Alde Lotus - Bölüm 41
~Guren..
~Ichinose Guren..
“Bir sorun mu var?”
Siyah saçlı adam ona kaşları çatık bir şekilde bakarken, Mika düşünceli bir şekilde bir süre onu inceledi.Ardından aklına dank eden ayrıntıyla gözleri kocaman açıldı.
~Ichinose!
~Yoksa bu adam—!
“Hey,senin burada olmaman lazımdı Guren.”
Mika,gözlerini siyah saçlı adamdan ayırıp sesin geldiği yöne baktı.
“Hah?Nedenmiş o?”
“Saito’nun ikazına rağmen buraya geldin.Bir an önce gitsen iyi olur.”
Mika’nın gözleri,onlara doğru gelen beyaz saçlı adama çevrildi.
“Kes sesini,Shinya.”
Mika çatık kaşlarıyla ikisine baktı.
“Buraya neden geldiğinizi sorabilir miyim?”
Beyaz saçlı adam,Guren’i itip Mika’nın omzuna koydu elini.
“Merhaba genç adam.Ben Shinya Hiragi.”
Mika ona tereddütle bakarken,Shinya ona gülümsedi.
“Bizler babanın çok yakın arkadaşlarıyız.Tanıştığımıza çok memnun oldum!Seninle yeniden karşılaşmak çok güzel!”
“Babamın mı?”
“Evet,sen küçükken her zaman birlikte vakit geçirirdik. Yeniden hep birlikte olmamıza çok sevindim!”
Mika kaşlarını çattı.
“Ben hatırlamıyorum.”
“Ah,bu çok normal.O zamanlar çok küçüktün.Şimdi ise kocaman olmuşsun!”
“Evet..”
Mika Shinya’yı bıraktı ve tereddütle Guren’e baktı.
“Adının Ichinose Guren olduğunu söylemiştin,değil mi?”
“Evet,öyle söyledim.”
“Sen tam olarak kim oluyorsun?”
Guren,Mika’dan gelecek bu soruyu bekliyordu.Bu yüzden şaşırmamıştı.Mika ona ciddiyetle sordu.
“Sen aslında—”
“Evet evet!Bu kadar sohbet yeterli!”
Mika sinirle sözünü kesen beyaz saçlı adama baktı.
“Hey!Burada bir şey soruyor—”
“Mikaa!”
Mika’nın sözü,Yuu’nun ona seslenmesiyle kesildi.Mika çatık kaşlarıyla Guren’e bakarken,Shinya Mika’nın omuzlarından tuttu.
“Mika.”
Mika gözlerini ona çevirince,Shinya Mika’nın kulağına fısıldadı.
“Neyden bahsettiğinin farkındayım.Ancak şu an bunu konuşmanın sırası değil.”
Shinya geri çekilirken,Mika ona şaşkınlıkla baktı.
“Bu bizim küçük sırrımız olsun,tamam mı?”
Mika sıkıntıyla gözlerini başka yöne çevirdi.
~Ne yapmaya çalışıyorlar bilmiyorum..Ancak şimdilik sessiz kalacağım..
“Kim gelmiş Mika?”
Mika,Yuu’nun yanına gelmesiyle ona baktı.
“Yuu-chan..”
Shinya Yuu’yu incelerken gülümseyerek cevapladı onu.
“Merhaba,ben Shinya Hiragi.Biz Saito’nun yakın arkadaşlarıyız.”
Yuu gülümseyerek ona baktı ve elini uzattı.
“Ben Yuichiro Ichinose.Tanıştığıma memnun oldum.”
Mika,durgun bir ifadeyle Yuu’ya bakan Guren’i inceledi. Guren gözlerini ondan ayırmıyordu.
Shinya gülerek Yuu’nun elini sıktı.
“Ben de çok memnun oldum.”
Yuu,onu sessizce süzen siyah saçlı adama baktı.
“Ve siz..?”
“Guren.”
Guren’in kestirip atmasıyla,Yuu devamını beklercesine ona baktı.
