Alde Lotus - Bölüm 35
•Selam arkadaşlar,Crowley ve Ferid sahnelerini daha çok görmek isteyen çok fazla kişi vardı.Ben de bu bölümü Crowley ve Ferid’e ayırmak istedim.Hepinize keyifli okumalar dilerim.•
🍂🍂🍂🍂
“Yine yaptın.”
Crowley,Ferid’in sesini duymasıyla arkasına döndü.
“Ne?”
“Yine başka bir kızı reddettin.”
“Ah..”
Ferid,çardağa sırtını dayamış olan Crowley’in yanına yürüdü.Crowley içten bir gülümsemeyle Ferid’e baktı.
“Ferid…–”
Elini okşamak için Ferid’in saçlarına götürdüğü an,Ferid onu böldü.
“Kız ağlayarak geçti yanımdan.”
Gülümseyerek baktı Crowley’e.
“Biraz acımasız değil misin?”
Crowley gözlerini kaçırdı.
“Kızlarla aram pek iyi değil.”
“Öyle mi?Kızların arasında çok popülersin ama.”
“İlgilenmiyorum.”
Crowley elini çekip sıkıntıyla saçlarını karıştırırken,Ferid ısrarcı bir şekilde devam etti.
“Birileriyle çıksan–”
“Kimseyle çıkmak istemiyorum.”
Ferid,aklına gelen ayrıntıyla ona baktı.
“Hey,bizim sınıftaki sarışın kızı hatırlıyor musun?”
“Sarışın kız.?”
“Horn Skuld.”
“Evet,hatırladım.”
“Sevimli bir kız,değil mi?”
“Umurumda değil.”
Crowley yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordu.Ferid’in neden bu kadar ısrarcı olduğunu anlayamıyordu.
Ferid,cebinden çıkardığı mektubu gözlerini kaçırarak Crowley’e uzattı.
“Seninle tanışmak istiyor..”
Crowley anlamaz gözlerle ona baktı.
“Sorunun ne senin?Neden bu kadar heveslisin birileriyle görüşmeme?”
“O benden yardım istedi,bu yüzden–”
“Reddedebilirdin!”
Ferid,Crowley’in bağırarak sözünü kesmesiyle şaşkınlıkla ona baktı.
“Çok istiyorsan onunla kendin görüşebilirsin,beni bu şekilde zorlamayı bırak artık!”
Crowley Ferid’in üzüldüğünü görünce,bağırdığı için pişman oldu.Sesini alçalttı ve yumuşak bir ses tonuyla uyardı onu.
“Benimle bir daha bu konuları konuşmazsan sevinirim.”
Sinirle arkasını döndü Crowley.Okulun kapısına doğru ilerlerken düşüncelerini susturamadı.
~Gerçekten..Derdi ne onun?!
~Neden birileriyle görüşmemi bu kadar çok istiyor?!Bunu hep yapıyordu!İstemiyorum işte!
Crowley,kalbindeki kırıklığı yeniden hissetti.Yıllardır kalbinde taşıdığı bir kırgınlıktı bu.Boş ve sessiz olan koridorda duvara yaslandı ve yumruğunu sıktı.
~Kimseyi istemiyorum..Sadece seninle olmak istiyorum…
~Neden ısrarla bunu görmezden geliyorsun?!
🍂🍂🍂🍂
Crowley,o gün eve erken dönmüştü.
Öğretmenlere hasta olduğunu söylemişti,ama sadece okulda kalmak istememişti.Kendini yorgun hissediyordu.Düşünceleri onu yoruyordu.Ferid’in davranışları onu öylesine üzüyordu ki,bu konu üzerine düşünmeden edemiyordu.
~Ona duyduğum hislerin tek taraflı olduğunu artık kabullenmem gerekecek…
Mutfak tezgahına yaslanan Crowley,kendisi için hazırladığı krepleri bir kenara bıraktı.Aniden gözü masanın üzerinde duran çikolata kutusuna ilişti.Onları daha dün akşam Ferid için hazırlamıştı.
Aceleye geldiğinin farkındaydı,ancak Mika’ya olduğu gibi o da Ferid’i kaybetmek istemiyordu.Üstelik sarıldıkları gün, kendince epey cesaret toplamıştı.Şimdi ise sevgililer gününde ona vereceği çikolata kutusu hayal olmuştu.
