Alde Lotus - Bölüm 36
Smut içeriklidir,okumak istemeyenler bu bölümü atlayabilir.
🍂🍂🍂🍂
“Hmm,bu kesinlikle sana çok yakıştı.”
Mika,önünde hizmetçi kıyafetleriyle duran Yuu’yu baştan aşağı süzdü.
“Delirdin mi sen?!Ben hayatta giymem bunu!”
“Ama çok güzel durdu Yuu-chan.”
“Sen giy o zaman!!!”
Yuu,üzerindeki hizmetçi kıyafetini aşağı çekiştirdi.
“Ayrıca,bu niye bu kadar kısa?!Benim bedenimi bilmiyor musun?!”
Mika muzipçe gülerek ona baktı.
“Ah,bilerek kısa almış olabilirim.”
“Ne olursa olsun,bunu asla giymeyeceğim!”
Mika,düşünür gibi yaptı.
“O zaman bir anlaşma yapalım.”
Yuu ona tedirgin bir şekilde bakarken,Mika güldü.
“1 günlüğüne benim hizmetçim ol.”
Yuu,kıpkırmızı kesilmiş bir şekilde bağırdı Mika’ya.
“S-seni..—!!”
“Eğer bunu yaparsan bu oyunu sonlandırırım.”
Yuu kaşlarını çatarak ona bakarken,Mika sorgulayan gözlerle baktı ona.
“Ne diyorsun?Senin için güzel bir teklif bence.”
Mika,Yuu’nun kararsız yüzünü inceledi.
“Düşünmek için yarına kadar vaktin var.”
Ardından muzipçe gülümsedi.
“Eğer hala yapmamakta ısrarcıysan,deneyebileceğimiz bir sürü güzel fikirlerim var!”
Yuu Mika’ya baktı ve sinirle soludu.
~Kahretsin!
~Nasıl bir durumun içine düştüm ben?!
🍂🍂🍂🍂
Yuu mutfakta elindeki yeşil çayı sinirli bir şekilde fincanlara doldururken,Mika içeriden ona seslendi.
“Yuu-chan!”
Yuu onu duymazdan gelirken çayı bir kenara bıraktı.Önünde duran keki kendine doğru çekti ve eline bıçağı alarak yavaşça dilimlemeye başladı.
“Yuu-chan!!”
Yuu alt dudağını ısırmış bir şekilde önündeki keki keserken, aniden Mika’nın ellerini kalçasında hissetmesiyle yerinden sıçradı.
“Beni duymazdan mı geliyorsun?”
Yuu gözlerini kaçırdı.
“Hiç de bile..Sadece duymamışım..”
“Buna inanmalı mıyım?”
Mika onun kalçasını avuçlarken,Yuu tedirginlikle dudağını ısırdı.
“Bana böyle davranmanın bir cezası olmalı,değil mi?”
“Bunu bilerek yapmamışt—A-ahh.!!”
Mika aniden bir parmağını Yuu’nun içine itince,Yuu eğilerek ellerini tezgaha koydu.
“Bunun bu kadar çok işime yarayacağını düşünmezdim.”
Yuu Mika’nın neyden bahsettiğini çözmeye çalışırken, aniden içine itilen vibratörle gözleri kocaman açıldı.
“S-sen ne yapıyors—H-hah.!!”
Mika vibratörü son hızda açtı ve içine daha fazla iterek Yuu’nun prostatını kızdırmasını sağladı.Yuu’nun gözleri yaşarmaya başlarken,Mika arkadan ona sürtündü ve kulağına doğru eğildi.
“Çayımı getirmeniz için yalnızca 2 dakikanız var Yuichiro-san.Bu sırada çayı dökmediğinizden emin olunuz.”
Mika’nın hareketleriyle kesik kesik nefes veren Yuu,Mika’nın sürtünmeyi bırakıp arkasından çekilmesiyle titrek bir nefes verdi.
“Vibratörü lütfen çıkarma.Seni bekliyor olacağım.”
Mika onun kalçasını kavrayıp hafifçe vurdu ve gülümseyerek mutfaktan ayrıldı.
Yuu sinirle onun arkasından baktı.Tezgaha çöktü ve içinde titreşen vibratöre alışmayı bekledi. Vücudundaki yanma hissi giderek artarken Yuu doğrulmaya çalıştı ve kek ile fincanı alarak dikkatli adımlarla içeri yöneldi.Titreyen elleriyle çayı dökmemek çok zordu.
