Alde Lotus - Bölüm 33
-Rahatsız edici içerikler mevcuttur.Smut(?) sevmeyenler bu bölümü atlayabilir.Keyifli okumalar dilerim.-
🍂🍂🍂🍂
“V-v-vibratör?!!!”
Yuu şok olmuşcasına Mika’ya bakarken,Mika kahkaha attı.
“Yüz ifaden harika!”
“N-neden bir vibratör?!!”
Yuu sinirle baktı ona.
“Onunla bana ne yapmayı düşünüyorsun sen?!!”
“Yuu–Ahahah..!Yuu-chan açıklayacağım!!”
“Mika!Gülmeyi hemen kes ve bir açıklama yap!”
Mika gülmekten ağrıyan karnını tuttu ve gülerek gözünden akan yaşı sildi.
“Üzgünüm..Tepkin o kadar komikti ki kendimi tutamadım!”
Yuu’nun bakışları üzerine Mika boğazını temizledi ve açıklamaya başladı.
“Bu vibratör gün boyu içinde olacak.Eğer günün sonuna kadar kendine dokunmamayı başarabilirsen sana bir ödül vereceğim.Ve tabii ki söz verdiğim gibi bundan sonra sana dokunmayacağım.”
“Dalga geçiyor olmalısın…”
“Ciddiyim.Vibratörün kumandası bende olacak.Böylece istediğim zaman hızını artırıp azaltacağım.”
Mika sinsice gülerek Yuu’ya yaklaştı.
“Sensiz yapamam diyorsan başka tabii..”
Yuu Mika’yı sinirle itti.
“Hah?Kimmiş sensiz yapamayan?Sadece izle.Bunu yapacağım.”
Mika,aklına gelen ayrıntıyla Yuu’ya baktı.
“Ayrıca sadece bir vibratör taşımayacaksın.”
“Ne?!!”
“İki tane vibratör aldım.Biri içinde,diğeri de küçük Yuu-chan’da olacak.”
Yuu kızardı ve sinirle Mika’ya baktı.
“Yarın okul olduğunun farkındasın değil mi?!Bunu açık alanda bu şekilde yapmak çok tehlikeli!”
Mika,dalga geçercesine Yuu’ya baktı.
“Ne o?Yapamaz mısın yoksa?”
Yuu kaşlarını çattı ve bir hışımla kutuyu eline aldı.
“Yapacağım!Kesinlikle yapacağım!”
Yuu elindekini incelerken,göz ucuyla diğer kutuya baktı.
“O kutunun içinde başka ne var?”
“Ah,sadece kaybettikten sonra seninle nasıl eğleneceğimi düşünürken hevesle aldığım birkaç küçük şey işte.”
Sinirle Mika’ya baktı Yuu.
“Bunu yapacağım dedim!Tek yapmam gereken kendime dokunmamak değil mi?”
“Çok kolay bir şeymiş gibi söyledin Yuu-chan..”
“Bunu başaracağım çünkü!”
Mika yeniden kahkaha attı ve heyecanla Yuu’ya baktı.
“Bu çok eğlenceli olacak!”
🍂🍂🍂🍂
~Sıcak…
~Adeta kavruluyorum…
Yuu kıpkırmızı olmuş yanaklarıyla kafasını eğerken hafifçe alt dudağını dişledi.Yavaştan terlemeye başlamış olan alnını elinin tersiyle sildi ve ufak bir soluk verdi.
İçindeki titreşimlerin tüm vücuduna yayıldığını hissedebiliyordu Yuu.Sırasında ürkek bir şekilde otururken sessiz olmaya gayret etti.Onu tedirgin eden şey,böyle bir halde sınıfta olmasıydı.
Aniden içinde düşük seviyede titreşen vibratör bir anda yüksek hıza ulaşınca,Yuu’nun gözleri kocaman açıldı.
“Ah!”
Yuu hızla eliyle ağzını kapattı ve utanç içinde sınıfa göz gezdirdi.Kimsenin onu duymamış olmasını ümit ederken, öğretmen ona seslendi.
“Yuichiro-san,sıradaki sayfayı siz okuyabilir misiniz?”
Duyduğu sesle öğretmene baktı Yuu.
