Alde Lotus - Bölüm 13
Sabaha karşı Yuu,yüzünde hissettiği öpücüklerle uyandı.
“..Mika..Ne yapıyorsun..?”
Yuu boğuk bir sesle konuştu.Uykulu olduğu için gözlerini bile açamamıştı.
“Yuu-chan..Uyan hadi.”
Mika Yuu’yla konuşurken boynuna doğru indirmeye başladı öpücüklerini.Yuu hafifçe gözlerini araladı.Daha yeni yeni aydınlanmakta olan havaya baktı.
“Saat daha çok erken..Lütfen uyumama izin ver..”
“Ama ben seni istiyorum Yuu-chan..”
Yuu gözlerini açıp Mika’ya anlamsız bakışlar attı.
“Bu saatte mi Mika?”
“Evet.Yanlış olan ne?”
“Her şey yanlış şu an.Uyumaya çalışıyorum.Uykumu bölme.”
Yuu gözlerini kapattı ve Mika’nın üzerinden atmış olduğu yorganı tekrar üzerine örttü.Mika bunu umursamayarak yorganın altına girdi ve Yuu’nun üstüne çıkıp yorganı kafasına kadar çekti.Yuu Mika’nın üzerinde olmasını umursamayarak uyumaya çalıştı.Mika yüzünü Yuu’nun karnına sürtünce,Yuu gülmemek için sıktı kendini.
“Mika..Lütfen uyumama izin ver..”
Mika elini Yuu’nun tişörtünden içeri geçirdi ve onu gıdıklamaya başladı.
“H-heyy.!!Mika!!”
Mika’nın dokunuşlarıyla Yuu kendini tutamayıp kahkaha atınca,Mika da onunla güldü.
“Ahahahah–Mika dur.!Ahahah..Mika l-lütfen!!”
Mika onu gıdıklamayı bıraktı ve kafasını yorganın altından çıkardı.Mika burnuna öpücük kondurunca,ona karşılık Yuu güldü ve Mika’nın gözlerine baktı.Mika ona heyecanla güldü.
“Günaydın sevgilim!”
“Günaydın sersem!”
Yuu’nun söyledikleriyle Mika yüzünü buruşturdu.
“Neden bana güzel sözler söylemek yerine sersem diyorsun.?”
“Uykumu böldün Mika!Sinirliyim hala sana!”
“Peki o zaman daha fazla engel olmayayım sana..”
Mika Yuu’nun üzerinden kalktı ve kendini yana atıp sırtını Yuu’ya döndü.Yuu onun bu haline sırıttı.
“Hadi ama,uykumu bölen sensin ve trip yiyen ben miyim?”
Mika sessiz kalınca,Yuu yorganı üzerinden atıp yanında uzanan Mika’yı kendine çevirdi ve elini yanağına koydu.Mika mavi gözlerini açıp ona baktı.
“Uykun olduğunu sanıyordum?”
Yuu ona güldü ve kollarını sıkı sıkı sardı.
“Sana sarılamayınca uyuyamıyorum..”
“Ben sana engel olurum,sen uyu kendi halinde.”
Mika’nın sözlerine göz deviren Yuu gülerek onun dudaklarına yaklaştı ve masum bir öpücük bıraktı.
“Seni seviyorum Mika.”
Mika bu söz üzerine tebessüm etti.
“Gerçekten mi?”
“Evet!Çok fazla seviyorum!”
“Uykundan da mı çok?”
“Bilmiyorum,bunu düşünmem lazım..”
Mika ona kızgın kızgın bakarken,Yuu kahkaha attı ve saçlarına bir öpücük bıraktı.
“Tabii ki Mika,her şeyden daha fazla!”
Mika ona güldü ve burnuna bir öpücük bıraktı.
“İyi,ben de öyle düşünmüştüm.”
Yuu ona gülümseyerek bakarken,Mika elini Yuu’nun boynuna götürdü.