~Sanırım ondan vazgeçmem en iyisi olacak.Hiç değilse bunca yıllık arkadaşlığımız sona ermesin…
Crowley elindeki kutuyu çöpe atmaya karar verdi.Ancak o sırada kapının çalınmasıyla durdu.Çikolata kutusunu masanın üzerine bıraktı ve kapıya yöneldi.Kapıyı açtığında,kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı.Karşısında Feridi’i görmeyi beklemiyordu.
“Ferid?”
“Gelebilir miyim?”
“Tabii.!”
Crowley panik bir halde çekilip Ferid’in içeri geçmesine izin verdi.
“Ne yapıyorsun?”
“Krep.Yemek ister misin?”
“Evet,olabilir.”
“Güzel.”
Crowley’in peşinden mutfağa yürüyen Ferid,masaya yaslandı ve ona baktı.
“Neden erken çıktın?”
Ferid’in merakı karşısında,Crowley gözlerini kaçırdı.
“Kendimi iyi hissetmiyordum.”
Ferid,Crowley’i inceledi.
“Benim yüzümden mi?”
Crowley krepleri bırakıp Ferid’e döndü.
“Hayır.Bunun için kendini suçlama.”
Crowley merakla ona baktı.
“Sen neden erken çıktın?Dersin bitmesine çok var.”
“Senin için endişelendim.Öğretmen hasta olduğunu söyledi.Bana haber vermeyince benim yüzümden olduğunu düşündüm ve bu durumu düzeltmek için buraya gelmeye karar verdim.”
“Ah..”
Crowley gülümsedi.
“Olanlar için endişelenme ve kendini suçlama.Suçlu bir konumda değilsin.”
Ferid onun gülümsemesine bakarken derin bir nefes verdi.
“Crowley.”
“Evet?”
“Bugün için özür dilerim.”
Crowley,şaşkınlıkla baktı Ferid’e.
“Suçlu olmadığını söylemiştim.”
“Hayır hatalıydım.Senin ilişkilerine karışmamalıydım. Sadece seni mutlu etmek istemiştim.Seni bu kadar sinirlendirebileceğimi düşünmezdim.”
Ferid ellerini masaya koydu ve kafasını eğdi.
“Ben gerçekten özür dilerim..”
Crowley adımlarını Ferid’e yaklaştırdı.Çenesini kavrayıp kafasını kaldırdı ve ona bakmasını sağladı.
“Asıl ben özür dilerim.Niyetinin böyle olduğunu bilmiyordum ve bu düşüncene rağmen sana bağırdım.Seni çok kırdım.”
Crowley’in ona olan sıcak bakışları,Ferid’in kalbini eritiyordu adeta.
“Beni affedebilir misin?”
Ferid ona cevap vereceği sırada,elinin bir şeye çarptığını hissetti.Göz ucuyla baktığı çikolata kutusunu görünce, gözleri büyüdü.
“Eğer bana…”
Crowley ona merakla bakarken,Ferid güldü.
“Bu kutuyu kimin için yaptığını söylersen seni affedebilirim!”
Ferid kutuyu bir hışımla alıp Crowley’den uzaklaştı. Crowley Ferid’in elindeki kutuyu gördüğü zaman kıpkırmızı kesildi.
~Kahretsin…Kutuyu orada unuttum!
“H-hey!Ver onu bana!”
“Bu kutuyu kime verecektin?!”
Ferid Crowley’in ani hareketiyle ondan kaçtı.Oturma odasına doğru koşarken,Crowley’in peşinden koşturması ona oldukça eğlenceli gelmişti.
“Kimseye vermeyeceğim!Geri ver sadece onu!”
“Hadi ama!En yakın arkadaşından bir şeyler mi saklıyorsun?!”
Koltuğun öbür tarafına geçen Ferid’e baktı Crowley.
~Arkadaş..İşte bu yüzden sana söylemiyorum..!
Ani bir hareketle Ferid’in kolundan tuttu.
“Bunlar seni ilgilendirmez!Söylediklerime rağmen neden hala böyle yapmaya devam ediyorsun ki?!”
Ferid,Crowley’in sözleri karşısında kaçmayı bıraktı.Onun durmasını fırsat bilen Crowley kutuyu almak için hızla üstüne atladı.Ancak bunu yaptığı an,ikisi de önlerindeki koltuğa düştüler.
“Ahh,kahretsin.!!”
Crowley yavaşça gözlerini açtığı zaman,altında yatan Ferid’i görünce panik oldu.Onun sıkıca kapattığı gözlerine baktı.
“Hey,özür dilerim Ferid!Sen iyi misin..—”
“Kimi seviyorsun Crowley?”
Crowley,Ferid’in ona kaşları çatık bir şekilde baktığını görünce gerildi.