Tedirgin bir şekilde alt dudağını ısırdı ve ayağa kalkmaya çalıştı.Sınıftaki çocukların fısıldaşma ve gülüşmelerini duyunca yanakları al al oldu.Utana sıkıla kitabı incelerken görmezden gelmeye çalıştı onları.
“S-serin b-bir..Sonbahar..”
Ayakta durmakta zorlanırken,bu metni okumak ona imkansız geliyordu.Kendini devam etmeye zorladı.
“A-akşamı..U-usulca..Ü-üzeri—”
Öğretmen ona tuhaf bakışlarla baktı.Elini havaya kaldırıp durması için işaret verdi.
“Bu kadarı yeter.”
Yuu zar zor ayakta duruyorken öğretmenin sözünü kesmesiyle rahat bir nefes aldı.
“Hasta mısınız Yuichiro-san?”
Yuu,öğretmene bakmaya çalıştı.
“B-ben..”
O sırada içerisinde olan vibratörün son hızla titreştiğini hisseden Yuu gözlerini kocaman açtı ve sıraya çöktü.Yanlış bir ses çıkarmamak için kendini sıktı.
“Ö-özür dilerim..M-midemi çok kötü bozmuş olmalıyım..”
Öğretmen daha fazla konunun üzerinde durmadı ve derse devam etti.Yuu,içerisindeki titreşimin azaldığını hissedince rahat bir nefes verdi.
~Kahretsin..Böyle odaklanamıyorum..!
~Fujisaki olmadığı için sorun olmaz diye düşünmüştüm..Ama bu kesinlikle büyük bir sorun!
~Neden böyle bir şeyi kabul ettim ki?!!
🍂🍂🍂🍂
Yuu kafeteryaya zorla getirilmiş bir şekilde arkadaşlarıyla otururken,Shinoa onu dürttü.
“Arkandan silah dayıyorlar gibi bir halin var Yuu-san.”
Düşük titreşimli vibratör,Yuu’yu tedirgin ediyordu.Mika’nın hızını arttıracağı zamanı düşünüyordu korkuyla.
“Ö-öyle mi.?”
“Deminden beri kıpır kıpırsın.”
Kimizuki’nin söylediğiyle Yoichi onu onayladı.
“Evet,ben de fark ettim.”
Mitsuba diğerlerine gülerek konuştu.
“Ah,bu sabahki derste de bir tuhaftı zaten.Öğretmenin söylediği metni okuyamadan bir anda sırasına kapandı.. Sınıftaki çocuklar onun hakkında tuhaf şeyler söylediler!”
“Gerçekten mi?”
Sinirle ona baktı Yuu.
“Çeneni kapatacak mısın?”
“Niye bu kadar sinirlendin Yuu-san?Yoksa sen…-”
“Kapa çeneni!Hiçbir şey olduğu yok!”
Yuu hızla eline kahvesini aldı ve kafasına dikti.Titreşim orta seviyeye getirilince,içtiği kahveyi püskürttü Yuu.
“Hey hey,yavaş ol Yuu!!Boğulacaksın!”
Yoichi onun sırtına vurduğunda,Yuu şiddetle öksürdü.
“Neler oluyor?!”
Kimizuki ve diğerleri kaşlarını çatarak onu izledi.
Yuu öksürüğünü bastırdı.Ona cevap vereceği sırada aniden titreşim son hızla açılınca kafasını hızla eğdi.
Mitsuba endişeli bakışlarla baktı Yuu’ya.
“Hey!Sen iyi misin?!”
Yuu,kafasını kaldıramayacak kadar güçsüz olduğunu hissetti.Titreşimler vücudunda dalgalanırken,Yuu’nun dudaklarından yüksek sesli bir soluk düştü.
Kimizuki telaşla omzuna dokundu Yuu’nun.
“Yuu!Neden titriyorsun?Hasta mısın?!”
Yuu,dudağını ısırdı.
~Keşke şu aptal oyunu kabul etmeseydim..
~Dayanamıyorum…
Yuu,kafasını masaya gömmüş bir şekilde Mika’nın titreşimi en aza indirmesini bekledi.Duyduğu zevkten gözleri dolmuştu ve buna daha fazla dayanabileceğini sanmıyordu.