Mika televizyonun karşısında oturmuş bir şekilde film izlerken Yuu onun yanına vardı.Mika vibratörün hızını düşürünce rahat bir nefes verdi ve getirdiklerini masaya koymak için eğildi.Mika önünde eğilmiş olan Yuu’yu yüzünde büyük bir sırıtışla izlerken aniden vibratörün hızını arttırdı.Bu hareketle Yuu çayı aniden döktü ve geriye doğru sendeledi.Mika onu kendi kucağına oturttu ve kollarını beline sardı.
“Sana çayı dökmemen gerektiğini söylemiştim.”
Yuu içindeki titreşimlerle sesli bir nefes verdi ve ona baktı.
“Senin yüzünden oldu!!”
“Benimle böyle mi konuşuyorsun?”
Mika onun kulağına doğru fısıldadı.
“Sen çok kötü bir hizmetçisin.”
Mika’nın fısıldamasıyla tüm vücudu yanmaya başlarken, kucağında ona doğru döndü ve Mika’nın yüzünü elleri arasına alarak kısılmış gözleriyle ona baktı.
“Bu kadarı yeterli değil mi.?Ne zaman bana dokunacaksın Mika.?”
“Sana dokunmamı mı istiyorsun?”
Yuu çaresiz bir şekilde başını sallarken Mika elini Yuu’nun elbisesinin altından geçirdi ve erkekliğini kavradı.
“Çoktan sertleştin mi?O vibratörü sevmiş olmalısın.”
Yuu ellerini onun boynuna doladı ve yavaşça erkekliğine sürtünmeye başladı.
“Sabırsız bir Yuu-chan,bunu sevdim.”
Altında oluşan sertlikle dudak kenarları yukarı kıvrılan Yuu, elini aşağı götürdü ve yavaşça Mika’nın fermuarını indirdi.
“Seninki de sertleşmiş..Yardımcı olmama izin ver..”
“Sanırım bu yardımı kabul edebilirim.”
Yuu onun erkekliğini ovuştururken Mika aniden fermuarını yukarı çekti ve Yuu’nun omuzlarından tuttu.
“Ancak oyunumuz daha bitmedi.”
“Hadi ama!!Bu durumda nasıl beni reddedersin?!”
Mika eliyle çenesini kavradı ve dudaklarına öpücük bıraktı.
“İsteklerime uyarsan günün sonunda seni ödüllendirebilirim.”
“Daha ne yapmamı istiyorsun ki?!”
“Hmm..Bu güzel bir soru.”
Mika bir süre ne isteyebileceğini düşünürken,aklına gelen fikirle yüzünde kocaman bir sırıtış oluştu.
“Aldıklarımı kendi üzerinde denemek ister misin?”
“N-ne?!”
Yuu utanç ve sinirle itti onu.
“Ne aldığını bile bilmiyorum!!”
“Merak etme,korkunç değiller.”
“Başka bir şey istemelisin!Bunu yapmak istemiyorum!”
Yuu’nun mızmızlanmasıyla ellerini onun beline koydu Mika.
“Pekala,eğer dediğimi yaparsan bu oyunu erkenden sonlandırırım ve sen de günün sonuna kadar bu elbiseyle kalmamış olursun.”
Mika Yuu’nun kararsız hallerini görünce omuz silkti.
“Sen bilirsin,benim için hava hoş.”
Ellerini Yuu’nun kalçasına götürüp okşadı ve boynuna doğru üfledi.
“Seni bu kıyafetlerin içinde görmek beni aşırı tahrik ediyor..”
Mika,Yuu’yu kendine yaklaştırdı ve kulağına fısıldadı.
“Zevk aldığınızdan emin olacağım Yuichiro-san.”
Yuu ürpererek geri çekti kendini.
“Tamam,kabul ediyorum.”
Onun kucağından kalktı ve şüpheyle baktı Mika’ya.
“Tuhaf şeyler almamış olsan iyi edersin.”
“Hepsinin hoşuna gideceğine eminim!”
Mika ona güldü ve masada duran yeşil çayını eline aldı.
“Şimdi izin verirsen bana getirdiklerinin tadına bakmak istiyorum.”
Mika çayından bir yudum aldı ve konuştu.
