Alde Lotus - Bölüm 12
Pencereye çarpan yağmur sesleri,Yuu’yu uykusundan uyandırdı.Gözlerini yavaşça araladığında kara bulutlardan şiddetle yağan yağmuru gördü.Gözlerini camdan çevirip uykulu bir halde tavana baktı.O anda üzerinde hissettiği ağırlıkla kaşları çatıldı.
“Bu da ne böyle..?”
Yuu kendi kendine mırıldandı ve gözlerini kırpıştırıp üzerinde yatan Mika’ya baktı.
“Ha,Mika’ymış.”
Bir süre ona baktı ve kafasını yastığa koyup tekrardan uykusuna döndü.
Az önce Mika mı dedim ben?
Yuu gözlerini kocaman açıp Mika’ya baktı.
“M-Mika burada ne arıyor?!!”
Yuu’nun çığlık atması üzerine Mika uykusunda kıpırdandı.
“Yuu-chan..Sabah sabah kiminle konuşuyorsun..?”
Mika mayışmış bir şekilde mırıldandı.Yüzünü Yuu’nun çıplak göğsüne gömdüğü için sesi boğuk çıkıyordu.
“Neden benim yatağımdasın Mika?!!”
Yuu’nun utançla bağırmasıyla birlikte,Mika kafasını kaldırıp Yuu’nun yüzüne baktı.
“Yuu-chan..Henüz genç olmana rağmen bu yaşta bunamaya mı başladın?”
Yuu yerinden doğrulmaya çalıştı.Aniden kasıklarına bir ağrı saplanınca yüzünü buruşturdu.
“Sen iyi misin Yuu-chan?”
Yuu Mika’nın endişeli yüzüne baktı.Tüm bu durumu anlamlandırmaya çalışırken,dün gecenin ayrıntılarını hatırlayınca hafifçe tebessüm etti.
Doğru ya,Mika beni sevdiğini söyledi..Ben de hislerimi itiraf ettim ve beraber yemek yedik.
Sonrasında da biz…
“Kıpkırmızı oldun.”
Mika ona gülümsedi.Yuu’ya doğru döndü ve elini yanağına koydu.
“Yoksa hatırlayabildin mi bir şeyler?”
Mika’nın tebessümü üzerine Yuu da gülümsedi ve Mika’nın sarı saçlarını okşadı.
“Evet,hatırladım.Rüya gibi gelmişti.”
Mika,Yuu’nun dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
“Sence bu rüya mı?”
“Rüya bile olamayacak kadar gerçek..”
Yuu tatlı bir tebessüm etti.Mika’yı tekrar öpmek için ona doğru uzanırken,Mika geri çekilip Yuu’nun üzerinden kalktı ve yatağa oturdu.
“Bu güzel anı bozmak istemezdim ama okula gitmemiz gerekiyor.”
“Seni öpmek istemiştim ama..”
“Geç kalacağız ama Yuu-chan.”
Yuu üzgün bir şekilde ona bakarken aniden omuz silkti.
“Peki o zaman.Ama akşam bu öpücüğün acısı çıkaracağım bilgin olsun.”
Yuu’nun göz kırpıp sinsice gülümsemesi üzerine,Mika ona kaşlarını kaldırarak baktı.
“Öyle mi?Kendinizden pek bir eminsiniz sanırım Yuichiro-san?”
“Öyleyim,bununla bir sorununuz mu var Mikaela-san?”
Mika sinsi bir gülümsemeyle ona doğru yürüyünce Yuu kaşlarını çattı.Aniden kendini Mika’nın altında bulan Yuu,şok olmuş bir şekilde ona baktı.
“N-ne yapıyorsun Mika?!!”
“Acısını çıkaracağım dememiş miydin?Ben de sana yardımcı oluyorum..”
Mika’nın elleri Yuu’nun vücudunda gezinince Yuu sessizce yutkundu.Mika’nın keskin gözlerine bakmak bile onun kendinden emin tavırlarının solmasını sağladı.
“A-ama okul var..”
“Bunu istediğini söylememiş miydin?Bu güzel isteğine karşılık seni memnun edebilirim..”
Mika onun boynuna yönelip bir elini Yuu’nun kalçasında gezdirince,Yuu hızla Mika’yı itti.
“D-demedim ben hiçbir şey!Okula gidelim hadi!!”
Mika onun bu haline güldü ve üzerinden kalktı.
“Bu seferlik affediyorum.”
Yuu utançla ona bakarken yerinden kalktı ve hızla banyoya ilerledi.
“Duş alacağım ben!”
“Kapıyı kilitleme Yuu-chan!Eğer istersen duşa beraber—”
Aniden kapı kilitleme sesi gelince Mika bir kahkaha patlattı.
“Hadi ama!Bu kadar tatlı olma!”