Yuu Mika’nın hızı düşürmesini beklerken erkekliğinde olan ikinci vibratörün de son hızla titreşmesiyle sırtı yay gibi gerildi ve sert bir şekilde öksürdü.
~Ne halt ediyorsun sen Mika?!!
Yuu,içindeki ve erkekliğindeki vibratörün son hızda titreşmesiyle bayılacak gibi olduğunu hissetti.
~Çok sıcak…
Derin derin nefes aldı Yuu.
~Neredesin Mika..?
“Selam millet!Nasıl gidiyor?”
Yuu,duyduğu sesle hızla kafasını kaldırdı.Mika’nın gülümseyerek ona baktığını görünce hızla ayağa kalktı.Güçlükle Mika’ya doğru yürüdü ve kolunu tuttu.
“Yuu-chan?”
“Gel benimle!”
Yuu düşmemeye gayret ederek kafeteryadan çıktı ve Mika’yı çekiştirerek erkekler tuvaletine ilerledi.Mika’yı kabinlerden birine çekti ve iki yakasından tutup yalvaran gözlerle ona baktı.
“Ya-yardım et..!”
Mika,yarı ciddi yarı alaycı bir ifadeyle ona baktı.
“Hey,bunu burada yapmayacağım.Tuvalet böyle şeyler için fazla kirli bir ortam.”
“K-kahretsin.!!Bunu sen mi söylüyorsun?!!”
Yuu ona sinirle bakarken aniden Mika’nın omuzlarına çöktü.Kafasını kaldırmaya çalıştı.
“B-ben..Dayanamıyorum..!”
“Emin misin Yuu-chan?Eğer bu olursa oyunu kaybedeceksin.”
Yuu sinirle Mika’ya baktı.
~Ondan yardım istemek büyük bir hata!Kendim yapacağım…
Elini yavaşça pantolonuna götürdü.Kemerine dokunduğu sırada Mika Yuu’nun elini tuttu ve kulağına eğildi.
“Doğrudan kendine dokunamazsın Yuu-chan.”
Mika’nın fısıldamasıyla Yuu sinirle ona baktı.
“O zaman şu lanet şeyi çıkar benden!”
“Bunu yapamayacağımı biliyorsun.”
Mika,düşünür gibi yaptı.
“Ama sana yardım edebilirim.”
Yuu kendini sıkarken Mika’ya baktı.
“N-nasıl..?”
“Sen sakinleşene kadar titreşimi en düşükte tutacağım. Buna dayanabilirsin,değil mi?”
Mika titreşimi en düşük seviyeye getirince,Yuu rahat bir nefes verdi.
“Hemen pes ettiğine inanamıyorum..”
Mika eliyle Yuu’nun çenesini kavrayıp kafasını kaldırdı ve gözlerine baktı.
“Bu kadar muhtaç mısın bana?”
Yuu öfkeyle soludu.
“Kes sesini..Gün daha bitmedi!”
“Evet,günün geri kalanında bol şans!”
Mika tuvaletin kapısını açtı.Ardından arkasına bakıp Yuu’ya alaycı bir bakış attı.
“Tabii hayatta kalabilirsen.”
Yuu,Mika’nın arkasından hızla çıktı.
“Hey!Bekle—Ahh!!!”
Yuu’nun seslenmesi,içindeki vibratörün aniden yüksek hızla açılmasıyla kesildi.
“Kahretsin..!!”
Bacakları onu taşıyamadı ve duvarın dibine yığılmak zorunda kaldı.Ellerini yere koydu ve kafasını kaldırıp öfkeyle Mika’ya baktı.Mika onu yüzünde kocaman bir sırıtışla izlerken gülerek konuştu.
“Ah,benim hatam.Parmağım kaydı!”
“Evet,tabii!!”
Yuu ona sırıtan Mika’nın yüzüne öfkeyle bakarken,Mika ıslık çalarak keyifle oradan ayrıldı.
🍂🍂🍂🍂
~Kahretsin,kahretsin.!
~Gün neden hala bitmedi?!
~Sadece eve gitmek istiyordum,bir kafeye gelmeyi değil!
Yuu sinirden bacağıyla ritim tutmuş bir şekilde sabırsızca otururken,Mika gülerek yanında oturan Yuu’ya baktı ve elini bacağına koydu.