“Sadece Guren mi?”
“Sadece Guren.”
“Ta-tamam o halde..?”
Yuu,onun bu şekilde durgun davranmasına anlam veremedi.
~Yanlış bir şey mi yaptım acaba fark etmeden..?
Onların arasındaki gerginliği fark eden Shinya,gülerek ellerini Mika ve Yuu’nun omuzlarına koydu.
“Hadi gidelim,buraya sizi götürmeye geldik.”
“Ah,tamam o halde.Sen hazır mısın Mika?”
Yuu,Mika’nın Guren’e olan bakışlarını görünce kaşlarını çattı.
“Mikaa?”
Mika’nın cevapsız kalmasıyla Yuu Mika’yı dürttü.Mika irkilerek ona döndü.
“H-ha?Evet evet,hazırım ben.Hadi gidelim..”
Yuu,bu gerilen atmosferi her ne kadar anlamlandıramasa da şimdilik geçiştirmeyi tercih etti.Shinya ve Guren önden ilerlerken,Mika Yuu’nun belini kavradı ve onların arkasından ilerlediler.
🍂🍂🍂🍂
Yuu ve Mika,masanın diğer ucunda sinirli bir şekilde oturan Saito’ya bakıyorlardı.Saito öfkeyle Guren’i izliyordu.
“Bakışların beni öldürecek birazdan..”
Guren’in sözüyle,Saito sinirle konuştu.
“Senin burada ne işin var?”
“Değerli aile yemeğinize ben de katılmak istedim.”
Guren’in sırıtması üzerine Saito sinirle çıkıştı.
“Ama burada olmaman lazımdı!Seni uyarmıştım!”
“Hadi ama,bu seferlik böyle olsun!”
Shinya sakin bir ses tonuyla Saito’yu yatıştırmaya çalışırken,Saito sabırla bir nefes verdi ve konuyu kapatarak Mika’yla Yuu’ya baktı.
“Siz ne yemek istersiniz çocuklar?”
“Ben kararsızım..Sen ne yiyeceksin Mika?”
“Sanırım orta derecede pişmiş bir biftek alacağım.”
“Ben de ondan istiyorum o zaman.”
Yanlarına gelen garson siparişleri alırken,Guren menüye baktı.
“Ben karides alacağım.”
Ardından Shinya’ya baktı.
“Sen ne istiyorsun?”
“Ben kızarmış tost alacağım.”
Yuu merakla ona baktı.
“Kızarmış tost mu?Akşam yemeği için kızarmış tost yeterli olacak mı?”
“Başka bir şey iste Shinya,kahvaltı yapmıyoruz.”
“Ama tostu ne kadar sevdiğimi biliyorsun!”
Guren ona göz devirdi ve garsona menüyü uzattı.
“Siz ona da karides getirin.”
“Ekstra mezeleri ve spesiyal salataları da ortaya koyduruyorum o halde.İçecek olarak ne arzu edersiniz?”
“İçki içebilirsiniz değil mi çocuklar?”
Shinya’nın sorusuyla Yuu tedirgin oldu.
“A-aslında—”
“Bizim için fark etmez,içeriz.”
Yuu sinirle Mika’yı dürttü.Mika omuz silkti ve gülümsedi.
“Şarap getirebilirsiniz.”
“Peki Efendim.”
Garson oradan ayrılırken,Shinya gülerek onlara baktı.
“İçki de içebildiğinize göre birer yetişkinsiniz demektir bu!”
“Ben emin değilim.Buradaki içkiler epey ağırdır.Siz çocuklar bunu kaldırabilecek misiniz?”
Saito’nun sorusuyla Mika güldü.
“Hiç sorun değil.Yuu-chan ile içki içtiğimiz çok zaman oldu. Ben oldukça dayanıklıyımdır.”
Yuu,Mika’nın bu haline tedirgin bir şekilde baktı.
~Şu salak…
~Umarım ne yaptığının farkındadır..
🍂🍂🍂🍂
“Vay canına,gerçekten de iyi bir içiciymişsin!”