“Seni özledim Yuu-chan..”
Mika Yuu’nun boynuna yöneldi ve kafasını gömerek sarıldı ona.
“Yanındayım ya Mika..”
“Olsun,gözlerimi kırptığım saniyelerde bile özlüyorum seni..”
Yuu ona gülerken,aniden boynuna gelen acıyla yüzünü buruşturdu.
“H-hey,Mika!”
“Kendimi tutamadım Yuu-chan,çok güzel bir tenin var..”
Yuu bu sözlerle kızarırken,Mika geri çekildi ve yerinden doğruldu.Yuu elini sızlayan yere götürdü ve gözlerini devirdi.
“Evet,bunun için teşekkür ederim.Şimdi uyuyabilir miyim?”
Yuu yorganı üstüne çekerken,Mika şaşkınca Yuu’ya baktı.
“Hala uykun mu var?”
“Benim her zaman uykum var.”
“Ama zaten sabah oldu Yuu-chan.Bu saatten sonra uyuyamazsın.”
Yuu yerinden doğruldu ve elini saçlarına götürüp karıştırdı.Ardından gülerek Mika’ya baktı.
“Haklısın..O zaman ceza olarak bana kahvaltı hazırlaman lazım.”
“Emrinize amadeyim efendim.”
Mika elini Yuu’ya uzattı.Yuu elini onun avcunun içine koyunca,Mika Yuu’nun elini dudaklarına götürdü ve bir öpücük kondurdu.
Yuu onun bu hareketiyle tebessüm etti ve ayağa kalktı.Mika’yı da çekiştirerek birlikte banyoya doğru ilerlediler.
🍂🍂🍂🍂
“Sıkı çalışman için teşekkürler.”
Çatıda çektikleri filme yeni ara verirlerken,Yuu yorgunlukla kendini yere attı.Tepesinde duran Fujisaki’ye baktı.
“Daha yeni başlamıştık oysa ki,nasıl bu kadar yorulabildin?Hasta mısın yoksa?”
Fujisaki Yuu’nun yanına oturup ona meraklı gözlerle bakınca,Yuu kendi kendine sırıttı.
Sabah Mika’nın uyumama izin vermediğini söyleyemem elbette..
“Evet olabilir..Biraz rahatsız olabilirim..”
“Alerji mi oldun yoksa?”
Fujisaki Yuu’nun boynunu işaret etti.
“Alerji.?”
Yuu elini boynuna götürünce,Mika’nın bıraktığı izi kastettiğini anladı.
“Ah..Sanırım öyle..”
Yuu bozuntuya vermeden cevapladı ve elindeki suyu kafasına dikti.
Tanrım..Bu soruyu bugün kaçıncı duyuşum?
“Yuu-chan!”
Yuu duyduğu sesle arkasını döndüğünde,Mika’nın ona doğru geldiğini gördü.
“Mika!!”
Yuu ona heyecanla bakarken,Mika onun yanına geldi.
“Şu an ara veriyorsunuz değil mi?”
“Evet,filmin yarısı bitti bile.”
Mika gülerek elini Yuu’ya uzattı.
“O zaman gidip yemek yiyelim,kafeteryadan çok değişik atıştırmalıklar aldım.Hepsinin tadına bakmak istiyorum.”
“Evet,bu iyi bir fikir!”
Yuu güldü ve heyecanla Mika’nın elini tutup kalktı.
Hala yerde oturan Fujisaki,büyük bir umut ve sevecenlikle Yuu’ya baktı.
“Ben de kafeteryanın özel üretim sandviçlerinden almıştım Yuu!İstersen beraber–”
“Hadi gidip beraber yiyelim Yuu-chan!”
Mika Fujisaki’nin sözünü kesip Yuu’nun elini sıkıca tutarken,Fujisaki ona dik dik baktı.Mika onu görmezden geldi ve Yuu ile birlikte çatıdan çıktılar.
