Alde Lotus - Bölüm 29
Yuu,bir elin onu yakaladığını hissetti.
Dudakları ona yabancı olmayan dudaklarla birleşince,Yuu rahat bir nefes aldı.Aldığı hava sayesinde bilincinin yerine geldiğini hissetti.Kapattığı gözlerini yavaşça araladı.Kısık gözlerle,onu öpen Mika’ya baktı.
Bir süre o şekilde kaldıktan sonra Mika,Yuu’nun rahat nefes alabildiğinden emin olunca onu tutup yukarı çekti.
Yuu suyun yüzeyine çıkar çıkmaz derin bir nefes aldı.Ellerini Mika’nın boynuna doladı ve kafasını boynuna gömdü.Derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışırken Mika onu daha sıkı tutup kendine bastırdı.
Yuu nefesini düzene sokmayı başardı ve kafasını kaldırdı.Kollarını ona daha sıkı sardı ve Mika’ya baktı.Masmavi gözleri ay ışığının altında o kadar güzel görünüyordu ki,ona saatlerce bakabilirdi.
~Beni kurtardı…
~Mika beni kurtardı..
Yuu,Mika’nın alnına yapışan ıslak saçlarını geriye attı.Bir elini Mika’nın omzuna koyarken diğer elini yanağına koydu ve ona büyük bir minnetle baktı.İçinde bulundukları su yavaşça dalgalanırken,soğuk olan hava yüzlerine çarpmaya devam etti.
Yuu konuşmak istedi.Ona teşekkür etmek,hatta daha fazlasını söyleyebilmeyi diledi.Ancak bunu yapmasına fırsat kalmadan Mika Yuu’yu sudan çıkarmak için yüzeye yöneldi.Yüzeye tutunup onu çıkardı ve ardından kendi çıktı.Yuu sudan çıktığı anda titredi.
Keskin bir soğuk vardı.Bu havada bu şekilde durmaya devam ederse hasta olacağı kesindi.Oturduğu yerden kafasını kaldırıp ayakta duran Mika’ya baktı.
“M-Mika..–”
“Seni her zaman koruyacağımı söylemiştim.”
Yuu,Mika’nın ıslanmış kıyafetlerine ve ıpıslak olan saçlarına baktı.
“Senin aksine ben,sözlerimi tutarım.”
Mika arkasını döndü ve Yuu’yu orada bırakarak otele ilerledi.
Yuu’nun gözleri dolarken,Mika’nın arkasından bakakaldı.
~Her şeye rağmen geldi…
~Bana o kadar sinirli olmasına rağmen hem de..
~Beni hala çok seviyor…
🍂🍂🍂🍂
“Ha-ha-ha-hapşu..!”
“Benimle yaşa sevgilim!”
“Düşman başına…”
Fujisaki,ona gözlerini deviren Yuu’ya baktı.
Geziden döneli sadece bir gün olmuştu.Ancak Yuu okula gidemeyecek kadar hastalanmıştı.Fujisaki de fırsattan istifade hemen Yuu’nun yanına damlamıştı.
“Senin için okulu astım,mutlu değil misin?”
“Senden böyle bir şey yapmanı isteyen olmadı..”
“Hasta halinle evde tek başına kalmana yüreğim dayanmadı..Bir teşekkür etsen fena olmazdı.”
“Senin yüzünden bu haldeyim!”
“Ben sadece sana küçücük bir ders vermek istedim..”
Fujisaki,Yuu’ya göz kırptı.
“Eğer istiyorsan teşekkür yerine bir öpücük de verebilirsin..”
“Siktir git sadece…”
“Ağzına kötü laflar hiç yakışmıyor ama Yuu.”
Yuu ona iğrenerek baktı.Ardından daha da üşüdüğünü hissetti ve yorganın altına girip sıkıca sardı kendini.
Şu an tek istediği Fujisaki’nin bir an önce defolup gitmesiydi.
Aniden öksürük krizine girince,Fujisaki elini sırtına koydu ve onu doğrulttu.Ona destek olurken sırtına hafifçe vurmaya devam etti.
“İyi misin Yuu?”
Yuu’nun öksürükleri hafifleyince Fujisaki’yi itmeye çalıştı.Ancak o kadar yorgundu ki,bunu yapacak gücü kendinde bulamadı.Fujisaki güldü ve elini Yuu’nun yanağına koydu.Gözlerinin içine baktı ve ona yaklaşmaya başladı.Yuu elini Fujisaki’nin alnına koydu ve onu itti.