Yuu’nun kendi kendine mırıldanmasını duyan Mika, gülerek odanın kapısına doğru ilerledi.
“Çok oyalanma Yuu-chan,kahvaltı için aşağıda bekliyorum seni!”
Suyun sesi gelince,Mika ıslık çalarak odadan ayrıldı ve keyifle merdivenleri inmeye başladı.
🍂🍂🍂🍂
“Mika!Düne göre epey iyi görünüyorsun!”
Kafeteryada Crowley ve Ferid’le buluşan Mika onlarla birlikte boş bir masaya geçerken,Crowley’in sözü üzerine gülmeden edemedi.Crowley’in ardından Ferid heyecanla sordu.
“Evet Mika,hazırladıklarımız işe yaradı mı?!Yuu nasıl bir tepki verdi?!”
Crowley ve Ferid meraklı gözlerle ona bakarken,Mika içi içine sığmaz bir şekilde heyecanla konuştu.
“Yuu’ya onu sevdiğimi söyledim ve o da beni sevdiğini söyledi!”
“Gerçekten mi?!Yani siz şimdi çıkıyor musunuz?!”
Mika hafiften kızaran yanaklarıyla cevap verdi.
“Evet,öyle görünüyor..”
Mika’nın bu tepkisi üzerine Ferid gülerek kolunu Mika’nın omzuna attı ve saçlarını karıştırdı.
“İşte bu Mika!Başaracağını biliyordum!!”
“Hey!Saçlarımı yeni yapmıştım!!”
“Yuu için mi bu kadar özendin yoksa?!Nasıl da tatlı görüyor musun Crowley?!”
“Bu benim her zamanki halim Ferid!!”
“İnkar etmene gerek yok Mika!”
Mika somurtarak geri çekilirken Ferid Mika’nın saçlarını karıştırmayı bıraktı ve kolunu indirmeden gülerek ona doğru eğildi.
“Sen gerçekten de çok değiştin Mika!”
“Bir günde mi değişiyor insanlar Ferid?”
“Hahahah!Değişimin zamanı olmaz!”
Ferid gülerek Crowley’e baktı.
“Öyle değil mi Crowley?!”
Crowley onları gülümseyerek incelerken başını salladı.
“Ferid haklı,seni ilk defa bu kadar mutlu görüyorum Mika.”
Mika gülmeyi bırakıp şaşkınlıkla ona baktı.
“Gerçekten mi?”
“Evet,normalde çok ciddi ve asabi olurdun.Ama bugün bambaşka biri gibisin.Ferid’in bu kadar sevinmesinin nedeni bu,seni böyle görmek beni de çok mutlu ediyor.”
Crowley’in sözüyle birlikte gülümseyen Mika,kafeteryanın diğer ucundaki masada arkadaşlarıyla birlikte gülüşen Yuu’ya çevirdi gözlerini.
“Bunu fark etmemiştim..”
O sırada Mika,Fujisaki’nin kafeteryaya girip Yuu’nun yanına yürüdüğünü fark etti.Kaşlarını çatıp onu izlemeye başladı.Fujisaki,Yuu’nun yanına oturup onunla konuşmaya başladı.
“Yine mi bu çocuk?”
Mika sinirle ona baktı.
“Başka oturacak yer yokmuş gibi Yuu’nun dibine giriyor. Ondan nefret ediyorum..”
Mika’nın sinirli söylemleri üzerine,Crowley şaşkınlıkla oraya baktı.
“Ah,yine mi o..”
Mika sinirle mırıldandı.
“Biraz daha Yuu’ya sırnaşmaya devam ederse öldüreceğim onu.”
Mika’nın siniri üzerine,Ferid gözlerini Fujisaki’ye dikti.
“Bu çocuğun Yuu ile derdi ne?”
“Yuu’dan hoşlanıyor.Arkadaşız bahanesiyle onunla yakınlaşıp duruyor ve Yuu saf olduğu için bunu bir türlü anlayamıyor.”
“Evet,dışarıdan gören biri bunu rahatlıkla anlayabilir.”
Crowley’in sözü üzerine,Ferid kaşlarını çatarak ona baktı.
“Gerçekten mi?”
Crowley kafasını salladı ve konuştu.
“Dün sen Yuu’yu aradıktan sonra bu çocuk geldi ve Yuu’yu okuldan sonra bir kafeye götürüp baş başa vakit geçirmek istediğini söyledi.Yuu Mika’nın yanına gideceğini söyleyince de çılgına döndü.Mika’yı kötüleyip durdu,gitmemesini söyledi ancak Yuu onu dinlemedi.”
Mika öfkeyle Crowley’i dinliyordu.Crowley Mika’ya baktı ve umutsuzca kafasını salladı.
“Yuu gittikten sonra onu uyardım.Aranıza girmemesini söyledim ancak pek dinlemişe benzemiyor.”
