Alde Lotus - Bölüm 14
Herkes şok olmuş bir şekilde Yuu’yu öpen Fujisaki’ye bakarken,Yuu hızla kendini geriye attı.Kocaman açılmış gözleriyle Fujisaki’ye baktı.
Mitsuba sinirle bağırdı.
“Hey,kes şunu!Filmde böyle bir sahne yok!”
Yuu elini geçirdiği şokla dudaklarına götürdü.Fujisaki onu öpmüştü.
“S-s-sen..”
O anda Mika,Fujisaki’nin üzerine atladı.
“Eyvah,kıyamet kopacak şimdi!”
Kimizuki Yoichi’yi dürttü ve hızla Mika’nın yanına koştu.
Mika öfkeyle altında duran Fujisaki’ye baktı.
“Seni şerefsiz!Onu öpmeye nasıl cesaret edersin?!!”
Mika’dan yediği yumrukla yüzü yana savrulan Fujisaki,hiçbir şey yapmadan kendine vurmasına izin verdi.
“Mika-san kendinize gelin!!”
Shinoa panikle Mika’yı sakinleştirmeye çalışırken Mika onu duymadı bile.
“Seni öldüreceğim!!”
Mika yumruk atmayı bırakıp Fujisaki’nin boğazına yapıştı.Öfkeden deliye dönmüştü.Gözü hiçbir şey görmüyordu.
“Ben sana demedim mi Yuu’ya yaklaşmayacaksın diye?!!Yuu benim sevgilim,duydun mu?!”
“Yuu Mika’yı durdur!”
Mitsuba panikle Yuu’ya bağırırken Yuu hala olayın etkisindeydi.Kendine gelmeye çalıştı ve elinin tersiyle dudağını sildi.Yalpalayarak ayağa kalktı ve Mika’nın yanına gitti.Ürkek bir şekilde üniformasından tuttu.
“Mika sakinleş..”
“Çekil kenara Yuu!O seni öptü!”
Mika öfkeyle onun boğazını sıktı.Fujisaki’nin yüzü kaskatı kesilirken,nefes alamayacak duruma getirdi Mika onu.
Yuu Mika’yı sarıp kendine çekmeye çalıştı güçlükle.Mika Yuu’nun onu çekmesiyle arkaya doğru sendeledi.Yuu onu hızla tuttu ve aynı şeyi yapmaması için sıkıca sardı kollarını Mika’ya.
“Sakinleş..Mika..Yalvarırım..!”
Yuu tedirginlikle mırıldanırken Mika Yuu’dan kurtulmaya çalıştı.Mika’nın üstünden çekilmesiyle Fujisaki gülerek ayağa kalktı.
“Sana neler yapabileceğimi göstereceğimi söylemiştim değil mi?Bu daha hiçbir şeydi.”
Fujisaki,Yuu’nun panikle tutmaya çalıştığı Mika’ya doğru bir adım atıp eğildi.
“Ama malesef yaptıklarım oyundan ibaret değildi.Bu kulübe katılmamın sebebi de ilgimden değildi.Tamamen Yuu içindi.Yuu’yu öptüm,çünkü onu seviyorum.”
Fujisaki’nin sırıtmasıyla Yuu sinirle ona bakarken,Mika öfkesini kontrol edemiyordu.
“Kes saçmalamayı!Ona yaklaşmana izin verir miyim sanıyorsun?!Bu bir daha asla olmayacak!!”
“Mika..!!”
Yuu Mika’yı tutmakta zorlanıyordu.Ayrıca,Fujisaki daha fazla konuşursa Mika gerçekten onu öldürebilirdi.
Fujisaki Mika’ya gülümsedi.
“Yuu’yu senin sevdiğinden daha çok seviyorum.Senin verdiğinden daha fazla değer veriyorum.Ve sana kötü bir haberim var..”
Mika öfke içinde ona baktı.
“Yuu’yu yakında senden alacağım ve sen sevdiğin bir insanı tekrardan kaybedeceksin.”
Bu sözlerle Mika’nın gözleri kocaman açılırken,kalbi hızla atmaya başladı.
Tekrardan mı kaybedeceğim.?
“Zaten birini kaybettin,değil mi?”
Fujisaki gülümseyerek ona doğru eğildi.
“Nereden bildiğimi merak ediyorsun.Çünkü bunu sevdiğin insandan bile sakladın.Böyle bir durumda bunu biliyor olmam seni elbet şaşırtacaktır.”
Yuu kaşları çatık bir şekilde ona baktı.