Shinya elindeki şişeyi havaya kaldırdı ve gülerek Mika’nın sırtına vurdu.
“Tabii kii!İyi bir içici olduğumu söylemiştiim!!”
“İşte bu Mika!!Hadi daha fazla içelim ve bu geceyi daha fazla güzelleştirelim!!”
“Eveett!Shinya bir harika!!”
“Hahahah!!Bunu duydun mu Guren?!Mika harika olduğumu söylüyor!!”
Shinya ve Mika kahkaha atarak bir diğer şişeyi içmeye devam ederlerken,Guren onların bu haline bıkkınlıkla göz devirdi.
“Şu iki salak tam olarak ne yapıyor?”
Yuu panikle Mika’yı sarstı.
“Bu kadar içersen daha da çarpacak!Daha fazla içme!”
“Ben iyi bir içici olduğum için bana asla çarpmaz Yuu-chan!! Sen hiç endişelenme!!”
Yuu sıkıntıyla nefes verdi ve Mika’ya baktı.
“İyi bir içici olmak demek çok fazla içmek değil,içtiklerine dayanıklı olmak demektir Mika.”
“Neyden bahsediyorsun Yuu-chan?”
Mika hıçkırdı.
“Gayet de iyi dayanıyorum!”
Yuu Mika’ya göz devirdi.Önüne döndü ve yemeğine odaklandı.Ancak aniden kulağında hissettiği sıcaklıkla irkildi.Mika,Yuu’nun kulağına fısıldadı.
“Seni öpebilir miyim Yuu-chan.?”
Yuu kulaklarına kadar kızarırken,sinirle Mika’nın önündeki kadehi aldı.
“Yeter bu kadar!Daha fazla içmek yok!”
“Nee?!Hayır istemiyorumm!Onu bana geri verr!”
Mika,Yuu’nun gömleğinden çekiştirdi ve kaldırdığı bardağa uzanmaya çalıştı.
“Gömleğimi yırtacaksın!”
“İçmeme izin verr!”
“Hayır,yeterince içtin zaten!!”
“Yuu-chaann..!”
Yuu sinirle Mika’ya baktı.Aniden Mika Yuu’nun yüzünü elleri arasına aldı ve kendine çevirdi.
“Seni öpmek istiyorum..”
Yuu’nun gözleri fal taşı gibi açılırken,dudaklarına doğru yaklaşan Mika’yı alnından ittirmeye çalıştı.
“Delirdin mi Mika?!!!Bırak beni!!!”
“İçkimi geri veer!!”
“Tamam vereceğim,vereceğim!Bırak beni sadece!”
Mika Yuu’yu bıraktı ve gülerek ona baktı.Yuu kadehi Mika’ya verdi ve önüne döndü.Diğerlerinin onlara şaşkınlıkla baktığını gören Yuu kıpkırmızı oldu.
“Ş-ş-şey..Sarhoş birinden çok da mantıklı hareketler beklenemez değil mi.?Hahaha..”
Yuu normal bir şeymiş gibi gülmeye çalışınca,Guren kafasını salladı.
“Tabi 6 kadeh içince ne kafalar ne kafalar..”
Yuu gülümsemeye çalışarak önüne döndü.Shinya ona gülerek baktı.
“Ee Yuu?Kız arkadaşın var mı?”
Yuu bu soruyla panik olurken,bozuntuya vermemeye çalıştı.
“Ahaha,şey..Henüz bir kız arkadaşım yok..”
“Çok yakışıklısın,eminim okulda da çok popülersindir.”
“Ah..Şey..Teşekkürler..”
“Seni birileriyle görüştürmemi ister misin?Rus kızları oldukça güzeldir.”
“Hey,çocuğu sıkıştırma Shinya.”
Yuu tedirgin bir şekilde Shinya’ya baktı.
“A-aslında..—”
“Hey!Neyden bahsediyorsunuz siz?!”
Mika’nın aniden bağırmasıyla Yuu paniklerken,Mika sinirle ona döndü.