“Ne halt ettiğini sanıyorsun sen?!”
Fujisaki ona daha da yaklaşmaya çalıştı ve dudaklarına eğildi.
“Hadi ama Yuu,sadece öpeceğim…”
“Ya sen–!!”
Kapının açılmasıyla,Yuu Fujisaki’yi itip kapıya baktı.Onlara şaşkınca bakan Mika’yı gördü.
Yuu panik olurken sesli bir şekilde yutkundu.
~Bu gerçekten de kötü bir zamanlama..
“Sen yine mi buradasın?”
“Merhaba Mika~chann!”
“Artık gidebilirsin,ben ilgilenirim onunla.”
Yuu kaşlarını çatarak ona baktı.
~Neden her zaman olduğu gibi ona bağırıp çağırmıyor?
“Pekala,ben artık gidiyorum.”
Fujisaki kalkmadan önce Yuu’nun kulağına eğildi.
“Yanlış bir şey yapmadığınızdan emin olun.”
Yuu ona sinirli bir şekilde bakarken Fujisaki fısıldadı.
“Mika’nın iyiliği için ondan uzak dursan iyi edersin.”
Fujisaki gülümsedi ve ayağa kalkıp kapıya yöneldi.
“Sonra görüşürüz Yuu!”
Fujisaki’nin orayı terk etmesiyle birlikte Yuu onun arkasından bakmayı kesip önüne döndü.Ardından gözlerini Mika’ya çevirdi.
“Neden bu saatte geldin?Dersin bitmesine daha çok var..”
Mika ona cevap vermedi.Gözlerini kaçırmakla yetindi.Odadaki banyoya girdi ve bir bezi ıslatıp geldi.Yuu’nun yanına oturdu.Ona bakmamaya özen göstererek alnına koydu elini.
“Nasıl hissediyorsun kendini?”
“Halsiz ve yorgun..”
“İlaçlarını içip bir duş aldıktan sonra daha iyi olacaksın.”
Mika Yuu’yu yatırdı ve elindeki soğuk bezi alnına yerleştirdi.Bunu yaparken gözleri istemsizce gözlerine takıldı.Ardından hızla başka yöne çevirdi gözlerini.Bu tepkisi karşısında Yuu her ne kadar şaşırsa da bir şey diyemedi.Derin bir sessizlikten sonra,Yuu konuşmaya çalıştı.
“Eve erken gelmeni beklemiyordum..Aslında son konuşmamızdan sonra eve geleceğinden bile umudum yoktu..Sanırım yanılmışım..”
Yuu bu düşünceyle hafif tebessüm etti ve Mika’ya baktı.
“Endişelendiğin için mi erkenden geldin?”
Mika bir süre ona baktı.Sorusunu duymazdan geldi ve ayağa kalktı.
“Sana bir şeyler hazırlayayım.İlaçlarını alman lazım.”
Yuu,Mika’nın bu soğukluğu karşısında başını eğdi.
“Ah..Tabii..Sağ ol.”
Mika odadan çıktı.Yuu onun arkasından baktı ve ardından gözlerini tavana dikti.Aniden uyku bastırmasıyla yorgunlukla gözlerini kapatıp birkaç dakika içinde uykuya daldı.
🍂🍂🍂🍂
“Yuu-chan!”
Mika endişeli bir şekilde ellerini Yuu’nun omuzlarına koyarken hafifçe onu sarstı.
“Hey!Yuu-chan.!”
Uykusunda duyduğu seslerle Yuu yavaşça gözlerini açtı. Başının üstünde,ona seslenen bir Mika görmeyi beklemiyordu.
Kısık gözlerle Mika’nın endişeli yüzüne baktı.Cevap veremeyecek kadar güçsüz olduğunu hissetti.Mika elini Yuu’nun alnına ve yüzüne götürdü.Ardından boynuna yerleştirdi elini.
“Sen yanıyorsun!”
Yuu gözlerini ona endişeyle bakan Mika’ya çevirmeye çalıştı.Kafasını bile kaldıramayacak kadar kötüydü.
Mika ellerini Yuu’nun tişörtünün altından geçirdi ve çıkardı.Yuu’yu incitmeden kaldırmaya çalıştı.
“Ateşini düşürmemiz lazım..”
Mika elini Yuu’nun eşofmanın götürdü ve yavaşça indirdi. Yuu’nun yüksek ateşten kızarmış olan yüzüne baktı ve elini yanağına koydu.
