-chann!”
Yattığı yerde kıpırdandı Yuu.Mika’nın yüzüne bıraktığı öpücükler,onu huylandırdı.
“Uyan hadi..”
Yuu yavaşça gözlerini açtı.Yeşil gözleri mavi gözleriyle buluşunca gülümsedi Mika’ya.
“Günaydın Mika..”
“Günaydın Yuu-chan!”
Mika’nın heyecanlı halinden gözlerini ayıran Yuu yarı uykulu haliyle etrafa göz gezdirdi.Eline telefonu alınca, saatin oldukça erken olduğunu gördü.
“Niye beni bu saatte uyandırdın Mika?”
“Sana göstermem gereken şeyler var!”
“Umarım bu saatte uyandıracak kadar önemli bir şeydir.”
“Çok önemli,gerçekten!”
Yuu yerinden doğrulurken,Mika telefonunu Yuu’ya gösterdi.
“Japonya’da mı gitmek istersin yoksa yurt dışına mı bakmalıyız?”
Yuu gözlerini telefona çevirdi.Oldukça gösterişli olan otel odalarını ve eşsiz yerleri görünce,kaşları havaya kalktı.
“Nereye gidiyoruz?”
“Balayına.”
“O zaman yurt dışına gitmek daha mantıklı olabilir.”
Mika onaylarcasına mırıldandı ve önüne döndü.
“Ben de öyle düşünmüştüm,arada farklı yerler keşfetmeliyiz.”
“Evet kesinlikle..”
Yuu kocaman esnerken,Mika telefonundaki yerleri incelemeye devam etti.Aniden Mika’nın ne dediği aklına dank edince Yuu’nun gözleri kocaman açıldı.
“Nereye gidiyoruz dedin?!”
Mika şaşkınca ona baktı.
“Balayına dedim ya Yuu-chan.”
Yuu gözlerini kırpıştırırken Mika büyük bir ciddiyetle telefona bakmaya devam etti.Yuu kendini yatağa attı ve yorganı kafasına kadar çekti.
“Şakalarını öğlene sakla Mika,ben yatıyorum.”
“Ben ciddiyim Yuu-chan!”
“Hala sarhoş musun Mika?!”
Mika kendini Yuu’nun yanına bıraktı ve ona sıkıca sarıldı.
“Neden?Evlenme fikri bana çok cazip geliyor!”
“Tabii..”
Yuu,yorganın altından kendi kendine mırıldandı.
“Başımızda Fujisaki gibi bir bela varken zor biraz..”
Mika kulağını Yuu’ya yaklaştırdı.
“Ne dedin Yuu-chan?Seni duyamadım.”
“Beni bir daha uyandırma diyorum!”
Yuu’nun sözlerinden sonra Mika’dan ses gelmeyince Yuu şaşırdı.
~Hayret,sanırım ilk defa sözümü dinliyor..
Yuu,Mika’nın sessizliğini fırsat bilerek gözlerini yumdu.Ancak Mika’nın yorganın altına girip üstüne çıkmasıyla,fazla aceleci düşündüğünü anladı.
“Ne yapıyorsun Mika?”
Mika kafasını yorganın altından çıkardı ve Yuu’nun yüzüne yakınlaştı.
“Seks yapalım mı Yuu-chan?”
“Hayır desem duracak mısın?”
“Hayır.”
“Ben de öyle düşünmüştüm.”
Mika gülerek Yuu’nun alnına bir öpücük kondurdu.Önce alnına,sonra dudaklarına,daha sonra da boynuna öpücüklerini bırakırken,Yuu elini Mika’nın saçlarına götürdü.
Mika Yuu’nun boynundan aşağı inerken bir elini Yuu’nun gömleğinden içeri geçirdi.İnce gömleğinin üzerinden sertleşmiş göğüs ucunda dilini gezdirirken,Yuu alt dudağını ısırdı.Mika yavaşça boynuna yükseldi ve öpücük izlerini bırakmaya başladı.Yuu aniden boynuna gelen acıyla sızlandı.