“Yemeği beğendin mi Yuu-chan?”
Mika’nın elini bacağında gezdirmesiyle irkilen Yuu,sinirle Mika’ya döndü.
“Bilerek yapıyorsun değil mi?”
Mika ona sırıttı.
“Neyi bilerek yapıyormuşum?”
“Neden akşam yemeğini dışarıda yiyoruz?!Sadece eve gidebilirdik!”
Mika gülümseyerek dışarıyı işaret etti.
“Hey,birini suçlayacaksan Ferid’i suçla,beni değil.Beraber yemek yememizi teklif eden oydu.Geri mi çevirseydim?”
Mika,göz kırptı Yuu’ya.
“Ayrıca sana zorluk olmasın diye kapalı tutuyorum vibratörü.Bu yeterli değil mi?Sence de fazla düşünceli değil miyim?”
Yuu göz devirdi.
“Daha sonra tekrar açacağını bilmeme rağmen teşekkür etmemi mi bekliyorsun?”
“Belki.”
Mika’nın gülmesiyle,Yuu rahatsız bir ifadeyle camdan dışarı baktı.Crowley’in sigara içtiğini görünce şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.
“Ferid’in astımı yok mu?Neden Crowley sigara içerken yanında duruyor?”
“Yine mi öyle yapıyor?”
Mika,Crowley ve Ferid’in olduğu yere baktı ve umutsuzca kafasını salladı.
“Onları anlamak her zaman zor olmuştur.”
Mika telefonuyla uğraşmaya dönerken,Yuu sıkıntıyla dışarıyı izlemeye devam etti.Yemeklerin gelmesini beklerken bu şekilde durmak çok sıkıcı geliyordu.
Elini çenesine dayamış bir şekilde Ferid ve Crowley’i izlerken,Yuu gördüğü görüntüyle çığlık attı.
“Ohaa!!!”
Yuu’nun çığırmasıyla Mika yerinden sıçradı ve o panikle telefonu elinden düşürdü.
“Tanrım,Yuu-chan!!Neden bağırıyorsun?!”
“Gördün mü?!!”
“Neyi gördüm mü?!”
Yuu telaşla Mika’nın kafasını tutup cama çevirdi.Mika camdan bakarken,gördüğü manzara karşısında sırıttı.
“Ah,ne kadar da tatlılar!”
Yuu kaşlarını çatarak Mika’ya baktı.
“Şaşırmadın mı?!”
“Hayır,şaşırmadım.Aralarında bir şeyler olduğu belliydi zaten.”
Yuu tekrar o tarafa baktı.Crowleyin Ferid’e sarılması onu oldukça şaşırtmıştı.
“Sen o şekilde bağırınca ben öpüştüklerini zannetmiştim. Tepkilerini daha iyi ayarlamalısın Yuu-chan.”
Yuu şaşkınlıkla mırıldandı.
“Onların da eşcinsel olabileceğini düşünmemiştim..”
“Hey,sadece ona sarılması eşcinsel olduğunu göstermez.”
“Aralarında bir şeyler olduğunu söylemiştin ama..”
“Sadece bir tahmin.”
“Ah..”
Yuu onu onayladı ve önüne döndü.Kısa bir süre sonra, Ferid ve Crowley masaya geldiler.
“Yemekler gelmedi mi hala?”
Ferid masaya geçerken,Mika Yuu’yu dürttü ve sırıtarak Ferid’e baktı.
“Hey Ferid!Neden çok mutlu görünüyorsunuz?”
Yuu da eşlik etti.
“Güzel bir şeyler mi oldu yoksa?”
Ferid,tuhaf tuhaf baktı onlara.
“Neden bir şeyler olsun ki?”
Garson yemekleri getirirken,Mika gülerek baktı Ferid’e.
“Yüzünüz gülüyor da,ondan sordum.”
“Ağlayalım mı Mika?”
“Tamam,sizi zorlamayacağım rahat olun!”
Ferid ve Crowley,Yuu ve Mika’ya kaşlarını çatarak baktılar.
Ferid gözlerini devirdi ve önündeki bardağa doldurduğu suyu içmeye başladı.O sırada Mika gülerek ona baktı.
