Alde Lotus - Bölüm 3
Yeni bir okul sabahı,Mika oldukça uykusuzdu.Kafeteryada Crowley ve Ferid kendi aralarında konuşurlarken,Mika önündeki yemekle oynayıp duruyordu.
“Sorun ne Mika?Bayağı durgun görünüyorsun.”
Crowley’in sorusu üzerine,Ferid ona baktı.
“Bahse girerim Yuu yüzündendir.”
“Ah,bu doğru olabilir.Bu sefer ne oldu Mika?”
Crowley ve Ferid o kadar alışkındı ki Mika’nın Yuu’yla olan sorunlarına,artık bunu sorun olarak bile görmüyorlardı.
“Hiç.Uykusuzum sadece.”
Mika dün olanları düşünmekten gece doğru düzgün uyuyamamıştı.
Neler yaptım ben öyle?!
Yuu’ya sınıfın ortasında yaptıklarım çok uygunsuzdu..
Elleriyle saçını karıştırdı.
Ooff!Cidden..Neler düşünüyordum onları yaparken?!
Mika kendine sayıp sövdü içinden.Yuu’yla o olaydan sonra doğru düzgün konuşmamışlardı bile.Ve onun ne düşündüğünü gerçekten merak ediyordu.
Onu aniden tutup öpmüştü.Hem de çok uygunsuz bir şekilde.
Şu zamana kadar rahat durduklarını söyleyemezdi ancak hiçbir zaman Yuu ile öpüşmemişlerdi.
Henüz Yuu’nun hislerini bile bilmiyordu.Ve onun hisleri bir yana,kendi hislerini bile çözememişken böyle bir şey yapmasına anlam veremiyordu Mika.
Yuu ondan nefret edecekti.
Ayrıca o kıza ne cevap verdiğini Mika gerçekten merak ediyordu.
“O kızla gerçekten sevgililer mi Mika?”
Ferid’in sorusuyla Mika gözlerini kaçırdı.O da bunu çok merak ediyordu.Dünden beri içini kemirip duran tek şey bu aptalca soruydu zaten.
“Bilmiyorum..Hiçbir fikrim yok..”
“Eh,bu kadar popüler olması normal sanırım.Bizim sınıftaki erkeklerin bile ondan bahsettiğini duydum.Kızlar arasında da çok konuşuluyor.”
Crowley’in sözleriyle,Mika yumruk yaptığı ellerini sıktı.Bu durum onun canını fazlasıyla sıkıyordu.
Ferid Crowley’i sinirle dürterken,Crowley söylediğinin Mika’yı sinirlendirdiğini fark edip boğazını temizledi.
“Okulda Yuu’dan daha fazla konuşulduğunu biliyorsun,belki de sende bir kız arkadaş bulmalısın kendine.”
Ferid ona tuhaf tuhaf bakarken,Crowley gülmeye başladı.
“Tamam tamam,bu sadece şakaydı.”
Mika Crowley’e sinirle bakarken,Crowley ona güldü.
“Yuu’yu unutmadım elbette.”
Ferid Crowley’in Mika’yı iyice sinirlendirmesine göz devirdi.
Crowley Mika’ya baktı.Cevabını bilmesine rağmen, aklındaki soruyu sordu ona.
“Peki bu seni neden bu kadar sinirlendiriyor Mika?Yoksa ona aşık mısın?”
Crowley’in sorusu üzerine,Mika gözlerini kaçırdı.
“Hayır değilim.”
Crowley ona inanmaz bakışlarla bakarken,Mika gözlerini masaya indirdi.
“Ben sadece onunla uğraşıyorum ve bu eğlenceli.Hepsi bu. Böyle davrandığım birine karşı romantik duygular besleyemem.”
Mika’nın klasik söylemleri üzerine,Ferid iç çekti.
“Evet evet.Bence çok üstüne gitmeyelim Crowley.Yıllardır olduğu gibi yine kendine bazı şeyleri itiraf edemiyor.”
Ferid’in söylenmesiyle Mika sinirle ona döndü.
“Dedim sana!Öyle bir şey olmasına imkan yok—”
Ferid Mika’nın lafını kesti.