“Sandığından daha fazla şey biliyorum Mika..Ve sizin bilmediğiniz o kadar çok şey var ki..”
Çatıda sessizlik hakimken diğerleri Mika ve Yuu’yla birlikte büyük bir ciddiyetle Fujisaki’yi dinliyordu.Fujisaki ciddiyetini bozdu ve aniden gülümsedi.
“Her neyse!Sizinle vakit geçirmek oldukça güzeldi millet!”
Fujisaki çıkışa ilerlerken arkasını döndü ve Mika’ya gülerek el salladı.
“Bu güzel günden annene bahsetmeyi unutma Mika!”
Mika geçirdiği şokla ona bakarken,Fujisaki ona göz kırptı ve oradan ayrıldı.
“Sevdiğin bir insanı tekrar mı kaybedeceksin?”
Yuu onun arkasından bakarken mırıldandı.
“Hey,o ne demek istedi..?”
Yuu’nun sorusu karşısında Mika’nın boğazı düğümlendi.Annesinden bahsedip bilmediği şeyler olduğunu söylemişti.Yuu’nun yanında bu tarz sözler söylemesi hiç iyi olmamıştı.
Mika gözlerinin dolmamasına gayret ederken Yuu’nun sorusunu nasıl cevaplayacağını bilemedi.Ancak şu an bunu düşünmek istemedi.Önceliği Yuu’ydu.Kollarını ona sıkıca sarmış olan Yuu’ya baktı. Titriyordu.
“Sen iyi misin Yuu-chan.?”
Mika elini Yuu’nun yanağına koyarken Yuu ona baktı.
“Evet..Sanırım..”
Yuu kollarını gevşetip Mika’ya baktı.
“Peki sen.?Şimdi daha sakin misin Mika?”
Yuu endişeyle Mika’ya bakıp ondan bir cevap beklerken Mitsuba yanlarına geldi.
“Özür dilerim..Her şey benim yüzümden oldu..”
Mitsuba üzgün bir şekilde onlara bakarken mırıldandı.Kafasını yere eğerken pişmanlıkla konuştu.
“Sana yakınlaşma olmayacağına dair güvence vermiştim Mika..Ama yapacaklarını tahmin edemedim..Böyle biri olabileceğini düşünemedim..”
Mika saçlarını karıştırırken umursamaz bir şekilde söylendi.
“Olan oldu,yapacak bir şey yok.”
“Senin bir suçun yoktu Mitsuba.Böyle olacağını bilemezdik hiçbirimiz..”
Yuu Mitsuba’ya sorun yok dercesine gülümsedi.
“Siz ikiniz çıkıyor musunuz?”
Kimizuki’nin bu ani sorusu üzerine Mika ve Yuu ona baktı.Oradaki herkes meraklı gözlerle onlara bakmaya başladı.
“Evet,Mika benim erkek arkadaşım.”
Yuu gülümseyerek Mika’ya bakarken,Kimizuki şaşkınlıkla konuştu.
“Hadi be!Gerçekten mi?!”
“Bu filmi Mika’yla çeksek daha güzel olurmuş..”
Mitsuba’nın gülmesiyle Mika sessiz kaldı.Shinoa tedirgin bir şekilde onlara baktı.
“Bu arada Yuu-san..Eğer istemezsen filmi iptal–”
“Hayır sorun değil.Bunlar bir nevi benim yüzümden oldu zaten.Son kısmı çıkartırsanız bir problem kalmaz.Üstelik bu saatten sonra başka bir film yetiştiremeyiz.”
Yuu’nun Shinoa’yı bölmesiyle Shinoa kafasını eğdi.Mitsuba ellerini çırptı.
“Pekala,bugün yeterince yorucu bir gündü.Herkes evlerine dağılabilir.Ben gidip Müdür Bey’e haber vereceğim.”
Yuu ayağa kalktı ve ifadesiz bir şekilde Mika’ya elini uzattı.
“Hadi gidelim Mika.”
Yuu’nun neşesiz davranışları Mika’yı rahatsız etmişti.Fujisaki’nin Yuu’yu bu şekilde üzmesine ayrı sinirlenmişti.Onun söyledikleri zihninde çalkalanıyordu.
Benim sevdiğim birini kaybettiğimi o nasıl biliyordu?
Bu imkansız..Bunu öğrenmesinin hiçbir yolu yok..
Mika rahatsız bir şekilde Yuu’nun elini tuttu.El ele çıkışa doğru yönelirlerken,aklından geçen binbir türlü düşünceye engel olamadı.