“Duş alman gerekiyor.Sana yardım edeceğim.”
Mika Yuu’yu kaldırdı ve ona destek oldu.Kolunu kendi omzuna attı ve belinden tutarak banyoya ilerletti onu.Yuu’nun küvete oturmasına yardımcı oldu.Ardından soğuk suyu açtı.Suyu Yuu’ya tuttunca,Yuu irkildi.
“D-d-dur..”
“Biraz sabretmesin.Ateşinin düşmesi için gerekli bu..”
Mika soğuk suyu yüzüne tuttu ve Yuu’nun saçlarını geriye attı.Suyu sırtına tutunca,Yuu’nun sırtı arkaya doğru gerildi.
“Biraz daha dayan..”
Yuu soğuk suyun altında kollarını kendine sardı.Tüm vücudu tir tir titrerken Mika suyu kapattı. Ardından eline şampuanı aldı ve köpürterek elini Yuu’nun saçlarına götürdü.
Onun saçlarını dikkatle yıkadı Mika.İlk defa böyle bir şey yapıyordu ve bu çok hoşuna gitmişti.Yuu’ya doğru eğildi ve ona baktı.Yuu’nun köpük içindeki yüzünü görünce gülümsemeden edemedi.Yüzünde hafif bir tebessümle yüzünü elleri arasına aldı.
“Duş iyi gelmeye başladı mı?”
Yuu gözlerini açıp ona baktı ve kafasını salladı.
“Sıcak bir duş almak istiyorum..”
“Bunu yapamayacağımı biliyorsun.”
Yuu kafasını eğerken hapşırdı ve kollarını kendine daha sıkı sardı.Onun üşüdüğünü gören Mika daha fazla hasta olmaması için Yuu’yu sabundan arındırdı ve soğuk suyu kapattı.Havlusunu sardıktan sonra yatağına dönmesine yardım etti.
Yatakta oturan Yuu bornozuna sıkıca sarılmış bir şekilde Mika’ya baktı.Mika dolaba yöneldi ve ona bir tişört ile şort çıkardı.
“İşte,bunları giy.Ben de üstümü değiştirip geliyorum.”
Yuu,Mika’nın uzattıklarına bakınca içine bir soğukluk geldi.
“B-bunları giyemem…Çok üşüyorum..Daha kalın bir şeyler veremez misin?”
“Üzgünüm ama veremem.Ateşin olduğu için kalın giyinmemen lazım.”
“Ama çok üşüyorum…”
“Sadece onları giy ve biraz dinlen.Sana çorba yapacağım.”
Mika kıyafetlerini Yuu’nun yanına koydu ve odadan çıktı.
Yuu onun arkasından baktı.Şu an bunu düşünemeyecek kadar hastaydı,ancak Mika’nın ona uzak davranması onu üzüyordu.
~Belki de böylesi daha iyidir..
Yuu buruk bir tebessümle önüne döndü.
~Belki de Mika beni daha çabuk unutur ve ben de ona daha fazla zarar vermemiş olurum…
🍂🍂🍂🍂
“Daha iyi misin?”
Yuu,Mika’nın sorusuyla ona baktı ve başını salladı.
“Tavuk suyu seni daha hızlı iyileştirecek..”
Son kaşığı da Yuu’nun ağzına götürdü.Yuu çorbasını bitirdi ve ona baktı.Ardından gözlerini kenetlemiş olduğu ellerine çevirdi.
“Mika..”
Mika,Yuu’ya baktı.
“Evet?”
Yuu ellerini sıktı.Gözlerini kapatıp sordu.
“Benim için endişelendin mi?”
Mika şaşkınlıkla Yuu’ya baktı.Onun bu sorusuna sessiz kalmayı tercih etti.Yuu üzüntüyle ona baktı.
“Üzgünüm..Böyle bir soru sormamalıydım..”
Gülümsemeye çalışırken kendi kendine mırıldandı.
“Saçma bir düşünceye kapıldığımı biliyordum..”
Yuu’nun mırıldanması üzerine,Mika ciddi bir şekilde ona baktı.
“Endişelendim.”
Yuu bu cevap karşısında şaşkınlıkla ona bakarken,Mika bakışlarını başka yöne çevirdi.
“Sen hastayken hiçbir şey yapmadan duramadım..”
Yuu,tebessüm etti.
“Ama bu,sana karşı olan düşüncelerimin değiştiğini göstermiyor.”
Yuu’nun yüzündeki tebessümü kaybolurken,Mika gözlerini kaçırdı.