🍂🍂🍂🍂
Mika ve Yuu,çardakta yan yana oturmuş öğle yemeği yiyorlardı.
“Bunlar gerçekten çok lezzetli!”
Yuu marmelatlı çöreğinden bir ısırık alırken keyifle arkasına yaslandı.
“Öyle miymiş?Bakayım ben de tadına..”
Mika Yuu’ya doğru uzanıp dudağından öpünce,Yuu’nun yanakları al al oldu.
“Evet çok lezzetliymiş.”
“İstiyorsan söylemen yeterliydi.Böylece koparıp sana verebilirdim..”
Yuu’nun kızardığını görünce gülümsedi Mika.
“Böyle daha lezzetli oldu.”
Yuu boynuna gelen sızıyla yüzünü buruşturdu ve Mika’ya söylendi.
“Boynumda iz bırakmışsın Mika..Herkes hasta olduğumu düşünüyor.”
Yuu elini boynuna götürürken Mika ona güldü.
“Bana hasta olduğunu biliyorum Yuu-chan.”
Mika’nın gülmesi üzerine Yuu Mika’nın saçlarını karıştırdı.
“Konumuz bu değil Mika!”
Mika Yuu’ya sırnaşıp elindeki çöreğinden bir ısırık alırken,Yuu kendi kendine söylendi.
“Hala sızlıyor ya..Biraz rahat durmasını öğrenmen lazım Mika!”
“Sevgilin olduğunu gösteren bir işaret işte,bu kadar mızmızlanmamalısın Yuu-chan.”
Mika umursamaz bir tavırla omuz silkince,Yuu sıkıntıyla kafasını eğdi.
“Böyle bir şeye gerek var mıydı gerçekten.?”
“Evet vardı.Belki de o kendini bilmez bunu anlar da uzak durur senden.”
“Fujisaki mi?Alerji olduğumu söyledim ona.”
“Yalan söylemek doğru bir şey değil Yuu-chan.”
“Sabah birbirimize sırnaştığımız sırada Mika boynumu ısırdı ve iz kaldı mı deseydim?”
“Evet,kulağa çok hoş geliyor!”
“Öyle diyemeyeceğimi biliyorsun…”
“Bu bana bir sorun gibi gözükmüyor.Arkadaşlarına benimle olan ilişkini söylemedin mi?”
“Hayır..Buna fırsatım olmadı.”
“Ben Ferid’lere çoktan söylemiştim oysa ki..”
Yuu heyecanla gözlerini kocaman açtı.
“Gerçekten mi?!Ne dediler?!”
“Çok sevindiler ama pek şaşırmadılar.Birbirimize olan hislerimizi çok önceden biliyorlarmış.”
“Demek öyle..”
Yuu kahvesini eline alırken,Mika merakla ona baktı.
“Bana karşı ne zaman bir şeyler hissetmeye başladın Yuu-chan?”
“Ah,bu soru çok ani oldu..”
Mika’nın meraklı bakışları üzerine,Yuu durup düşündü.
Mika’ya olan duyguları eve ilk geldiği zamandan itibaren oluşmaya başlamıştı.Çocukken tam olarak anlamlandıramasa da hep içinde olan bir histi.Onunki ilk görüşte aşktı.Yuu bu düşüncelerle kızarırken, Mika’ya cevap verdi.
“Sanırım beraber yaşamaya başladığımız zamanlardan beri..”
“Gerçekten mi?!”
“Öyle..Peki sen?”
Mika sessiz kaldı.Yuu’nun bu söylediğine her ne kadar şaşırsa da,onunki de ilk görüşte aşktı.Yuu’yu ilk gördüğü zaman kalbinin nasıl hızla attığını hala hatırlıyordu.O sadece kendine itiraf etmek istemiyordu.Eğer onu severse tekrar sevdiği birini kaybedeceğinden endişeleniyordu.