“Yuu-chan?!Ne kızından bahsediyorlar?!”
“S-sakin ol Mika!Shinya sadece şaka yapıyor!!”
“Yuu’nun kız arkadaşı olamaz!Onun zaten bir sevgilisi var!!”
“M-Mika.!!!”
“Ah,öyle mi?Görüştüğün bir kız mı var Yuu?”
Saito’nun sorusuyla Yuu panikle ellerini salladı.
“B-bu öyle bir şey deği—”
“Hala kız diyor!Yuu’nun sevgilisi vaarr,sevgilisiii!!”
Yuu Mika’ya engel olmaya çalışırken,Mika sinirle Shinya’ya baktı.
“Onun bir erkek—H-hey!Yuu-chan.!!”
Yuu panikle Mika’nın ağzını kapatmaya çalışırken Shinya tek kaşını kaldırarak Mika’ya baktı ve güldü.
“Sevgilisi sen misin yoksa?”
Yuu’nun gözleri kocaman açılırken telaşla Mika’ya baktı.
Mika ne söylediğinin farkına varınca başını eğdi.
“Hayır değilim.”
Bu cevapla birlikte Yuu rahatlamış bir şekilde tuttuğu nefesini verdi.Gülümseyerek Mika’ya baktı.
“Mika…—”
“Ben onun kocasıyım!”
“N-n-n-ne?!!!”
Mika kocaman bir gülümsemeyle kolunu Yuu’nun omzuna attı.
“Öyle değil mi,karıcığım?”
Mika kollarını sevinçle Yuu’ya sararken,Yuu kıpkırmızı bir şekilde onu kendinden uzaklaştırmaya çalıştı.
~Tanrı aşkına!Tek olmadığımızı unutuyor mu?!!
“Aghh..Kahretsin.!!”
“Yuu~chan benim biricik sevgili eşim!”
“Dursana be çocuk!!!”
“Bana hayatım de Yuu-chann!!”
“Sus artık Mika!!!”
Mika heyecanla babasına döndü.
“Ben büyüyünce Yuu-chan’la evleneceğim!!”
“H-hey!!Kes şunu!!”
Mika bir anda durdu ve alnını Yuu’nun alnına yasladı.
“Sen benimle evlenmek istemiyor musun yoksa?”
Yuu,Mika’nın ona nasıl baktığını görünce kıpkırmızı oldu ve sesli bir şekilde yutkundu.
“Ş-şey..—”
“İki erkek evlenemez ama Mika.”
Mika,Guren’in sözleriyle sinirle ona döndü.
“Hah?!Hangi kanunda yazıyor bu?Birbirlerini seven iki insan birbiriyle evlenebilir!”
Mika Yuu’ya döndü ve elini tuttu.Yuu’nun elini dudaklarına götürürdü ve küçük bir öpücük kondurdu.
“Biz Yuu-chan’la birbirimizi çok seviyoruz,değil mi?”
Yuu yanakları al al olurken,utançla başını önüne eğdi.
“Mika seni çok seviyor anlaşılan Yuu.”
Saito’nun gülerek söylediği söz üzerine Yuu tedirginlikle konuştu.
“Ö-öyle değil!O sadece içince mantıklı düşünemiyor.!Bu yüzden saçmalıyor işte..”
Yuu Saito’ya baktı utançla.
“Çok özür dilerim bu karmaşa için..”
“Hiç sorun değil,sizi böyle görmek çok güzel.”
Mika sevinçle kafasını Yuu’nun omzuna koydu ve ona sırnaştı.
“Gördün mü Yuu~chaan.?Babam evlenmemize izin verdii!”
“Öyle bir şey söylemedi!”
Yuu bıkkın bir şekilde nefesini verirken,Mika kollarını ona sardı.
Aniden Yuu’nun telefonu çalınca masadaki herkes ona baktı.
Yuu Mika’nın mızmızlanmasını duymazdan gelerek telefonu çıkardı cebinden.Mika gözlerini telefona çevirdi.
Yuu,arayan kişinin Fujisaki olduğunu görünce kaşlarını çattı.