“Yine aynı şeyi yapıyorsun Mika.Bu şekilde davranmaya devam edersen ileride işin içinden çıkamayacaksın.”
Mika,Ferid’in haklı olmasından nefret ediyordu.
“Ben eşcinsel değilim.Düzüm.”
Mika’nın bu dediğine,Ferid ve Crowley bir kahkaha patlattılar.
“Hiç kız arkadaşın olduğunu hatırlamıyorum ama,üstelik hala bakirsin değil mi?”
Ferid’in bu sözü üzerine ikisi gülerken,Mika kızardı ve sinirle gözlerini kaçırdı.
O sırada Mika,Yuu’nun sesini duydu.
Yanına geldiğini görmek için gözleri Yuu’yu aradı.Onu gördü ve burada olduğunu göstermek için elini hava kaldırdı.
Ancak Mika’nın düşündüğü gibi olmadı.Yuu ona gelmiyordu.
4 kişiyle birlikte gülüşüyordu.Yuu ve diğerleri bir masaya geçtiler.
Mika’nın kaşları çatıldı.
Bunlar da kim böyle?
Merakla onları incelerken aralarında bir kız gördü.Bu,dün çatıda gördüğü kızdı.
Mika sinirle dişlerini sıktı.
Siktir…Bunun burda ne işi var?!
Aklına gelen düşünceyle gözleri kocaman açıldı.
Hayır hayır,bu doğru olamaz değil mi?
Yuu o kızın teklifini kabul etmiş olamaz değil mi?!
Mika’nın aklını yiyip bitiren düşünceleri,Ferid konuşarak böldü.
“Ah,Yuu buraya gelmiş.Yeni arkadaşlar edinmiş gibi görünüyor.”
“Bu o kız,Yuu’nun yanında ne arıyor?”
Crowley,Mika’nın odaklandığı kıza şaşkınca baktı.
“Hadi be!Bu o sarışın kız mı?!”
Crowley’in bağırması üzerine Ferid hızla Crowley’in ağzını kapattı.
“Sanırım onu daha fazla sinirlendirmemeliyiz.Çok korkutucu görünüyor..”
Mika öfkeli bir şekilde Yuu’ya bakıyordu.
Yuu’nun onlarla,özellikle de o kızla samimi olması sinirine dokunuyordu.
Ferid ve Crowley birbirlerine şaşkınlıkla bakarken,gelen sesle yerinden sıçradılar.
Mika sinirle ayağa kalktı.Bir anlık öfkeyle ellerini sıraya vurdu ve Yuu’nun oturduğu masaya yürüdü.
“E-eyvah!”
Crowley ve Ferid,hızla ilerleyen Mika’nın arkasından koştular.
Mika masaya geldiğinde,masadaki herkes şaşkınlıkla ona bakmaya başladı.
Yuu’nun gözleri Mika’yla buluşunca bir süre durdu. Yanakları dünü hatırlamasıyla alev almaya başlarken, gülümseyerek tedirgin bir şekilde konuştu.
“Ah,Mika.!”
Mika’nın tepkisiz kalmasıyla Yuu’nun gülümsemesi soldu. Öfkeden deliye dönmüş gözleri,onu endişelendirmişti.
“Mika,sorun ne?Neden bu kadar öfkelisin?”
Mika anlık sinirle masaya gelmişti.Ancak ne söyleyeceğine dair bir fikri yoktu.
“Crowley ve Ferid!Nasılsınız?Görüşmeyeli baya olmuştu, otursanıza!”
Ferid tedirgin bir şekilde Yuu’ya baktı.
“Selam Yuu!Şey..Biz çok iyiyiz ama ilgilenmemiz gereken küçük bir sorun var…”
Ferid Mika’yı kolundan tutarken hafifçe çekiştirdi.
“Bu yüzden Mika’yı da alıp gidiyoruz,daha sonra görüşürüüz!”
Ferid’le birlikte Mika’nın koluna girdi Crowley.
“Hadi Mika!”
Crowley ve Ferid,Mika’yı çıkışa doğru çekiştirdiler.
“Mika!”
Yuu ona endişeyle seslendi,ancak Mika dönüp bakamadı.
Az önce olan durum hakkında bir fikri yoktu.Sadece endişelenmişti.
Akşam konuşuruz nasıl olsa..