“H-hey!İz bırakmak yok!”
“Ama bu haksızlık!”
“Mika!Evde olmadığımızı unuttun mu?!”
Mika omuz silkti ve Yuu’nun dudaklarına yöneldi.Gözlerine bakarken dudaklarını dudaklarına değdirdi.Yuu gözlerini yumarak Mika’nın hareketini bekledi.
Ancak o sırada,kapının çalınmasıyla gözleri kocaman açıldı.
“Yuu,uyanık mısın?”
Yuu ve Mika panikle birbirine bakarken,kapının kulpunun aşağı indiğini gördüler.
“İçeri giriyorum..”
“E-e-eyvah!!Baban geldi!Mika baban geldi!!”
Kapı açılmayınca,Yuu tedirgin bir şekilde oraya baktı.Mika sakince Yuu’ya döndü.
“Kapıyı kilitlemiştim,unuttun mu?”
“Aptal!Bu daha kötü!”
Yuu paniklemiş bir şekilde zorlanan kapıya baktı.
“Yuu?Kapı neden kilitli?”
Babasının seslenmesiyle Mika Yuu’nun üstünden kalktı ve kapıya yöneldi.Yuu da yataktan kalktı ve hızla Mika’nın yanına yürüdü.Mika ona bakarak sırıttı.
“Ne gülüyorsun Mika?!”
Mika onun boynunu işaret etti.
“Boynunu kapatsan iyi olur Yuu-chan.”
Yuu utançla ona baktı ve yarıya kadar açık olan gömleğinin düğmelerini hızlıca ilikledi.Mika kapıyı açtı ve babasına baktı.Uykudan yeni uyanmış gibi gözlerini ovuşturdu.
“Evet baba?”
“Mika?Senin burada ne işin var?”
Saito şaşkınca Mika’ya bakarken,Yuu bir anda panik oldu.
“Yoksa yine Yuu’yu rahatsız mı ediyorsun?”
Mika kaşlarını çattı.
“Ha?Asla öyle bir şey yapmadım!”
Yuu,Mika’nın arkasından tedirgin bir şekilde Saito’ya baktı.
“Günaydın Saito-san..”
Saito bir süre onlara baktı.Aklına gelen düşünceyle kaşları havalandı.
“Siz beraber mi uyudunuz?”
Bu soru üzerine Yuu panik içinde kafasını sallarken,Mika gülerek ona baktı.
“A-aslında şöyle oldu..—”
“Evet beraber uyuduk.”
“Mika!!”
“Yalan mı Yuu-chan?”
Saito,Mika ve Yuu’ya şaşkınca baktı.Ardından gülümsedi ve kapının kolunu tuttu.
“Pekala,keyfinize bakın.Kahvaltıda görüşürüz çocuklar.”
Saito yavaşça arkasını dönerken aklına gelen şeyle durdu.
“Bu arada..”
“Evet baba?”
“Bugün bir misafirimiz var.”
Yuu ve Mika şaşkınca Saito’ya baktılar.
“Misafir?”
“Evet,bugün Guren ve Shinya ile olan akşam yemeğinde bize katılacak.”
İkisi şaşkınca birbirine bakarken Saito onları orada bıraktı ve aşağı indi.
“Gelecek misafirin kim olduğu hakkında bir fikrin var mı?”
Yuu’nun sorusuyla Mika kafasını salladı.
“Hayır,onu tanıdığımı sanmıyorum.Babamın arkadaşı olabilir.”
Yuu anladığına dair mırıltılar çıkarırken,Mika ellerini onun omzuna koydu ve yüzüne eğildi.
“Kaldığımız yerden devam etsek mi?”
Yuu utançla onu itti ve geri çekildi.
“Hayır Mika,hazırlanıp kahvaltıya ineceğiz.”
“Ama ben ne olacağım?!!”
Yuu onu duymazdan gelip banyoya ilerlerken Mika arkasından seslendi.
“Yuu-chan!!”