Fujisaki Kouto..
Sen tam olarak kimsin..?
🍂🍂🍂🍂
“Evet,biz de sizi çok özledik!”
Yuu mutfakta telefonla konuşurken Mika duştan yeni çıkmıştı.Kahve yapmak için mutfağa girdiği sırada,Yuu’nun biriyle konuştuğunu gördü.
“Yuu-chan,kiminle konuşuyorsun?”
Mika boynundaki havluyla saçlarını kuruturken merakla Yuu’ya baktı.
“Her şey yolunda,hiçbir sıkıntı yok.Bayan Tepes nasıl?”
Mika,Yuu’nun sorusunu duyunca duruldu.Bir süre rahatsız bir şekilde Yuu’yu izledi.
“Ah,Mika!Saito-san’la konuşuyorum.Eğer işlerinden vakit ayırabilirse yakında bizi ziyaret etmeyi planlıyormuş!”
Yuu’nun heyecanı üzerine,Mika umursamaz bir tavırla cevap verdi.
“Öyle mi?Ne güzel.”
Yuu gülerek telefonu Mika’ya uzattı.
“Baban seni istiyor Mika!”
Bir bu eksikti..
Mika bıkkınlıkla telefonu alırken tezgaha yaslandı ve telefonu kulağına götürdü.
“Evet?”
Mika konuşmaya başlayınca,Yuu Mika’nın yanına geldi ve sinsice sırıtarak onu tezgahla kendi arasına aldı.Yuu’nun sinsi bakışlarını gören Mika kaşlarını çattı.
“Evet gayet iyiyiz.”
Mika Yuu’ya anlamsız bakışlar atarken Yuu güldü.Ellerini Mika’nın beline sardı ve kafasını boynuna gömdü.
“Hayır lazım olmuyor,her ay gönderdiğin para fazlasıyla yetiyor.”
Yuu onun boynunu hafif bir şekilde ısırdı ve öpücük kondurdu.Yuu’nun dudaklarının teninde gezinmesi Mika’yı heyecanlandırıyordu.Onun hareketleri yüzünden konuşmaya odaklanamıyordu.
Yuu’ya kızgın kızgın baktı durması için.Dudaklarını yapma dercesine oynattı.Yuu gülerek fısıldadı.
“Ne dedin Mika?Anlamıyorum.”
Yuu elini Mika’nın sarı saçlarından geçirdi ve kulağına hafifçe üfledi.Dilini yavaşça gezdirdi.Bu hareketi Mika’yı daha da heyecanlandırırken,Mika sessizce yutkundu.
“B-biliyorum baba..”
Yuu ellerini Mika’nın kalçasına indirip gezdirince Mika irkildi.
“Çok eğleniyor gibisin Mika?”
Yuu’nun hareketleriyle dudağını ısıran Mika,babasının şüpheci ses tonuyla panikledi.
“H-hayır hayır!Bir şey olmadı,her şey yolunda!”
“Şşş!Sessiz olmalısın Mika.Bizi yakalatmak mı istiyorsun?”
Yuu’nun kulağına fısıldamasıyla Mika panikle telefona döndü.
“S-seni sonra arayacağım.Şu an kapatmam gerekiyor…”
Mika onay sesi aldıktan sonra telefonu kapattı ve sesli bir nefes vererek Yuu’nun boynuna çöktü.
“Sen çok kötü bir çocuksun Mika.Babanın yüzüne telefonu kapattın.”
Yuu’nun gülmesi üzerine Mika kafasını kaldırıp ona baktı.
“Yuu-chan..”
“Evet Mika?”
Mika aniden yer değiştirerek Yuu’yu tezgahla kendi arasına alınca,Yuu şaşkınlıkla ona baktı.
“Daha yeni duş aldım,biraz dinlenmek istiyorum.Ama sen benim sınırlarımı zorluyorsun.”
Yuu gülerek ona baktı.
“Hey,sadece birazcık eğlenmek istedim!”
“Bana daha çok beni baştan çıkarmaya çalışıyormuşsun gibi geldi.”
Yuu aniden Mika’nın dudaklarına öpücük kondurup geri çekilince,Mika dudağını ısırdı.
“Hayır,kendimi tutacağım.Yapmam gereken ödevlerim var.”
“Çok kötüsün Mika!”
Mika mutfaktan çıkarken derin bir nefes verdi ve saçlarını karıştırdı.
“Bugün yeterince yorucu ve sinir bozucu bir gündü.Bu yüzden gidip dinleneceğim.Daha sonra ödevleri yapabiliriz.”