“Daha sonra da odaya çıkabiliriz.”
“Kutuyu buraya getirmeyecek miyim?”
“Seni o şekilde gördükten sonra hiçbir şey yapmadan durabileceğimi sanmıyorum.”
Yuu’nun yanakları al al olurken Mika oturduğu koltuğa baktı.
“Burası da güzel bir seçenek ancak yatağı tercih ederim.”
Yuu gözlerini devirirken Mika ona baktı ve elinden tutup yanına çekti.Yuu ona şaşkınca bakarken Mika eline aldığı keki ona doğrulttu.
“Oyun bile olsa sana uzak hissediyorum.Yanımda durmanı ve bir hizmetçiden ziyade her zamanki Yuu-chan olmanı tercih ederim.”
Yuu ona güldü ve kollarını boynuna sardı.
“Bana dayanamayacağını biliyordum!”
“Sana dayanmam mümkün mü?”
Yuu gülerek başını onun omzuna yaslarken Mika onun elini kavradı ve saçlarına öpücük kondurdu.
“Film bittikten sonra yukarı çıkarız,olur mu?”
Yuu dudağını ısırmış bir şekilde ona baktı.
“O zamana kadar içimde vibratörle mi duracağım?”
“Evet,bu çok erotik.”
“Ama benim için çok rahatsız edici..”
Yuu yalvarırcasına ona bakarken Mika başını salladı.
“Oyun daha bitmedi Yuu-chan.”
Yuu oflayıp önüne döndü.Mika onun bu haline güldü ve koluyla sarmaladı onu.
“Filmin bitmesini sabırsızlıkla bekleyeceğim!”
🍂🍂🍂🍂
“Evet,işte başlıyoruz!”
Mika heyecanlı bir şekilde yatakta dizlerini bağdaş yapmış bir şekilde otururken,karşısında yerde oturan Yuu’ya heyecanla baktı.
“Kutuyu açabilirsin Yuu-chan!”
Yuu önünde duran kutuya tereddütle bakarken Mika’nın bakışlarıyla derin bir nefes verdi ve kapağı açtı.Kutunun içinden ilk çıkanı eline aldı.
“Bu ne?”
Elindeki kedi kulaklı tacı kaşları çatık bir şekilde inceleyen Yuu,anlamak istercesine ona baktı.Mika gülümseyerek konuştu.
“Kedi kulaklı bir Yuu-chan’ın çok sevimli görünebileceğini düşündüm.”
“Bunu gerçekten takmam mı gerekiyor?”
“Evet,lütfen.”
Yuu elindeki tacı taktı ve aynadan kendine baktı.
“Nasıl görünüyorum?”
Yuu merakla kendini incelerken Mika al al olmaya başlayan yanaklarıyla onu izledi.
“Mükemmel..”
“Çok kötü durdu,bunu sevmedim.”
“Çıkarmak yok Yuu-chan.”
Yuu oflayarak kutuya yöneldi ve eline ilk gelen şeyi çıkardı.
“Bir kedi kuyruğu mu?”
Yuu kuyruğun yumuşak tüylerine dokunurken Mika’ya baktı.
“Kedilere fetişin olduğunu bilmiyordum Mika.”
“Sadece kedi kulaklı Yuu-chan’a fetişim var.”
Yuu bu sözlerle kızarırken Mika sinsice gülümsedi.
“Ayrıca o sıradan bir kuyruk değil.”
“Değil mi?”
Yuu uzun kuyruğu kutudan tamamen çıkardı ve inceledi.
“Bunu belime sarmam gerekmiyor mu?”
Kuyruğun ucundaki demir topları gören Yuu çatık kaşlarıyla incelerken,nasıl takacağını anlayınca panikle bağırdı.
“B-bekle.!!Bunların içimde mi olması gerekiyor?!!”
“Aynen öyle!”
“Hayatta olmaz!Mümkün değil!Bunu asla yapmayacağım!!”
Yuu utançla kuyruğu fırlatırken Mika kaşlarını çattı.
“Bunu kabul ettiğini söylemiştin Yuu-chan,sözünden dönemezsin.”
“İçimde demir toplarla dolaşmak istemiyorum!!”
“Pes mi ediyorsun?”
Mika umutsuzca başını salladı.
“Bu kadar çabuk vazgeçeceğini bilmiyordum.Korktuğunu en başından söylemen gerekirdi.