“Siz ikiniz çıkıyor musunuz?”
Bu soru üzerine Ferid içtiği suyu püskürttü.Boğazında kalan suyla öksürmeye başlayınca,Crowley onun sırtına vurdu.
“Mika!”
Yuu’nun uyarmasıyla omuz silkti Mika.Ferid sinirle ona baktı.
“N-nereden çıktı böyle bir şey?!”
“Ah,sizi sarılırken gördük de..Çok yakıştığınızı düşünüyordum sadece.”
“B-ben sadece üşümüştüm..Crowley de bana yardımcı oluyordu..”
“Seni kollarıyla ısıtmak daha mı cazip geldi ona?”
Mika’nın muzipçe gülümsemesiyle Ferid gözlerini kaçırdı.
“Öyle değil…”
“Crowley hiç sesini çıkarmadığına göre bu durumdan oldukça memnun herhalde.”
“Ahh!!Sadece yemeğimizi yiyebilir miyiz?!!”
Ferid’in söylenmesiyle Crowley rahatsız bir şekilde Mika’ya baktı.
“Bu konuyu kapatalım mı Mika?”
Mika şaşkınca Crowley’e baktı.Ardından gülerek cevap verdi.
“Tamam tamam,sustum.”
Ferid,onları umursamayarak gelen yemekleri inceledi.
“Hey,kızarmış tavuk mu var?!”
Ferid eliyle garsonu çağırdı.
“4 fıçı şarap alabilir miyiz?”
Yuu,tedirgin bir şekilde Ferid’e baktı.
“Şarap mı?Ama ben içeme—”
Vibratörün maksimum hızla titreştiğini hisseden Yuu gözlerini kocaman açtı ve masaya çöktü.Mika onun sözlerine engel olduğu için sırıtırken garsona döndü.
“İçer içer,getirin siz.”
Yuu sinirle Mika’ya baktı.Titreşimler tüm vücudunu ele geçirirken,hızla nefes alıp verdi.
Crowley merakla Yuu’ya baktı.
“Sen iyi misin Yuu?”
Crowley’in sorusu üzerine Mika titreşimi kapattı.Yuu derin bir nefes aldı.
“İ-iyiyim..”
“Güzel,hadi içelim o zaman!”
Mika masaya gelen fıçıyı kaldırırken Ferid’in ona nasıl sırıttığını gördü.Ardından Yuu’nun kulağına eğildi.
“Diğerlerinin bunu öğrenmesini istemeyiz,değil mi?”
“Hey,bunu benim arkadaşlarımın yanında düşünemedin mi?!”
“Düşündüm,ama onların böyle bir şeyi tahmin etmesi imkansız.”
“Bir dakika..Ferid’in bunu bildiğini mi ima ediyorsun?!!”
“Sanırım tahmin edebilir.”
“Sana inanamıyorum!”
“O oyuncakları almaya tek başıma gidemezdim Yuu-chan.”
Ferid,fısır fısır konuşan ikiliye baktı.
“Siz ikiniz ne konuşuyorsunuz öyle?”
Yuu panikle Ferid’e baktı.
“H-hiçbir şey!Ne konuşabiliriz ki?!”
Yuu ona panikle gülümserken aniden telefonu çaldı. Gülmeyi bıraktı ve elini cebine götürdü.Telefonu çıkardığında Fujisaki’nin aradığını gördü.
“Kim arıyor Yuu-chan?”
Yuu,panikle telefonunu saklamaya çalıştı.
“Ö-önemli bir şey değil..Ben hemen dönerim..!”
Yuu masadan kalkarken Mika kaşlarını çatarak ona baktı.Fujisaki’nin aradığını görmüştü.Sinirle Yuu’daki iki vibratörü de maksimum hıza götürdü.
Yuu yürürken aniden yalpalamaya başlayınca,Mika güldü.Yuu Mika’ya içinden lanetler okuyarak kendini güçlükle dışarı attı.Vibratörün hızının azaldığını hissedince rahatladı.Derin bir nefes aldı ve Fujisaki’nin aramasını cevapladı.
“Selam Yuu!”
Fujisaki’nin sesini duymasıyla tedirgin olan Yuu,sessizce mırıldandı.