“Onun yüzünden bana sürekli bağırıyorsun.Bu kadar mı önemli o kişi senin için?”
Crowley tedirginlikle onun üstünden kalkarken Ferid yavaşça doğruldu ve koltuğa yaslandı.
“Kötü görünüyorsun diye seni neşelendirmeye çalışmıştım. Sanırım hata yaptım.”
Ferid Crowley’in elindeki kutuya bakarken kendini tutamadı ve bağırdı.
“Söylesene!Bu kutuyu vereceğin kişi—!!”
Aniden dudaklarında hissettiği dudaklarla gözleri kocaman açılan Ferid,büyük bir şaşkınlık içerisinde onu öpen Crowley’e baktı.Anlamsız ve boş ifadeyle ona bakarken ne yapacağını bilemedi.Crowley kendini geri çekti.
“Kutuyu vereceğim kişi sendin.”
Ferid tek kelime edemezken Crowley yumruklarını sıkarak ona baktı.
“Ben seni seviyordum.!”
Crowley sinirle gözlerini kaçırdı.
“Ama sen sürekli bana birilerini ayarlamaya çalışıp durdun.Bu zamana kadar seni seviyordum ve senin böyle yapmana daha fazla dayanamadım.Kendimi çok berbat hissediyorum..”
Ferid’in ona şok geçirmişcesine bakması,Crowley’i tedirgin etti.Yaptığı şeyin farkına yeni varırken gözleri kocaman açıldı.Az önce Ferid’i öpmüştü ve onun ne düşüneceğini önemsememişti.
~Kahretsin..Az önce kendimi tutamayıp onu öptüm..!
“F-Ferid..Ben özür dilerim.!”
Crowley panikle ona bakarken,Ferid sinirle Crowley’e bağırdı.
“Neden bunu benden sakladın?!”
Crowley kendini geri çekerken,Ferid öfke içinde ona bakıyordu.
“Arkadaşlığımıza zarar gelmesin diye söylemek istemedim…”
“Bana karşı hislerin varsa bu zamana kadar söylemen gerekirdi!”
Crowley,Ferid’in ona bağırmasına şaşırmıştı.Ona bu denli öfkeli olduğu başka bir an hatırlamıyordu.
“Her zaman hislerimin tek taraflı olduğunu düşünerek neler hissettiğim hakkında bir fikrin var mı?!”
Crowley kaşlarını çatarak ona baktı.
“Ne demek istiyorsun.?”
“Seni sevdiğimi söylüyorum!”
Bu sözle gözleri kocaman açılan Crowley,büyük bir şaşkınlıkla Ferid’e baktı.Ferid sinirle yumruğunu sıktı.
“Tüm kızların sırf seninle yakınız diye gelip benden yardım istemeleri çok can yakıcıydı.Yıllardır bu tarz şeylerle karşılaşıp durdum ve senin hakkında boş umutlara kapıldığımı düşündüm.Bu çok yorucuydu..”
“Neden bana söylemedin.?”
“Seninle yakınlaştığımız her an benden kaçıyor gibiydin.. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi davranıyordun ve bu tuhaf davranışlarını hiçbir zaman anlamlandıramadım..
Her zaman kendinle çok çelişkiliydin..”
Ferid acı bir gülümseme takındı yüzüne.
“Durum böyleyken..Sana nasıl söyleyebilirdim ki..?”
Crowley tedirgin bir şekilde ona karşı çıktı.
“O zamanların bir sebebi vardı!Ben nasıl davranıyorsam sen de öyle davranıyordun ve bu sebepten canını yaktığımı düşünüp uzaklaşıyordum senden.!”
Crowley sinir ve şaşkınlıkla mırıldandı.
“İkimiz de çok aptalca davrandık..O zamanlar bir şeyleri anlamlandıramıyor olsak da şu an beraberiz ve bu yaşananlara hala inanamıyorum..”
Ferid bir şey demeden ayağa kalktı.Oradan ayrılacakken Crowley onun elini tuttu.
“Sen gerçekten de beni mi seviyorsun.?”
“Ne fark eder ki?”
Ferid gözünden bir damla yaş düşerken gülümsedi.
“Uzun zamandır birbirimizi seviyormuşuz..Ve yıllarca bu saçmalıklar yüzünden boş yere acı çektik..”
Crowley ona ne diyeceğini bilemez bir şekilde bakarken, Ferid gözünden düşen yaşlara aldırmadan ona baktı.
“Geçen yıllarımızı nasıl telafi edeceğiz.?”
Ferid kafasını salladı ve önüne döndü.