~Ne halta arıyor bu beni?Telefonu açmayacağımı bilmiyor mu?
“Bu şerefsiz seni niye arıyor?!”
Mika bir hışımla Yuu’nun elinden telefonu aldı.
“B-bekle Mika!!”
Mika telefonu sinirle açtı ve kulağına götürdü.
“Sen niye hala Yuu’yu rahatsız ediyorsun şerefsiz?!!”
Yuu panikle diğerlerine baktı.Onların kendilerine şaşkın bir şekilde baktığını görünce dudağını ısırdı.
~Nolur sorgulamayın.!Nolur sorgulamayın.!
“Biz Yuu~chan’la balayına geldik!!”
Yuu’nun gözleri kocaman açılırken sinirle Mika’nın elinden almaya çalıştı telefonu.
“Mika telefonu bana ver!”
“Sen ne hakla onu arıyorsun?!”
Yuu panikle baktı ona.
~Kahretsin!Ne yaptığının farkında bile değil!!
“O seni sevmiyor!Duydun mu?!Beni seviyor!!”
Yuu hızla Mika’nın elini tuttu.
“Onu bir daha aradığını görürsem seni—!!”
Yuu telefonu hızla Mika’nın kulağından çekince,Mika sinirle ona baktı.
“Hey!”
Yuu telefonu Fujisaki’nin yüzüne kapattı ve sinirle Mika’ya baktı.
“Delirdin mi Mika?!Neden böyle bir şey yaptın?!”
“Ne yapmışım ben?!”
“Telefonu neden elimden çekip alıyorsun?!”
“Az bile yaptım!”
“Öyle şeyler söylememen lazımdı!”
“Onu bana mı savunuyorsun?!”
“Sana onunla asla konuşmaman gerektiğini söylemedim mi?!”
“O şerefsizin hayatımıza burnunu sokmasından çok sıkıldım!”
“Bir kez olsun beni dinlesen ölür müsün?!”
“Seni korumaya çalışıyorum!”
“Ben de seni korumaya çalışıyorum!”
Diğerleri şaşkınca olanları izlerken,Mika üzüntüyle kafasını önüne eğdi.
“Onun yüzünden bana bağırıyorsun..”
Mika’nın sözleri üzerine Yuu tedirgin oldu.
“Mika…”
“O bu kadar mı değerli.?Benim kalbimi kıracak kadar..”
“Hayır değil!Yanlış anladın!”
“Sen Fujisaki’yi seviyor musun Yuu-chan.?”
Bu soru üzerine Yuu sinirle Mika’nın ellerini tuttu.
“Saçmalama Mika!Böyle bir şey asla ol—”
“Kim dedin?!”
Yuu,Guren’in yumruğunu masaya sertçe vurmasıyla yerinden sıçradı.
“N-ne..?”
“Az önce Mika kimden bahsediyordu diye sordum!”
“H-hey,Guren..!”
Shinya endişeyle Guren’e bakarken,Yuu tedirgin bakışlarını Guren’e çevirdi.
“Ş-şey..—”
“Fujisaki’den bahsediyorum!”
Mika’nın bağırmasıyla,Yuu alt dudağını ısırdı.
“Tam adı ne?”
Guren’in sorusuyla Yuu mırıldandı.
“Fujisaki Kouto..”
Guren’in aniden ayağa kalkmasıyla,Shinya ona baktı.
“Sen onu nereden tanıyorsun?!”
Guren ona sinirle bağırınca,Yuu korkuyla ona baktı.
“B-bu dönem bizim okula transfer oldu..”
Guren öfkeyle Saito’ya döndü.
“Senin bundan haberin var mıydı?!”
Saito olumsuz anlamda kafasını salladı.O da en az Guren kadar sinirliydi.
“Mika neyden bahsediyor?Sizi ne kadar süredir rahatsız ediyor?”
Yuu,Saito’nun sorusuyla rahatsızca kıpırdandı.
“O sürekli Yuu-chan’ın peşinde dolanıyor!”