“Selam..”
“Nasıl gidiyor?”
“Her şey yolunda.”
Onun neden gittiği ve ne zaman döneceğini merak eden Yuu,alt dudağını ısırarak ürkek bir şekilde sordu.
“Senin işlerin nasıl gidiyor.?”
“Ahahaha,beni merak etmen gerçekten çok hoşuma gidiyor!Güzel ilerliyor,her şeyi düzene sokmaya çalışıyorum!”
“Aceleyle yurt dışına gitmeni gerektirecek kadar önemli olan işin ne?”
Yuu’nun bu sorusu karşısında,Fujisaki bir süre sessiz kaldı.
“Bilirsin…Bunun bir sürpriz olması gerekiyor.”
“Sürprizi umarım bana yapmayı düşünmüyorsundur.”
“Aslında öyle düşünüyorum.”
“Hadi ama!”
Fujisaki kahkaha attı ve tatlı bir sesle konuştu.
“Seni çok özledim Yuu.”
Yuu şaşkınlıkla kaşlarını kaldırırken,Fujisaki’nin bu dediği nedensizce onu şaşırtmıştı.
“Sen özlemedin mi?”
“Hayır,orada kalmanı tercih ederim.”
“Hahah!Eğer sen de gelirsen neden olmasın?”
“Düşüncesi bile korkunç.”
Fujisaki’nin gülme sesleri gelince Yuu yüzünü buruşturdu. Fujisaki konuyu değiştirerek ona sordu.
“Mika nasıl?”
Bu soru karşısında kaşlarını çatan Yuu,sinirle konuştu.
“Mika’nın nasıl olduğu seni ilgilendirmiyor.”
“Ah,elbette ilgilendiriyor.Başta Mika olmak üzere hayatında olan tüm insanlar benim ilgi alanımda Yuu.”
Bıkkınlıkla bir nefes verdi Yuu.
“Umarım Mika’yla yakın olmuyorsundur.”
Yuu,göremeyeceğini bilmesine rağmen göz devirdi.
“Yakın değiliz.”
“Güzel o halde.”
Yuu,içindeki vibratörün tekrar titreşmesiyle dudağını ısırdı.Sinirle arkasındaki cama döndü.Mika ona sinirle bakıyordu.Oraya gelmesi için el işareti yaptı.Yuu kafasını hayır anlamında salladığında,Mika’nın iyice gerildiğini gördü.O sırada içindeki titreşimler hızla artarken,Yuu aniden yere çöktü.
~Kahretsin..Yine mi?!!
“Yuu.Sana bir–”
“Ş-şu an kapatmam gerekiyor..Sonra konuşalım..”
“Pekala,sonra arayacağım.Görüşürüz Yuu!”
Yuu telefonu kapattı ve kendini ayağa kalkmaya zorladı.Telefonu kapattığı sırada titreşimlerin de azaldığını fark etti.Sıkıntıyla nefes vererek kafeye ilerledi ve içeri doğru yürüdü.Masaya geldiği zaman,birçok içki şişesi görmeyi beklemiyordu.
“Neden bu kadar çok var?”
Yuu Mika’nın yanına otururken,Ferid gülerek açıkladı.
“Kimin daha dayanıklı olduğunu ölçüyoruz!”
Yuu tedirgin bir şekilde baktı.
“Ama ben—”
“Sen içmeyeceksin zaten.Mika senin yeteri kadar dayanıklı olmadığını söyledi.Bu durumda içmemen en mantıklısı.”
Crowley’in açıklamasıyla Yuu Mika’ya döndü.Onun sırıtan yüzünü görünce kaşlarını çattı.Sinirle Mika’nın önündeki fıçıyı aldı.
“Yapacağım!Ben de içeceğim!Ben gayet de iyi bir içiciyimdir!”
Yuu elindeki fıçıyı hızla kafasına dikerken Mika panikle ona baktı.
“Hayır Yuu-chan!Bu pek de iyi bir fikir değil!İçmesen—”
“İçeceğim dedim!”
Yuu,tuttuğu fıçıyı havaya kaldırdı ve alayla onlara baktı.
“Kimin dayanıklı olup olmadığını birazdan göreceksiniz!”