Mika’nın söyledikleriyle bugün olanları hatırlayan Yuu, aniden ondan özür dilemediğini fark etti.Pişmanlıkla ona baktı ve arkasından ilerleyip hızla Mika’nın elini tuttu.
“Mika!”
Yuu’nun bu ani hareketiyle,Mika dönüp Yuu’ya baktı.
“Evet Yuu-chan?”
Yuu rahatsız bir şekilde kıpırdandı yerinde.Mika’ya tedirginlikle bakarken pişmanlıkla konuştu.
“Bugün olanlar için özür dilerim..Sana yakınlaşma olmayacağına dair söz verdim..Ancak bugün yaşananlar…–”
“Yuu-chan.”
“Bana yaklaşmasına izin vermemem gerekirdi ama ben senaryoyu değiştirdiğini bilmiyordum!Yine de tahmin etmem gerekirdi.!Gerçekten çok özür dilerim!”
Yuu’nun panik yapması üzerine,Mika elini Yuu’nun çenesine koydu ve kendisine bakarken onun dudaklarını hafifçe öptü.
“Bu olanlar senin hatan değildi.Sen bunu kabul etmeseydin bile o çocuk aklındakini eninde sonunda yapacaktı.Seni sevdiğini söyledi ve bunu bilmeme rağmen yanında durmasına izin verdim,senden çok kendime kızıyorum.Daha dikkatli olmalıydım.”
Yuu gözlerini kaçırırken Mika elini Yuu’nun yanağına koydu ve kendisine bakmasını sağladı.
“Onunla göz göze gelmeni dahi istemiyorum.Bir daha senin yanına yaklaşmasına izin verme,tamam mı?”
Yuu sevinç içinde Mika’ya sarıldı.
“Bana kızmadın mı yani?!”
“Kızdım.Ama şu an bunu tartışmayacağım.Olan oldu.”
Yuu ona masum masum bakarken Mika derin bir nefes verdi.
“Onunla konuşma sadece..Bu kadarını yapabilirsin,değil mi?”
“Emin olabilirsin!”
Mika Yuu’nun saçlarını okşadı.
“Sorun yok o halde..”
“Mika Mika!”
Yuu’nun heyecanla adını söylemesi üzerine Mika merakla Yuu’ya baktı.
“Evet Yuu-chan?”
Yuu kafasını kaldırıp Mika’nın gözlerine baktı.
“Seni çok seviyorum!”
Mika bu söz karşısında gülümserken,içtenlikle kollarını ona sardı ve mırıldandı.
“Ben de seni çok seviyorum Yuu-chan..”
🍂🍂🍂🍂
Bir ceset ve bir kadın.
Mika,yıllardır gördüğü kabuslardan birini görüyordu.
Ayaklarının ucunda kanlar içerisinde yatan annesine baktı Mika.Onu kurtaramadı,annesi kendi ellerinde öldü.Onu öldüren kendisiydi.Bu bir kabustu.Mika hiçbir şeyin kabus olarak kalmasını bu kadar çok istememişti.Bunlar geçmişin izleriydi.
Mika ağladı ve oradan kaçtı.Kollarını ona açacak tek bir kişi vardı.Mika o kişiye geldi.Aniden gözlerinin önünde Fujisaki belirdi.
Mika anlamıyordu.Olması gereken kişi o değildi.Mika’yı kurtaracak kişi o değildi.O zaman buraya neden gelmişti?
Yuu’nun onun yanında olduğunu gördü Mika.Şaşkınlıkla aralanan ağzıyla ona baktı.Yuu neden onun yanındaydı?
“Fujisaki haklıydı.Seninle olmamalıydım.”
Yuu’nun ağzından çıkan bu kelimeler onu şok etmişti.Sesini çıkarmaya çalıştı,ancak başaramadı.
“Eğer gerçekleri benden saklamasaydın huzurlu bir ilişkimiz olabilirdi.”
Hayır,Mika bunu isteyerek yapmamıştı.Yuu onu terk edemezdi.
“Artık seninle olamam.”
Mika’nın gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.Her şeyi düzeltecekti.Anlatmamak için sebepleri vardı.İşlerin bu raddeye geleceğini bilseydi,Mika en başından bilmesini sağlardı.Bunları ona söyleyemedi,Yuu onu öylece bıraktı.
“Kendine iyi bak.”
Yuu Fujisaki ile birlikte gözden kayboldu.Mika gözyaşları içinde onun arkasından baktı.
Çığlık çığlığa,hiç durmadan ağladı.