“Bu oldukça rahatsız edici.”
Ferid’in sözüyle onayladı onu Crowley.
“Şimdi ne yapacaksın Mika?”
Mika,gözlerini Fujisaki’den ayırmadan cevap verdi.
“Yuu’ya yaklaşmasına izin vermeyeceğim.”
🍂🍂🍂🍂
“Eveet!Yuu-san da iyileştiğine göre filmi çekmeye başlasak iyi olur diye düşünüyorum!”
Shinoa’nın neşeli sesine karşılık Kimizuki onu onayladı.
“Evet,yeterince vakit kaybettik.Bir an önce halledelim ve aradan çıksın.”
Kendi aralarında konuşmaya devam ederlerken Yuu hem onları dinliyor,hem de elindeki kahveyi içip kafeteryanın diğer köşesinde arkadaşlarıyla oturan Mika’yı tatlı bir tebessümle izliyordu.
Yuu’nun dikkatini onlara vermediğini gören Fujisaki,heyecanla Yuu’ya döndü.
“Çekimler için çok heyecanlıyım.Çok güzel olacağından eminim!”
Tamamen Mika’ya odaklanmış olan Yuu,kısa bir cevapla Fujisaki’yi geçiştirdi.
“Hmhm..Evet..”
Fujisaki,Yuu’nun gözlerini Mika’dan ayırmadığını fark edince kaşlarını çattı.Onun dikkatini çekmeye çalıştı.
“Eee Yuu?Mika’nın yanına gittiğine pişman mısın?”
Yuu gözlerini Mika’dan ayırıp Fujisaki’ye döndü.
“Hayır değilim.”
“Öyle mi?”
“Aksine,çok mutluyum.”
Yuu gülümseyerek yeniden Mika’ya baktı.
“Aranız düzeldi mi yani?”
“Evet,eskisinden çok çok daha iyi!”
Fujisaki,Yuu’nun yüzünden düşmeyen gülümsemeye baktı.
Burada bir şeyler dönüyor..
O sırada Yuu,cebini titreten mesaj sesiyle telefonunu çıkardı.Gelen mesajla kaşları çatıldı.
[12.05.40 p.m]:
Seni kütüphanede bekliyorum.
-Mika
Yuu kafasını telefondan kaldırıp Mika’nın olduğu yöne baktı.Ancak Mika orada değildi.
Bir şey mi oldu acaba..
Bu düşünce Yuu’nun endişelenmesine sebep oldu ve hızla masadan kalktı.Fujisaki,Yuu’nun bileğinden tuttu.
“Nereye gidiyorsun?”
O sırada Shinoa ve diğerleri de Yuu’ya bakınca,Yuu tedirginlikle konuştu.
“A-ah..Kütüphanede bir işim olduğunu hatırladım da.. Gitmem gerekiyor,hemen dönerim!”
Yuu bileğini Fujisaki’den kurtarıp oradan uzaklaştı ve kafeteryadan çıkıp hızla kütüphaneye yöneldi.
🍂🍂🍂🍂
“Burada olması gerekiyordu..”
Yuu kendi kendine mırıldanırken,az önce varmış olduğu kütüphanede gözlerini gezdiriyordu.
Kitaplıkların arasından ilerlerken bir el aniden Yuu’yu kendine çekip ağzını kapattı.Yuu tedirgince arkasındaki kişinin kim olduğunu anlamaya çalışırken ses çıkarmak için ağzını açtı.Aniden kulağında sıcak bir nefes hissetti.
“Kütüphanede sessiz olmalısın Yuu-chan.”
Yuu,onun Mika’nın olduğunu anlayınca derin bir nefes verdi.Mika Yuu’nun önüne geçti ve onu kendisi ile kitaplar arasına aldı.Bir elini rafa koydu ve diğer elini de Yuu’nun yanağına yerleştirdi.
“Neden aniden buraya çağırdın beni Mika?”
Yuu ona merakla açılmış gözleriyle baktı.Parmağıyla Yuu’nun yüzünü okşarken fısıldadı Mika.
“Seni özledim Yuu-chan..”
Yuu’nun yüzüne kocaman bir gülümseme yayılırken,Mika Yuu’nun dudaklarını öptü.
“Bensizliğe dayanamadın mı?”
Yuu’nun gülerek sorduğu soruyla,Mika kafasını onun boynuna gömdü.
“Dayanamadım.”
Mika ellerini Yuu’nun kalçasına götürüp kendine çekerken,Yuu al al olmuş yanaklarıyla bir elini Mika’nın saçlarından geçirdi.
“Mika,şu an okulda olduğumuzun farkındasın değil mi?”
Mika’nın elleri Yuu’nun kemerinde gezinirken Mika konuştu.
“Farkındayım.”