🍂🍂🍂🍂
“Ee Yuu-chan?Dayanıklı olmakla ilgili bir şeyler diyordun sanki?”
“Kes sesini!!Ben hepinizden iyi içtiim!”
“Ve sonunda bayıldın.”
“Sen sus Mika!”
“Tamam tamam..”
Mika bir yandan Yuu’yu tutmaya çalışırken bir yandan da evin merdivenlerinden güçlükle çıkıyordu.
“Daha gelmedik mi yaa?!”
“Az kaldı Yuu-chan..”
“Çok yavaşsın Mika..!”
Mika,Yuu’nun mızmızlanmasını duymazdan geldi ve odanın kapısını açtı.Yavaş adımlarla yatağa ilerledi ve Yuu’ya destek olarak onu yavaşça bıraktı.Yuu yatağa yayılırken Mika kısa bir süreliğine yanına oturmaya karar verdi.
Yuu ona kısık gözleriyle baktı ve al al olan yanaklarıyla gülümsedi.
“Çok sevimlisin…”
“Öyle miyim?”
“Evet öylesin..”
Yuu elini Mika’nın yanağına koydu ve gülümsedi.
“Benim sevimli küçük Mika’m..”
Mika,Yuu’nun alkolden mayışmış yüzünü görünce tebessüm etti.Yavaşça Yuu’nun saçlarını okşadı.
“Sana o kadar içme demiştim..”
Yuu onun bu dediğine sessiz kaldı ve gözlerini kapattı.
“Uyuyacak mısın?”
Yuu gözlerini açmadan ne dediği belirsiz bir şekilde mırıldanınca Mika güldü.
“Ben de duş alıp yatacağım.”
Mika saate bakmak için telefonunu çıkardığı sırada, cebinden bir şey düştü.Karanlık olduğu için ne olduğunu anlayamadı.Eline aldı ve tuşlara bastı.
“Ah…Mika..”
Yuu’nun adını sayıklayarak inlemesiyle,Mika şaşkınlıkla ona baktı.Ardından ne olduğunu hatırlayınca gülümsedi.
~Bunu unutacak kadar çok mu içtim?
Yuu’ya baktı göz ucuyla Mika.
~Bugün bayağı eğlenceliydi.
~Ama sanırım oyunu o kazandı..
~Bunu hiç—
Mika’nın düşünceleri,bir anda yatağa çekilmesiyle bölündü.Şaşkınlıktan kocaman açtığı gözlerle,üzerine çıkmış olan Yuu’ya baktı.
“Y-Yuu-chan..?!”
Yuu’nun kıpkırmızı olan yüzüne bakınca,vibratörü kapatmayı unuttuğunu anladı Mika.Yere düşen kumandaya ulaşmaya çalıştı,ancak Yuu buna izin vermedi.
“Yuu-chan bekle.!Onu kapatmak için kumandaya ihtiyacım var!”
Yuu,içinde giderek artan titreşimlerle boğuk bir nefes verirken inledi.Ardından Mika’ya baktı.Kızarmış yanaklarıyla ona gülümsedi.
“Yuu-chan..”
Yuu yavaşça gömleğini çıkardı.Mika’nın kucağında otururken ona doğru sürtünmeye başladı.Mika endişeyle baktı.
~Kendinde değil mi?!
Yuu’nun kolunu büyük bir ciddiyetle tuttu.
“Bekle Yuu-chan..Oyunun bitmesine sadece 30 dakika var..Eğer bunu yaparsan kaybetmiş olacaksın.”
“O kadar bekleyemem..”
Yuu kendini sıktı ve titreyen vücuduna hakim olmaya çalıştı.İçinde titreşen vibratör,Yuu’yu giderek heyecanlandırıyordu.Zevkten ısırdığı dudağını yaladı. Titreyen nefesiyle küçük bir soluk verdi.
“Hadi yapalım..”
Mika şaşkınlığını üstünden atamazken Yuu’ya baktı.
“N-ne yapalım..?”
Yuu,Mika’yı kendisi ve yatağı arasına hapsederek yüzüne yaklaştı.Dudaklarına sıcak nefesini üflerken,sessizce fısıldadı.
“Hadi seks yapalım.”
🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