Yuu’nun banyoya girip kapıyı kapatmasıyla,Mika bıkkınlıkla nefes verdi.Ardından dolabına yöneldi ve giyeceği kıyafetleri seçmeye koyuldu.
🍂🍂🍂🍂
“Vay..Burası göründüğünden daha derin bir yere benziyor..”
Yuu tedirgin bir şekilde havuza bakarken,Mika onun elini tuttu.
“Girelim mi?”
Yuu elini çekti ve onu omuzlarından tuttu.
“Önce sen gir!”
“Pekala.”
Mika’nın geri çekilip aniden suya atlamasıyla,Yuu ellerini yüzüne doğru siper etti.
“Her yere su sıçrattın Mika!”
Mika suyun yüzeyine çıktı ve derin bir nefes verdi.Alnına yapışan uzun sarı saçlarını eliyle geriye attı.Yuu ona hayranlıkla bakarken,Mika onun bu haline gülümsedi.
“Çok mu seksi görünüyorum Yuu-chan?”
Yuu Mika’nın sözleriyle gözlerini kırpıştırırken hızla başka yöne baktı.
“Hiç de bile..”
“Gözlerini alamadın benden,bu kadar mı nefes kesiciyim?”
Yuu ona göz ucuyla baktı ve mırıldandı.
“Evet öylesin..”
Mika bu cevap üzerine gülümserken bir süre Yuu’ya baktı.
“Yuu-chan,kafanda bir şeyler var.”
“Ne?Ne var?”
Yuu ellerini saçında gezdirirken,Mika elini uzattı.
“Eğil de bakayım.”
Yuu saçlarını karıştırırken Mika’ya doğru eğildi.Mika ona sinsice gülümsedi ve elinden tuttu.
“Kafamda ne v—W-waahhh!!”
Yuu aniden kendini suyun içinde bulunca,kollarını telaşla Mika’ya sardı.Mika onu suyun yüzeyine çıkarınca Yuu derin bir nefes aldı.Ardından sinirle Mika’ya baktı.
“N-ne yapıyorsun Mika?!!!”
“Suya girmene yardımcı oluyorum Yuu-chan.”
Mika Yuu’nun saçlarını geriye atarken ona gülerek baktı.
“Bacaklarını belime sar ve sıkı tutun,yoksa boğulursun.”
İçinden geçirdiği düşüncelerle sinsice güldü Mika.
~Tabii ki de burada boğulması imkansız.Burası derin bir yer değil.Ama bunu asla ona söylemeyeceğim!
Yuu sakince bacaklarını Mika’nın beline dolarken,merakla sordu ona.
“Kafamda ne vardı Mika?”
“Saç vardı.”
Yuu gözlerini devirdi.Kollarını ona sıkıca sararken,Mika Yuu’yu duvara yasladı.
“Sabah bıraktığımız işimize devam edelim mi?”
Mika’nın gözlerinin içine bakan Yuu,kızarmış yanaklarıyla dudaklarını dudaklarına değdirdi.
“İleri gidemeyiz,anladın mı?”
Yuu’nun sözleriyle Mika kafasını salladı ve bir elini onun yanağına koyup dudaklarını öpmeye başladı.Dilini dudaklarında gezdirirken Yuu küçük bir soluk verdi.Diliyle Yuu’nun dilini kavrarken,Yuu bir elini Mika’nın çıplak göğsünde gezdirdi.
Mika’nın eli Yuu’nun belini kavradı ve onu kendine bastırdı.Bacağıyla Yuu’nun şortuna doğru baskı yaparken,Yuu dudaklarını geri çekti.Nefes nefese kalmış bir şekilde Mika’nın boynuna gömülürken,Mika gülümsedi ve elini Yuu’nun kalçasında gezdirmeye başladı.Yuu kesik kesik inlerken,Mika tekrar dudaklarına yöneldi.
Tam o sırada,duydukları sesle donakaldılar.
“Tavukları ve biftekleri aldıııkk!!”
Yuu panikle kendini geri çekerken aniden başını arkadaki duvara vurdu.
“Ah!!”