“B-ben korkmadım!!”
“Evet korktun.”
Yuu sinirle önündeki kuyruğu aldı.
“Hah!Aptal bir oyuncaktan mı korkacağım?!”
“O zaman devam mı ediyoruz?”
Yuu panik ve sinirle ona bakarken bıkkınlıkla oyuncağı tuttu ve elinde sıktı.
“Kahretsin..Bunu yaptığıma inanamıyorum..”
Yuu utançla ona baktı.
“Bunu burada mı yapacağım.?”
“Evet,bunu izlemek keyifli olacak.”
Yuu içindeki düşük seviyede titreşen vibratörle ona baktı.
“Vibratörü çıkaracağım değil mi?”
“Hayır,ikisini de rahatlıkla alabileceğini düşünüyorum.”
“Bunu kolay mı zannediyorsun?!!”
“Bunu seçen sendin.”
Mika’nın omuz silkmesiyle Yuu sinirle ona bakarken derin bir nefes aldı.
“Kutuda kayganlaştırıcı var,vibratörden dolayı lazım olacağını düşünmüyorum ama istiyorsan kullanabilirsin.”
“O ne demek şimdi?!!”
“Tüm gün içinde bir vibratörle dolaşan biri için kayganlaştırıcıya gerek var mı sence?”
Yuu kaşları çatık bir şekilde ona bakarken önüne döndü. Sıkıntıyla nefes verirken etek uçlarını hafifçe yukarı kaldırdı ve kuyruğu arkasına götürdü.Girişine getirip bir topu içine itince zevkle dudağını ısırdı ve başını öne eğdi.
~Kahretsin..!Hepsini almam çok zor.!
Yuu alt dudağını ısırarak bir topu daha içine itince sesli bir nefes verdi.Vibratör ve topları içinde bulundurmak çok zordu.Yuu sabırla son topu da itti ve hızla ellerini yere koyup derin derin soluklanmaya başladı.Ardından kafasını kaldırdı ve onu yüzünde pis bir sırıtışla izleyen Mika’ya baktı.
“B-bu kadarı yeterli mi.?”
“Çok zorlanmışa benziyorsun.”
“Sen de öyle..”
Yuu gözlerini Mika’nın hafif kabarmış pantolonuna dikerken Mika gülümsedi.
“Seni bu halde izlemek zevk verici.”
Yuu derin derin nefes verirken içinde titreşen vibratörle inledi ve yalvarırcasına ona baktı.
“Lütfen burada bitirelim.!Bana dokunmanı istiyorum.!”
“Bu çok sevimli..”
Mika gülerek ona baktı.
“Pekala,son bir şey daha seç ve bitirelim.”
Yuu titreyen elleriyle kutuya uzandı.Kutudan çıkardığı kelepçeye gözleri kocaman açılmış bir şekilde bakarken, Mika keyifle güldü.
“Çok güzel bir seçim Yuu-chan!”
Yuu güçlükle ayağa kalktı ve Mika’ya doğru yürüdü. Ellerindeki kelepçeyi ona uzattı ve dolu dolu olan gözleriyle ona baktı.
“Yap şunu.!”
Mika ellerindeki kelepçeyi aldı ve nazik bir şekilde bileklerini kelepçeledi.Ardından hızla Yuu’nun belinden kavrayıp kucağına oturttu ve onun boynuna gömüldü.
“Sana uzaktan bakmak benim için çok zordu..”
Mika’nın dili onun boynunda serin bir ıslaklık bırakırken Yuu kelepçeli ellerini arkada birleştirdi ve sabırsız bir şekilde Mika’nın erkekliğine sürtünmeye başladı.Altında daha da kabarmaya başlayan şişlikle inleyen Yuu sürtünmelerini daha hızlı gerçekleştirirken,Mika onun kalçasını kavradı ve bir parmağını içeri itti.Yuu bu hareketiyle onun omuzlarına çökerken sürtünmeye devam etti.
“Yuu-chan..”
Mika aniden Yuu’yu altına aldı ve ellerini başının üstünde birleştirdi.
Ani bir hızla iki parmağını da Yuu’nun girişinden itince, Yuu’nun gözleri kocaman açıldı.
“H-hah..!!D-dur.!Buna gerek yok.!!Çok acelecisin.!!”