Diyerekten şimdilik geçiştirmeyi tercih etti.
🍂🍂🍂🍂
Crowley ve Ferid,Mika’yı bahçenin arka tarafına götürdüler.
Mika çardaklardan birine sırtını yasladı.Sinirli bir şekilde elleriyle saçlarını karıştırdı.Çok öfkeliydi.
“Tanrı aşkına Mika!Orada neler oldu?!Neden böyle bir şey yaptın?!”
“Vay canına,Mika’yı ilk defa bu kadar sinirli görüyorum!Bu oldukça korkutucu!”
“Ahh!Çok sinir bozucu!Ne yaptığımı bile bilmiyorum.. Sadece gözüm döndü bir an.!”
Ferid elini Mika’nın omzuna koydu.Sakin olmasını istercesine baktı ona.
“Peki şimdi daha sakin misin?”
Mika derin bir nefes verdi ve eliyle saçlarını düzeltti.
“Evet.Beni ordan götürdüğünüz için teşekkür ederim.”
Crowley Mika’ya baktı.
“O kız Yuu ile gerçekten çıkıyor mu?”
Mika,üzüntüyle başını eğdi.
“O bana dün her şeyi anlattı.Ben onun teklifini kabul etmesini istemedim…”
“Ona istemediğini söyledin mi?”
Crowley’in sorusu üzerine Mika tedirgin bir şekilde cevap verdi.
“Hayır..Ama belli ettiğimi düşünüyordum..”
Ferid hayretle ona baktı.
“Ah hadi ama Mika!Bunu Yuu ile konuşmadan çözemezsin!Ayrıca o kızla çıkıp çıkmadıklarını henüz bilmiyoruz!”
“Yuu’nun yanındaydı ama..”
“Bu çıktıklarını göstermez ama.”
Ferid Crowley’i onaylarken,Mika kafası karışmış bir halde panikle eğdi kafasını.
“Sanırım haklı olabilirsiniz..Belki de değilsiniz…Ama ben.. Aah!Bilmiyorum!Hiçbir şey bilmiyorum.!”
Ferid derin bir nefes aldı.
“Mika.Gidip Yuu ile konuşmak zorundasın.”
“Bunu yapamam!Yanlış anlayacak beni!”
“Hayır doğru anlayacak.Yuu’ya duygularını söylemenin yanlış olduğunu düşünmüyorum.Bu her şeyi açıklığa kavuşturabilir.”
Ferid’in konuşması üzerine,Mika sinirle gözlerini kaçırdı.
“Duygularım yok…Ayrıca olsa bile…O düz ve beni kabul etmesinin imkanı olmazdı..Eğer öyle bir şey olsaydı..”
Diye sayıkladı Mika,doğru kelimeleri seçmek istercesine.
“Yine başlıyoruz reddetmelere..”
Crowley iç çekti ve ona baktı.
“Pekala,şuna ne dersin?Duygularını boşver.”
Mika meraklı gözlerle baktı ona.
Duygularını boşver..?
“Sadece bir arkadaş gibi ona kıza ne dediğini sor.Bu çok doğal bir şey.Bunu yapabilirsin değil mi?”
Crowley’in umutla bakması üzerine,Mika kafasını sallayarak mırıldandı.
“Sanırım yapabilirim..”
Bu fikir Mika’nın aklına yatmıştı.
“Güzel,şimdi derse girelim mi?”
Crowley’in sorusu üzerine,Mika onu onayladı.
“Evet,hadi gidelim.”
Ferid ve Crowley,Mika’yı da alarak konuşa konuşa sınıfa doğru ilerlediler.
🍂🍂🍂🍂
Yuu Mika’nın arkasından kafeteryanın çıkışına bakarken, Kimizuki adlı çocuk Yuu’ya baktı.
“O da neydi öyle?”
Lila rengi saçlarını savuşturan Shinoa,gülümseyerek Yuu’ya baktı.
“Evet,ilginç bir gösteri olduğunu söyleyebilirim.”
“Onları tanıyor musun Yuu-kun?”
Yuu,meraklı gözlerle ona bakan Yoichi’ye döndü.
“Evet,sarışın olan Mika.Aynı evi paylaşıyoruz.”