Mika düşüncelerini bıraktı ve karmaşık duygularıyla birlikte Yuu’ya baktı.
“Aslına bakarsan…Hislerim çok uzun zamandır vardı..Sanırım sadece kendime itiraf edemiyordum..”
“Beni sevebilme ihtimalinden utandın mı..?”
Yuu’nun bu sözü üzerine Mika’nın kaşları çatılırken,anlamak istercesine baktı ona.
“Bir erkeğe karşı hisler beslemekten,hele ki herkesin kardeşin gibi gördüğü kişiye aşık olmaktan korktun mu?”
Mika Yuu’ya şok olmuşcasına baktı.Ondan kesinlikle böyle sözler beklemiyordu.Yuu’nun bu şekilde düşünebileceğini asla tahmin edemezdi.
Yuu’nun yüzündeki tebessüm Mika’yı tedirgin etti.Bu içten bir tebessümden ziyade,oldukça sahte ve kırgın bir tebessümdü.Mika hızla Yuu’nun elini tuttu.
“Böyle söyleme!Seni sevmekten asla utanmadım!”
Mika’nın bu ani tepkisine,Yuu şaşkınlıkla baktı.
“Babam bile karşı çıksa onları asla umursamam!Yanımda eğer sen varsan dünya karşıma gelse umurumda olmaz!”
Mika’nın gözlerinin dolduğunu gören Yuu,endişeyle ona baktı.
“Mika..”
“Ben sadece…Seni kaybetmek istemedim..”
Mika’nın elleri Yuu’nun elleri arasında titreyince,Yuu onun elini dudağına götürüp bir öpücük kondurdu.Mika dolu dolu olan gözlerine aldırmadan konuştu.
“Sevdiğim birini kaybetme ihtimalini göze alamadım.. Benden uzaklaşmanı istemedim..Korkaklık ettim.. Bencildim..Senden utandığımdan değil..Hepsi benim aptallığım yüzünden..”
“Mika.”
Yuu bir elini Mika’nın yanağına koydu ve ciddiyetle ona baktı.
“Beni kaybetmekten neden bu kadar korktun?”
Mika şaşkınlıkla ona bakarken,Yuu tekrar sordu.
“Bunca yıl seni duygularından kaçmaya zorlayan şey ne?”
Mika yutkundu.
Yapamazdı.Yuu’ya olanları anlatamazdı.
“Yuu-chan…Ben..–”
Aniden Yuu’nun telefonuna gelen arama sesiyle,Mika sustu.
“Ah..Özür dilerim Mika..Bir saniye bekler misin?”
Yuu isteksizce telefonunu açtı ve kulağına götürdü. Konuşmaları bölündüğü için huzursuz olmuştu.
“Evet?”
Yuu telefonla konuşurken,Mika rahat bir nefes verdi.Onu anlatma derdinden kurtaran kişiye teşekkür etmek istedi bir an.
“Tamam.Geliyorum.”
Yuu telefonu kapattı ve Mika’ya baktı.
“Yarıda kestiğim için özür dilerim ama akşam devam edebilir misin?Filmin son sahnesini çekmek için çağırıyorlar.”
Mika gülümseyerek Yuu’ya baktı ve ayağa kalktı.
“Hayır hiç problem değil.Hadi gidelim.”
“İzlemeye mi geleceksin?”
“Evet,bunu izlemem gerekiyor.”
“Harika,gidelim o zaman!”
Yuu ayağa kalktığı an,arkasında duran Mika’ya döndü.
“Bu arada…”
Yuu Mika’yı kendine çekti ve dudaklarına öpücük kondurdu.
“Ne olursa olsun beni kimse senden ayıramaz.Ben hep buradayım,her zaman seninle olacağım.Beni kaybetmekten korkmana gerek yok.Rahatla bu yüzden,tamam mı?”
Mika,gözlerinin tekrardan dolmamasına gayret ederek kafasını salladı mutluluk içinde.