Mika önündeki kadehi kafasına dikti.
“Onu bir gün kendi ellerimle öldüreceğim..”
Guren öfkeyle onlara bakarken,Shinya onun omuzlarından tutup oturmasını sağladı.
“Hey,şimdilik bu konuyu kapatalım olur mu?Kimse kendinde değil şu an.”
Yuu Shinya’nın sözleriyle derin bir nefes verdi.
“Ne güzel tatlı tatlı sohbet ediyorduk,bence bu konuyu daha sonraya erteleyip keyfimizi kaçırmayalım.Tamam mı?”
Guren kendini sakinleştirmeye çalışırken Saito onu onayladı.Mika,başını Yuu’nun omzuna koydu.
“Yuu-chan beni seviyor..Onu değil..”
Yuu,ortamın düzelmesinin sevinciyle Mika’nın saçlarını okşadı.
“Evet,öyle.”
“Fujisaki ölsün mü?”
“Fujisaki ölsün.”
“Yuu ve Mika mutlu olsun mu?”
“Yuu ve Mika mutlu olsun.”
“Yuu Mika’yı çok seviyor değil mi?”
“Yuu Mika’yı çok seviyor.”
“Yuu Mika’yla evlenecek değil mi?”
“Evet,Yuu Mika’yla evlenec–Bekle,ne?!”
Yuu’nun gözleri,ona doğru sırıtan Shinya’yı görünce kocaman açıldı.
“Yaşasın!Yuu-chan Mika’yla evlenecek!”
“Öyle bir şey söylemedim!”
“Eveet öyle söyledin!”
“Mikaa!!”
Saito oğlunu bu şekilde mutlu görmenin huzurunu yaşarken,Guren için aynı şey söylenemezdi.İçini kaplayan huzursuzluk onu yiyip bitiriyordu.Ancak bu huzursuzluk, Shinya’nın sözleriyle biraz olsun hafifledi.
“Endişelenme,onu koruyacağız.”
Guren’in gözleri Shinya’ya çevrilirken,Shinya ona gülümsedi.
“Beraber olduğumuz sürece,kimsenin onlara zarar vermesine izin vermeyeceğiz.”
Guren,Shinya’nın sözlerinde haklılık payı buldu.Yıllardır duyduğu özlemi,eline geçen tek fırsatta tepmeyi reddetti ve gülümseyerek onları izlemeye koyuldu.
🍂🍂🍂🍂
Gecenin bir vaktinde eve döndüklerinde,Yuu büyük bir yorgunlukla yatağa uzandı.Yatakta dönüp yanındaki yastığı kolları arasına aldı.
~Bugün çok yorucu bir gündü..
Akşam yaşananlar aklına gelince yüzünü utançla yastığa gömdü Yuu.
~Yemekte yaşananlara hala inanamıyorum,bir daha Mika’nın yalnız olmadığımızda içmesine izin vermemeliyim..
Fujisaki aklına gelince kaşlarını çattı.
~Fujisaki’den bahsedince neden öyle bir tepki verdiler?Onu tanıdıkları kesin,bunu onlara sormalıyım.
Yuu derin bir iç çekti.Yataktan doğruldu ve pencereye ilerledi.Aşağıda gördüğü ışıklandırılmış havuza baktı.
~Shinya yarın havuzda bir barbekü partisi yapacağımızı söylemişti…
~Ancak buraya eğlenmek için gelmedim.Fujisaki hakkında ona karşı kullanabileceğim bir koz bulmalıyım..
~Bunu nasıl yapacağım konusunda henüz bir fikrim yok…Babasından ve Guren’den bilgi alabilirim..
~Ayrıca evi de incelemeliyim..Ne de olsa Fujisaki ve Mika’nın beraber oldukları bir dönem var.Bunu araştırma fırsatını burada bulabilirim..
Telefonunun yanan ışığıyla,gözlerini oraya çevirdi.
~Saat 3’e geliyor..
~Mika uyumuş mudur acaba.?