“Gerçekten mi?!Üvey kardeşin mi var?!”
Dizi film kulübünün başkanı olan,sarı saçlı Mitsuba adlı kız Yuu’ya büyük bir şaşkınlıkla baktı.
Mitsuba’nın söyledikleri üzerine Yuu panikle ellerini salladı.
“Hayır hayır!Biz üvey kardeş değiliz!”
Herkes şaşkınlıkla ona bakarken,Yuu tedirgin bir şekilde kendini açıkladı.
“Anne veya babasıyla bir kan bağım yok.Soy isimlerimiz bile aynı değil.Küçüklüğümden beri onunla birlikte yaşıyorum sadece..”
Yuu bakışlarını masaya indirirken sıkıntıyla bir nefes verdi.
Mika’nın üvey kardeşim olduğunu düşünmek bile istemiyorum..
Bu durumda bile ona aşık olmam yeterince zorken ensest bir ilişki sandığımdan daha kötü olurdu..Belki de mide bulandırıcı..
“Peki neden bu kadar öfkeliydi?”
“Kim bilir…”
Shinoa gülerek Yuu’ya baktı.
“Evet Yuu-san,dizi ekibimiz hakkında ne düşünüyorsun? Kulübe katılacak mısın?”
Yuu Shinoa’ya çevirdi gözlerini.
“Açıkçası biraz kararsızım.Ama dizi işleri gerçekten eğlenceli görünüyor.Sizinle çalışmayı gerçekten çok isterim!”
“Ahahahah!Bu harika!Görür görmez senin bu iş için yaratıldığını anlamıştım.Hep birlikte çok eğleneceğiz!”
Mitsuba’nın söyledikleriyle Yuu tedirgin bir şekilde gülümserken,Shinoa onayladı onu.
“Sanırım ilk kez Mic-chan’a katılıyorum.İlk defa bir işe yaradı.”
“Ah hadi ama!Ne demek ilk defa?!Benim bu kulübe büyük katkılarım var!”
Shinoa ona kıkırdarken,Mitsuba gözünü kırptı.
“Ayrıca..”
Mitsuba kendinden biraz uzaklaştı ve ellerini kare yapıp Yuu’nun yüzünü çerçeveledi.
“Adeta bir idol gibi parlıyor!Filmimizin kapak yüzü olmak için mükemmel ve tüm vücudu sadece bu iş için yaratıldığını belli edercesine bağırıyor!”
Mitsuba’nın bağırmasıyla Yuu paniklerken,telaşla konuştu.
“G-gerçekten bu işte iyi değilim..!Bu biraz abartı oluyor!”
“Yine kaptırdı kendini işte..”
Kimizuki bıkkınlıkla söylenirken Mitsuba ona baktı.
“Abartmıyorum!!”
Mitsuba’nın heyecanlı hallerine,Yuu utançla güldü.
“Bu ince görüşün için teşekkür ederim Mitsuba.Sizinle çalışmak zevkli olacak..”
“Ne kadar da kibar görüyorsunuz değil mi çocuklar?!”
Mitsuba diğerlerine dönerken heyecanla bağırdı.
O sırada kafeteryadaki herkes Mitsuba’ya bakınca,Shinoa onu uyarırcasına boğazını temizledi.
“Hey,Mic-chan..Sesini biraz alçaltsan iyi olacak..”
Mitsuba utanarak hafifçe kıkırdadı.Shinoa konuyu toparlamak istercesine ellerini çırptı.
“Eveeet!Yuu-san da teklifimizi kabul ettiğine göre okuldan sonra çalışmalara başlayalım mı?”
Yuu onu onayladı.
“Evet,bana uyar.”
“O halde ortak çalışma alanımızı şimdilik okulun arka tarafındaki basketbol sahası olarak belirliyorum.İtirazı olan var mı?”
Herkes Shinoa’ya onay verdi ve filmin konusu hakkında konuşmaya başladılar.
Yuu arkadaşlarıyla konuşmaya dalmışken,kafetaryanın uzak bir köşesinden onu izleyen bir çift gözü fark edemedi.
Bir ayrıntı vardı ki,onu uzaktan izleyen gözler Mika’ya ait değildi.
🍁🍁🍁🍁🍁 🍁 🍁