Mika’nın parmakları içinde hızla hareket ederken aniden vibratörün açılmasıyla Yuu’nun sırtı yay gibi gerilip yataktan kalktı.Acıyla tiz bir çığlık attı.
“A-ahh.!!K-kahretsin..!!Bunu yapmak istiyorsan içimdekileri çıkartmalısın..!!”
Mika onun bu halini gülümseyerek izlerken Yuu Mika’nın altında debelendi.
“Ç-çıkar onları.!!”
Mika diğer eliyle Yuu’nun erkekliğini kavradı ve muzipçe gülümsedi.
“Neden?Aletin bundan çok hoşlanmış görünüyor.”
“Nghh.!!B-bu çok fazla.!!”
“Pekala,onu çıkarmamı mı istiyorsun?”
Yuu dudağını ısırmış bir şekilde hızla kafasını sallarken Mika tuttuğu kuyruğu aniden çekti ve tüm toplar dışarı çıktı. Kocaman açılan gözleriyle Yuu’nun nefesi kesilirken hızla kafasını geriye attı.
“H-hah..!Mika.!!”
Acı ve zevkle kıvranan Yuu’nun görüş açısı bulanıklaşırken tüm vücudunun titrediğini hissetti.
“B-b-ben sanırım..!!”
Yuu sözünü bile tamamlamadan vücudundaki ısının hızla dışarı çıktığını hissetti.Nefes nefese bir şekilde boş gözlerle yukarı bakarken,Mika parmaklarını çekti ve Yuu’nun titreyen bedeninde gezdirdi gözlerini.
“Vay canına Yuu-chan..Mükemmel görünüyorsun..”
Mika Yuu’nun üstüne çıktı ve vücudunu ona bastırdı.Ortaya çıkardığı erkekliğini Yuu’nun erkekliğine sürterken Yuu baygın gözleriyle ona bakıyordu.Aniden Mika erkekliğini Yuu’nun girişine getirince,Yuu’nun gözleri kocaman açıldı.
“H-hey.!!Daha yeni geldim!!”
“Evet,ama ben henüz gelmedim.”
“Hayır dur—Ahh.!!”
Mika aniden Yuu’nun içine girince,Yuu’nun sırtı havaya kalktı.
“Rahatla Yuu-chan..”
Mika Yuu’nun kulağına eğildi.
“Tüm gün içinde o vibratörle dolaştığın için benimkini rahatlıkla alabiliyorsun,gördün mü?”
Yuu’nun dolu dolu olan gözlerine baktı.
“Endişe edecek bir şey yok.”
Gülümseyip doğruldu Mika.
“Hareket ediyorum.”
Yuu sıkıca kapattığı gözlerini,aklına gelen ayrıntıyla kocaman açtı.
“Mika bekle!Önce vib–Ahh..!!”
Mika hızla ona çarparken Yuu titrek sesiyle bağırdı.
“H-hepsini alamam.!O-onu çıkar önce!!”
“Çok kolay bir şekilde alıyorsun işte hepsini Yuu-chan, rahatla biraz..”
“A-ahh,kahretsin!O şey içimdeyken nasıl rahat olabilirim?!!”
Yuu dolu dolu olan gözleriyle ona baktı ve kafasını geriye attı.
~İkisi de içimde..Bu acıtıyor..Aynı zamanda iyi hissettiriyor.!
Mika hızla Yuu’nun prostatına çarparken,Yuu’nun yanağından yaşlar süzüldü.Gözlerini kısarken,acı ve zevki aynı dorukta yaşamanın verdiği tatlı hissi duyuyordu.
“Bu iyi mi?”
Mika ona doğru eğilip elini göğsünde gezdirirken Yuu ona cevap vermedi ve vücudunu ona bastırdı.Tutkuyla Mika’yı öperken Mika gülerek karşılık verdi ve bir eli göğsünde gezinmeye devam etti.
“Yuu-chan..”
Mika doruğunda olduğunu hissedebiliyordu.Dudaklarını Yuu’dan ayırdı ve doğrulup onun kalçasından tuttu.Ona daha sert çarparken erkekliğini ona sonuna kadar bastırdı ve içindeki ısı hızla açığa çıktı.Yuu da onunla birlikte rahatlarken içinde oluşan ısıyla Mika’nın da rahatladığını anladı.İçindeki sıcak ve zevk veren hisle gözlerini kapattı ve derin derin nefes vermeye başladı.Mika onun içinden yavaşça çıktı ve kendini Yuu’nun yanına attı.İkisi de bir süre soluklandılar.