“Endişelenmem çok normal…”
Gülümsemeye çalıştı Mika.
“Sonuçta,sen benim kardeşimsin.”
Mika’nın bu sözü üzerine,Yuu kocaman açılmış gözlerini kırpıştırdı.
“Kardeş mi?”
“Evet öyle.”
Bu sözü birkaç dakika idrak etmeye çalışan Yuu,ona sinirle bağırdı.
“Ne kardeşliğinden bahsediyorsun sen Mika?!Ben seni bir an bile kardeşim olarak görmedim!”
Mika,soğukkanlı bir tavırla gözlerini ona dikti.
“Artık tamamen ayrıldığımıza göre bu senin için bir sorun olmamalı..Değil mi?”
Yuu’nun ona sinirle bakan yüzüne baktı.
“Neticede,ayrılmamızı isteyen sendin.”
“Evet ama–”
“İlk başta sana zorluk çıkarmış olsam da,ben de aynı fikirdeyim artık.”
Yuu,elinin altındaki yorganı sıktı.Ağlamamak için zor tuttu kendini.
“Bu evde yıllardır beraber yaşadığımıza göre babamın bizi gördüğü şekilde davranmalıyız.”
“O bizi hiçbir zaman kardeş olarak nitelendirmedi!”
“Söylememiş olsa bile onun gözünde yıllardır kardeştik zaten.”
“Bunu söyleyerek eski birlikteliğimizi bir ensest ilişkiye çektiğinin farkındasın değil mi?!”
“Öyle mi?Bir ensest ilişkiye sahip olduğumuz için üzgünüm.”
“Öyle bir ilişkimiz yoktu!”
Yuu öfkeyle ona baktı.Mika’nın söyledikleri canını yakıyordu.
O tüm her şeye Mika için katlanmasına rağmen,Mika ona kardeş olmaları gerektiğini söylüyordu.
Başının döndüğünü hissetti Yuu.Gözleri kararırken,Mika onu omuzlarından tuttu.
“Sen iyi misin?”
Mika Yuu’nun kafasını yastığa koydu ve yorganı üzerinden attı.
“Ü-üşüyorum..”
Yuu’nun titrediğini gören Mika,ne yapabileceğini düşündü. Aklına gelen fikirle ona doğru eğildi.
“Kay kenara.”
Titreyerek yavaşça yana kaydı Yuu.Mika Yuu’nun yanına uzandı ve kollarını ona sardı.Yuu gözlerini sıkıca kapatmıştı. Mika onu kendine çekti ve daha sıkı sarıldı.
“Biraz ısındın mı?”
Mika’nın sorusu üzerine,Yuu kafasını salladı.Ona iyice sokuldu ve kokusunu içine çekti.Onu çok fazla özlüyordu.Göz kapakları ağırlaştı Yuu’nun.Gözlerini kapattı ve Mika’nın güvenli kollarında uyumaya hazırlandı.
Mika biraz zaman sonra,Yuu’yu sarmaladığı kollarını gevşetti ve çenesinden tutarak yavaşça kaldırdı.Yüzlerini aynı hizaya getirdi ve ona baktı.
Uyuyordu.Güzel yüzünde gezdirdi gözlerini.Alnından öptü onu.Hala ateşi vardı.Kollarında,sıcacık bir şekilde kedi yavrusu gibi kıvrılmıştı.Yanakları ateşten dolayı kıpkırmızıydı. Uzun kirpiklerinin ıslandığını gördü.O sırada,Yuu’nun gözünden bir damla yaş düştü.
Mika kaşlarını çattı.Elini yüzüne yerleştirdi.Parmağıyla yanağından süzülen yaşı sildi.
~Neden ağlıyor?
~Canı mı yanıyor yoksa?
“..Mika..”
Yuu’nun mırıldanması üzerine,Mika kaşlarını kaldırdı.
~Uykusunda benim adımı mı sayıklıyor.?
“..Bırakma beni..”
Mika,Yuu’nun gözlerine baktı.
“Uyuyor musun?”
Yuu’dan cevap gelmedi.
“Gerçekten uyuyor musun?”
Mika Yuu’nun derin uykuda olduğunu anlayınca yüzünü ona yaklaştırdı.Dudaklarına uzandı ve küçük bir öpücük bıraktı.
~Seni nasıl bırakabilirim ki…?
Ardından geri çekilip ona daha sıkı sarıldı.
~Endişelenme…
~Ben buradayım…
~Seni asla bırakmayacağıma söz veriyorum..
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