Aniden kapının çalınmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı Yuu.Kapıya yöneldi ve sessizce açtı.Karşısında Mika duruyordu.
“Mika?”
“Yuu-chan..”
Yuu kaşlarını çattı.
“Bir sorun mu var?”
Mika içeri girdi ve aniden Yuu’yu kendine çekip kollarını beline sardı.Yuu şaşkın bir şekilde ona bakarken Mika ona gülümsedi ve yavaşça eğilip kulağına fısıldadı.
“Beraber uyumak ister misin?”
Mika’nın nefesini kulağında hissetmesiyle kıpkırmızı olan Yuu,panikle Mika’yı itti.
“Saçmalama Mika!Baban yatıyor!”
Mika muzipçe gülümsedi.
“Sadece yatacağız Yuu-chan,babamın uyanmadığından emin olacağım.”
Yuu al al yanaklarıyla ona bakarken,Mika ellerini Yuu’nun kalçasına indirdi.
“Ama mademki böyle bir düşüncen var,istediğin gibi seni mutlu edebilirim..”
Yuu kulaklarına kadar kızarırken,sinirle kapının dışına itti Mika’yı.
“Git odanda uyu Mika!”
“Ama Yuu-chan—”
Yuu kapıyı Mika’nın yüzüne kapatınca,Mika kaşlarını çattı.
“Hey,bu çok kabaydı.”
Mika kapının ardından konuştu.
“Kapıyı aç Yuu-chan.Sana dokunmayacağım,sadece seninle uyumak istiyorum.”
Yuu kapıyı açmayınca Mika derin bir nefes verip kapıya yaklaştı ve başını yasladı.
“Eğer kapıyı açmazsan yarın babamları evden gönderirim ve akşama kadar yataktan çıkmayız.İstediğin şey bu mu yoksa?Benimle daha fazla mı sevişmek istiyorsun?”
“B-benim öyle bir düşüncem yoktu!!”
“Kapıyı açmaman sevişmemizi uyumaya tercih ettiğin anlamına gelmiyor mu yani?Buna inanmam mümkün değil.”
Yuu derin bir nefes vererek kapıyı açtı ve kızarık yanaklarıyla Mika’ya baktı.
“Hala sarhoşsun,bu yüzden yanlış bir hareket yapayım deme!”
Mika gülümseyerek Yuu’ya baktı.
“Gerçi kendindeyken de pek rahat durduğunu söyleyemem..”
Mika Yuu’nun söylenmelerini duymazdan gelerek içeri girdi ve kapıyı kilitledi.
“H-hey,bu ne içindi?!”
“Babam bizi sarmaş dolaş görürse pek iyi olmaz sanırım, değil mi?”
Yuu saçlarını karıştırdı.
“En azından bunu düşünebilecek kadar kendine gelmişsin.”
Yuu yatağa vardığında yorganın altına girdi ve yana kaydı.Mika gülümseyerek Yuu’nun yanına yerleşti.Ardından onu kolları arasına aldı ve kafasını Yuu’nun saçlarına gömdü.
“Tüm gün bu anı bekledim..”
Yuu kızarık yanaklarıyla kafasını kaldırıp ona bakarken, Mika ona doğru eğildi.Yuu ona doğru eğilen Mika’nın dudaklarına uzandı ve yavaşça öptü.Mika’nın yüzüne sıcak bir gülümseme yayılırken,Yuu kendini geri çekti ve kafasını onun göğsüne gömdü.
“Hadi uyuyalım artık..”
Mika onu sıkıca sardı ve güldü.
“İyi geceler Yuu-chan.”
Yuu gülümsedi ve kollarını ona doladı.
“İyi geceler Mika.”
Yuu günün yorgunluğuyla gözlerini yavaşça kapatırken,Mika onun saçlarına bir öpücük kondurdu. Kollarında Yuu’nun olmasının verdiği huzur ve mutlulukla gözlerini kapattı.Derin bir uykuya dalmadan önce,kalbini ısıtan sözcükleri içinden geçirdi.
~Seni seviyorum.
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