🍂🍂🍂🍂
“Mika..Hey!Mika..!!”
Mika,birinin onu sarsmasıyla yavaşça gözlerini açtı.Karşısında ona endişeyle bakan Yuu’yu gördü.
“Mika!İyi misin?!!”
Mika cevap vermeden yataktan hafifçe doğruldu.Yanağında hissettiği ıslaklıkla elini yanağına götürdü.Ağlıyordu.
“Beni duyabiliyor musun?!”
Mika sessizce yumruk yaptığı ellerine düşen gözyaşlarına baktı.Olanları idrak etmeye çalıştı.Algıları yeni yeni açılırken,her şeyin bir kabustan ibaret olduğunu anladı ve gözlerini Yuu’ya çevirdi.
“Mika!Sana diyoru-”
Mika hızla Yuu’ya sarıldı.Ağlaması şiddetlendi.Yuu’nun sıcacık kollarında olmanın verdiği gerçeklik hissiyle rahatladı.
Çok korkmuştu.Hiç olmadığı kadar çok korkmuştu.
Yine aynı rüya…Bu kaçıncı görüşüm..?
Yuu elini Mika’nın sırtına koydu ve hafifçe vurdu.Saçlarına bir öpücük kondurdu.
“Geçti..Rahatla Mika..Sadece bir kabustu.”
Mika’nın ağlamaları iç çekişlere döndüğü zaman kendini sakinleştirmeye çalıştı.
“Ben buradayım Mika..Senin için hep burada olacağım..”
Mika geri çekilip hızla Yuu’nun dudaklarını öptü.Onun tatlı dudaklarında huzur buldu.
Sadece bir kabustu.
Yuu’nun onu bırakıp gitmesinin imkanı yoktu.
Yoksa var mıydı?
Yuu onu bırakır mıydı?
Mika’nın zihninde dolaşan bu sorular daha fazla korkmasına sebep oldu.Yuu geri çekilip Mika’nın başını kendi göğsüne yasladı ve saçlarını okşamaya başladı.
“Daha iyi misin?”
Mika sessizce kafasını salladı.
“Rüyanda ne gördüğünü anlatmak ister misin?”
Mika sessiz kaldı.Anlatmak istemedi.
“Anneni mi gördün?Adını sayıklıyordun.”
Yuu’nun bunu söylemesi Mika’yı huzursuz ederken,Yuu tebessüm ederek ona baktı.
“Bayan Tepes’in iyi olduğuna eminim.Eğer endişeleniyorsan onları arayıp sesini duymak ister misin?”
Mika’nın yanağından bir yaş süzüldü.Olumsuz anlamda kafasını salladı.
“Sanırım ailenden ayrı yaşayınca bu tarz rüyalar görmek çok doğal..”
Yuu umursamaz davranmaya çalışarak gülümsedi.
“Ah,biliyor musun?Ben de sürekli kabuslar görüyordum ve bu beni çok üzüyordu..Ama artık sen varsın.Bu yüzden de üzülmüyorum.”
Yuu onun saçlarını okşadı.
“Benim tek ailem sensin Mika.”
Yuu onun çenesinden tuttu ve kendisine bakmasını sağlayıp dudaklarına bir öpücük kondurdu. Ardından yatağa uzandı ve Mika’yı kolları arasına aldı.Mika gözyaşlarını silip Yuu’ya daha sıkı sarıldı.
“Sen beni bırakmayacaksın,değil mi?”
Mika’nın dolu dolu olan gözleriyle sorduğu bu soru karşısında,Yuu olumsuz bir şekilde kafasını salladı.
“Seni asla bırakmayacağım Mika.Biz her zaman beraber olacağız.”
“Eğer bir gün olur da beni terk edersen..”
“Ne olursa olsun seni terk etmeyeceğim.Sana bu kadar aşıkken böyle bir ihtimal söz konusu bile değil.Bu yüzden rahatla,tamam mı?”
Mika’nın sessizce kafasını sallamasıyla Yuu Mika’nın saçlarına bir öpücük bıraktı.Onun saçlarını okşarken,aklına gelen ayrıntıyla Mika’ya seslendi.
“Mika.”
Yuu ondan cevap beklerken,oluşan sessizlikle kaşlarını çattı.
“Mikaa?”
Yuu kafasını eğip Mika’ya baktığında onun çoktan uyumuş olduğunu fark etti.Üstünü örtüp ona daha sıkı sarıldı ve gülümseyerek dudağına bir öpücük bıraktı.
İyi geceler sevgilim..
🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