“Bunun için hiçbir şey yapamayız..”
Ferid elini Crowley’in elinden çekti ve bir şey demeden hızla kapıya yöneldi.
Yalnız kalmanın ona iyi geleceğini düşünen Crowley bir şey demeden arkasından baktı.Kapının kapanma sesini duyunca derin bir nefes vererek önüne döndü.Elini yavaşça dudağına dokundurdu.
~Resmen onu öptüm..Hislerini bilmeden böyle bir şey yapmam çok tehlikeliydi,ama o beni sevdiğini söyledi..
~Öfkeli olmakta çok haklı,bu durum beni de rahatsız ediyor. Ama bu durum birlikte olmamıza engel değil,kesinlikle gönlünü alacağım.!Birbirimizi sevdiğimiz sürece hiçbir şey sorun değil!
Ardından Crowley,gülerek kendini koltuğa bıraktı.
~Tanrım..Ferid beni seviyor..Bugün daha ne kadar güzel olabilir?!
🍂🍂🍂🍂
Akşam saatlerinde Ferid,çatıya oturmuş bir şekilde gökyüzündeki yıldızları ve şehri izliyordu.O kadar dalgındı ki,Crowley’in geldiğini bile fark etmemişti.
“Burası soğuk değil mi?”
Ferid,duyduğu sesle arkasını döndü.
“Burada tek başına ne yapıyorsun?”
Ferid bir süre ona baktı ve ardından önüne döndü.
“Yıldızları izliyorum.”
“Evet,yıldızları izlemek için güzel bir gece.”
Crowley çatıda ilerledi ve Ferid’in yanına ulaştı.
“Ben de seninle birlikte izleyebilir miyim?”
Ferid yana kaydı.Crowley getirdiği örtüyü Ferid’in sırtına örttü ve kendisi de yanına ilişti.
“Hasta olmanı istemem.”
“Teşekkürler.”
Ferid soğuk nefesini verirken,ona bakmadan konuştu.
“Burada olduğumu anlamak için çok uğraştın mı?”
Crowley gülerek cevap verdi.
“Pek sayılmaz,buraya ilk gelişim değil sonuçta.”
Ferid kafasını salladı.
“Havai fişekleri ve kayan yıldızları izlemek için sürekli buraya gelirdik.”
“Ve her seferinde de güvenlikten azar işitirdik.”
Ferid’in sözü üzerine,ikisi de güldü.
“Artık azar işitmek çok da önemli değil.”
Crowley gülerek konuştu.
“Bence o azarları hak ediyordun.”
“Neden hak ediyordum?”
“Bir keresinde az kalsın çatıdan düşüyordun,hatırlamıyor musun?”
“Ah,bunu unutmuş olabilirim.”
Crowley gülümseyerek ona baktı.
“Her zaman olduğu gibi yine birlikteydik.Gerçekten de güzel zamanlardı.”
Ferid hafif bir tebessümle önüne döndü.Crowley Ferid’e baktı ve konuştu.
“Ve o zamanlardan beri sana olan hislerim biraz olsun azalmadı.”
Ferid bu söz karşısında şaşkınlıkla ona bakarken,Crowley onun ellerini tuttu.
“Sen haklıydın..”
Ferid Crowley’in ellerindeki ellerine bakarken sessizce yutkundu.
“Yıllarca birbirimizi sevmemize rağmen büyük yanlış anlaşılmalar içerisine girip kendimize acı çektirdik. Gerçekten çok aptalmışız..”
Crowley’in bu sözüne tebessüm etti Ferid.
“Kaybolan yıllarımızı telafi edemeyeceğimi biliyorum.Ancak geçmişte olduğu gibi,geleceğimi de seninle şekillendirmek isterim..”
Crowley içten bir tebessümle ona baktı ve aklındakini söyledi.
“Benimle bir ilişkiye başlar mısın?”
Ferid’in gözleri kocaman açıldı.Büyük bir mutlulukla ona baktı ve kafasını salladı.
“Elbette..”
Yavaşça kollarını Crowley’e sararken,Crowley gülümseyerek onu kendine çekti ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.Feridi’in gülümsemesi yüzüne yayılırken,Crowley onun kulağına eğildi.
“Tekrar duymak isteyeceğin bir gerçeği söylememi ister misin?”
Ferid merakla kafasını sallarken,Crowley gülümseyerek fısıldadı.
“Seni seviyorum.”
Bu sözle birlikte Ferid büyük bir mutlulukla ona sarıldı ve karşılık verdi.
“Ben de seni seviyorum Crowley..”
🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