“Güzel!”
Yuu sevinçle Mika’nın elini tuttu ve bahçeden çıkarak çatıya yöneldiler.
🍂🍂🍂🍂
“Kahretsin..Dalga mı geçiyorsunuz.?!”
Mika Kimizuki’nin yanında oturmuş,karşısında gördüğü görüntü karşısında sinirden tırnaklarını yiyordu.
Fujisaki yere oturup sırtını duvara yaslamış,Yuu da dizlerinde yatıyordu.Yoichi olanları kayda alırken Shinoa ve Mitsuba da onları yönlendiriyordu.
“Dostum,biraz sakin olmalısın.”
Kimizuki oynananları senaryodan takip ederken bir yandan da Mika’nın sinirini yatıştırmaya çalışıyordu.
“Yuu bana yakınlaşma olmadığını söylemişti!”
“Pekala,en başta gerçekten öyleydi ama son halinin böyle olduğundan hiçbir şekilde haberimiz yoktu.”
Mika öfkeyle ona bakarken,Mitsuba onlara komut verdi.
“Yuu,yerinden doğrulup alnını Fujisaki’ye yasla ve elini tut.”
“3,2,1 kayıt!”
Yoichi kayda almaya başladı.Mitsuba’nın dediklerini uygulamak için hazırlandılar.
“Son senaryo!Başlayın!”
Kimizuki’nin başlatması üzerine Yuu boğazını temizleyip başladı.
“Her şeye rağmen yine beraberiz..”
Dizlerine başını koymuş olan Yuu’ya baktı Fujisaki.
“Evet.Bir daha senden ayrılmak istemiyorum..”
“Asla ayrılmayacağız.”
“Yine sensiz kalmaktan çok korkuyorum…Eğer tekrar böyle bir şey olursa…”
Fujisaki’nin mırıldanmasıyla Yuu başını kaldırıp doğruldu. Fujisaki’nin gözlerine baktı.
“Böyle şeyler söyleme!Bir daha böyle bir şeyin olmasına müsaade etmem.!”
Yuu’nun gözlerinin içine bakmasıyla Fujisaki’nin kalbi hızla çarpmaya başlarken,Yuu alnını Fujisaki’nin alnına yasladı.
“Artık sonsuza dek beraberiz.”
Yuu gözlerini yumdu ve gülümsedi.
“Seni seviyorum Yuu.”
Fujisaki eliyle Yuu’nun yüzünü kavradı ve onu kendine çekti.
Yuu kaşlarını çattı.Senaryoda böyle bir yer olduğunu hatırlamıyordu.Gözlerini açıp ona baktı.
“Hey,sanki böyle bir yer..–”
Cümlesini tamamlayamadan Yuu’nun gözleri kocaman açıldı.
Kimizuki gözlerini ayırıp senaryoya tekrar baktı.
“Tuhaf..Böyle bir söz söylememeliydi.Senaryoda böyle bir yer yok.”
“Ne demek yok?”
Mika Kimizuki’nin elinde tuttuğu kağıtları hızla eline aldı.Filmin Yuu’nun söylediği sözle birlikte bitmesi gerekiyordu.
“Mitsuba,burada öyle bir sahne yok.”
Kimizuki başını kaldırıp Mitsuba’ya baktı.Ancak Mitsuba ona bakmak yerine şok olmuş bir şekilde karşıya bakıyordu.Kimizuki Mitsuba’nın baktığı yere bakınca şaşkınlıkla ağzı aralandı.
Mika elindeki kağıtlara baktı ve sinirle ayağa kalktı.
“Hey!Bu aptal kağıtlarda böyle bir söz–”
Mika aniden Yuu’ya bakınca,gördüğü manzara karşısında gözleri kocaman açıldı ve elindeki kağıtları yere düşürdü.
Fujisaki,Yuu’yu öpüyordu.
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