“Bunu yaptığımıza inanamıyorum..”
Yuu’nun sözleriyle gülerek ona döndü Mika.
“Bu çok güzeldi değil mi?”
Yuu kızararak gözlerini kaçırdı.
“Evet öyleydi..”
Mika Yuu’nun ellerindeki kelepçeyi çözdü.Ardından elini tuttu ve dudaklarına götürüp küçük bir öpücük bıraktı.Yuu al al yanaklarıyla ona baktı ve saçlarını karıştırdı.
“Yine ortalığı karıştırdın Mika.”
“O oyuncaklarla çok ateşli görünüyordun,daha fazlasını kullanmalıydın.”
“Onları bir daha kullanmayacağım!Hepsini çöpe at!”
“Asla,bir sonraki seks yapışımızda daha fazlasını kullandığından emin olacağım.”
“Hadi ama!”
Yuu onun kararlı yüzüne baktı ve sinirle arkasını döndü.
“Ben uyuyacağım!”
“Ama saat daha çok erken.”
“Çok yorgunum…Akşam yemeği vakti gelince kaldırırsın beni..”
“Beraber alışverişe gitmeyecek miydik.?”
Mika ona üzgün bir şekilde bakarken Yuu sinirle söylendi.
“Bana öyle bakma!Çok yordun beni!Birazcık dinlenmeye hakkım var değil mi?!”
Mika kısa bir süre düşündü ve saatine bakarak Yuu’ya döndü.
“Pekala,o zaman sen uyu.Şu an saat 3.Ben birkaç saat içinde dönmüş olurum.”
“Tamam.Çok oyalanma dışarıda,gidip gelirken dikkatli ol.”
Yuu kafasını yastığa gömdü ve boğuk bir ses tonuyla konuştu.
“Bir şey olursa beni ara.”
“Peki sevgilim.”
Mika’nın gülmesi üzerine Yuu ona bakıp göz devirdi ve kafasını tekrar yastığa gömerek gözlerini kapattı.Mika Yuu’nun saçlarından öptü ve ayağa kalktı.
Hazırlanıp markete gitmek için odadan çıkarken,Yuu çoktan uykuya dalmıştı.
🍂🍂🍂🍂
Yuu,yatakta hafifçe kıpırdandı.Yavaş yavaş kendine gelirken bir gözü pencereye ilişti.Kararmış olan havayı görünce kısık gözlerle telefonunu aradı.Eline aldı ve saate baktı.
~23.30 mu?Mika neden beni uyandırmadı?
Yuu doğrulup yataktan kalktı ve kocaman esneyerek kapıya yöneldi.Kendi odasından çıkıp Mika’nın odasına girdi ve içeri baktı.
~Burada değil..O zaman aşağıda olmalı.
Yuu hızla merdivenlerden indi.Oturma odası ve mutfağa göz gezdirdi.
“Mikaaa?”
Evin içinde Mika’ya seslendi,ancak ne ses vardı ne de kendisi.
~Bu saate kadar gelmedi mi bu çocuk?
Yuu telefonunu çıkardı.Mika’nın ezberinde olan numarasını tuşlayacakken ard arda mesajlar geldi telefonuna.Kaşlarını çatarak mesajları açtı.
[23.35.26 p.m]:
Selam Yuu!
Bugün yurt dışından dönüyorum.Sabaha karşı orada olurum.
Sana gelirken hediyeler getireceğimi söylemiştim,
hatırlıyorsun değil mi?
Dayanamayıp bir tanesini erkenden gönderdim..
Umarım çok seveceğin bir hediye olur.
İçerisine sevgimi kattım. 🙂
Seni seviyorum..Yarın görüşürüz!
-Fujisaki
Yuu,anlamaz gözlerle telefona baktı.
~Hediye mi?
~Erkenden göndermek mi?
~Neyden bahsediyor bu?
Yuu aniden kapının çalınmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı.Mika’nın geldiğini umarak heyecanla kapıya koştu.
Kapıyı açtığı an,heyecandan gülen yüzü bir anda düştü.Dehşet içerisinde karşısında duran sarışına baktı.Korkuyla gözleri kocaman açılırken,şok olmuş bir şekilde bağırdı.
“Mika?!!!”
🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