Mika hızla Yuu’dan uzaklaşırken Yuu acıyla başını ovuşturdu.
“Ah,çocuklar!Demek buradasınız!”
Mika sinirle Shinya’ya bakarken,Yuu tedirgince arkasını dönüp ona baktı.
~Onları tamamen unutmuşuz…
“M-merhaba Shinya..”
Mika sinirle soludu.
~Neden sürekli birileri aramıza girip duruyor?!
~Bizim romantik anlarımızı bölmek çok mu hoşlarına gidiyor?!!
~Bir rahat verin be!!
“Havuzda yeteri kadar eğlendiyseniz çıkıp bir duş alın. Birazdan barbeküyü yapmaya başlayacağız.”
Shinya elindeki poşetlerle havuzun az ötesindeki masaya ilerlerken,Yuu panikle Mika’ya döndü.
“Az kalsın yakalanıyorduk!”
“Tatil yapmak istiyorsan ikimizin baş başa olacağı bir yer seçmeliydin Yuu-chan!”
“Hadi ama Mika,o kadar da kötü değil.”
Mika önüne döndü ve somurttu.
“Yakında seni küçük bir adaya kaçıracağım.Sadece orada rahat olacağız sanırım.”
Yuu Mika’nın bu haline güldü ve beraber havuzdan çıktılar.
“Guren Guren!”
Yuu arkasını dönüp Guren ve Saito’nun geldiği yere baktı.
“Evet Shinya?”
“Tost ekmeklerini aldın mı?”
Guren ona göz devirdi.
“Hayır almadım.”
Shinya üzgün bir ifadeyle baktı Guren’e.
“Çok kötüsün Guren!Alacağını söylemiştin!”
“Guren şaka yapıyor,unutmamak için malzemelerden önce aldı tost ekmeklerini.”
Saito’nun sözüyle Shinya parıldayan gözleriyle Guren’e baktı.
“Beni unutmadığını biliyordum!”
Mika hala sinirle Yuu ile yarım kalan anlarını düşünürken, Yuu onu dürttü.
“Hadi duş almaya gidelim Mika.”
Bu söz üzerine,Mika sinsice gülümsedi.
~Duştayken kimse bizi rahatsız edemez!
“Hey,ne gülüyorsun?!Sadece duş alacağız!”
Mika gülerek diğer elini Yuu’nun beline sardı.
“Evet evet,hadi bir an önce sadece duş almaya gidelim!”
Yuu,Mika’ya göz devirdi.
“Hiç rahat durmuyorsun Mika..”
“Söz konusu sen olunca rahat durmak mümkün değil Yuu-chan.”
Yuu,bu sözler üzerine kızardı.
“Hey,bunun için—”
“Miikaaa-chaann!!!!”
Yuu,sözlerini kesen yüksek sesle kaşlarını çattı.
“Ha?”
Sesin nereden geldiğini anlamak için arkasını döndüğü sırada,birinin koşarak onlara doğru geldiğini gördü.
“Bu da kim?”
Onlara doğru koşan çocuk bir anda Mika’nın üzerine atlayınca,Yuu şok geçirmişcesine onlara baktı.
“N-ne?!!Ne oluyor?!!”
Yuu büyük bir şokla yere düşen Mika’ya ve üstündeki çocuğa baktı.
“Mika!!”
Mika kafasını çarpmanın sersemliğiyle hareket edemezken, üstündeki çocuk sevinçle ona sarıldı.
“Mika-chaann!!Seni çok özledimm!!”
Yuu sinirle çocuğun kolundan tuttu.
“Sen kimsin be?!!Bıraksana Mika’yı!!”
Yuu Mika’yı sarışın çocuğun kollarından kurtarmaya çalışırken,sarışın çocuk kollarını Mika’ya sarmaladı.
“Sülük gibi yapıştı!!Bıraksana velet!!”
Mika kafasının acısıyla yüzünü buruşturup gözlerini açtı.Üzerinde tepinen sarışın çocuğu görünce,gözleri kocaman açıldı.
“Akari-chan?!!”
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