“Okulda böyle yapmamalıyız ama..”
“Ufak bir öpücüğün zararı olacağını düşünmüyorum.”
Yuu utançla bakışlarını kaçırdı.Mika Yuu’nun yanağına bir öpücük kondurdu.Onun kızarmış yüzüne baktı.
“Kızarınca çok tatlı oluyorsun Yuu-chan,bu halini çok seviyorum..”
Mika’nın elleri Yuu’nun kalçasında gezinmeye devam ederken,Yuu telaştan yerinde duramıyordu.
“M-Mika..”
“Evet?”
Mika yavaşça Yuu’nun boynuna bir öpücük kondururken, Yuu panikle konuştu.
“Birileri gelecek şimdi…”
“O zaman sessiz olmalısın Yuu-chan.”
Yuu kendini olabildiğince sıkarken heyecanını bastırmaya çalışıyordu.Mika’nın vücudunda gezinen ellerini tuttu ve ufak bir soluk verdi.
“Dur Mika..Gerçekten..Birileri görecek..”
“Sen gözümün önünde bu şekilde durunca kendimi kontrol etmem çok zorlaşıyor Yuu-chan..”
“Ama birileri görürse çok—!”
Mika’nın dudakları onu susmak zorunda bıraktı.Mika geri çekilip Yuu’nun elini öptü.
“Görsünler.Benim erkek arkadaşım olduğunu bilsinler ve senden uzak dursunlar.”
Mika’nın Fujisaki üzerinden vurguladığı bu sözler üzerine, Yuu kızararak ona baktı.
“Erkek arkadaş mı..?”
“Evet.Erkek arkadaşım değil misin?”
Yuu tebessüm etti.
“Evet,öyleyim..”
Yuu’nun cevabıyla birlikte Mika tekrar eğildi ve onu öpmeye başladı.Yuu,Mika’nın tatlı öpüşünden başka bir şey düşünemiyordu.
O sırada Fujisaki kafasını kitaplığın arkasından çıkardı.
“Yuu?”
Yuu duyduğu sesle hemen geri çekildi ve arkasındaki rafa çarptı kafasını.
“Yuu-chan iyi misin?!”
Mika panikle Yuu’ya bakarken Fujisaki onlara sırıttı.Yuu kafasını ovuştururken Fujisaki’ye baktı.
“Aa..Hey…”
“Rahatsız etmedim umarım?”
Fujisaki’nin gülümsemesi üzerine,Mika sinirle ona baktı.
“Fazlasıyla rahatsız ettin.Defol buradan.”
Yuu aniden panik oldu.
Acaba her şeyi gördü mü?!
“Burada ne yapıyorsun.?”
Yuu’nun sorusu üzerine,Fujisaki Yuu’ya gülümsedi.
“Seni merak ettim ve geldim.Hemen döneceğini söylemiştin. Önemli bir işin vardı sanırım.”
“Yuu’nun işleri seni alakadar etmiyor.”
Fujisaki,ona sinirle bakan Mika’ya döndü.
“Sen her şeye böyle atlayıp duracak mısın?Yuu’nun cevap verebilecek kadar büyüdüğünü düşünüyorum.Aramıza girmeyi bırak.”
Mika aniden Fujisaki’ye sert bir yumruk attı.Yakasından tutup kendine çekti.
“Pek bir heveslisin sanırım benimle kavga etmeye?!”
“Mika sırası değil!Kütüphanede olduğumuzun farkında mısınız?!”
Yuu Mika’yı panikle yanına çekerken Fujisaki Mika’ya baktı.
“Bana bu şekilde davranmana izin veriyorum diye sessiz kalacağımı mı zannediyorsun?”
Fujisaki sinirle Mika’ya yaklaştı.
“Sen sabrımı yeterince taşırdın.Sana bunu ödeteceğim..”
Fujisaki sinirinin ardından gülümseyerek Yuu’ya göz kırpınca,Mika Yuu’yu arkasına aldı ve ona bağırdı.
“Kes sesini!Yuu’nun yanına yaklaşmayacaksın!Duydun mu beni?!”
“Mika!!”
Fujisaki Mika’nın dediklerine kulak vermeyerek,dalga geçercesine gülümsedi.
“Neler yapabileceğimi sana göstereceğim Mika.”
Yuu kaşlarını çatarak ona bakarken,Fujisaki Mika’ya baktı.
“Sadece izle ve gör.”
Fujisaki büyük bir keyifle orayı terk ederken,Mika öfkeyle baktı arkasından.
“Ne yapmaya çalışıyor..”
Yuu endişeyle mırıldanırken Mika sinirle konuştu.
“Saçma sapan zırvalayıp duruyor işte!”
Mika’nın sinirini gören Yuu derin bir nefes verdi ve elini tuttu.
“Onun yüzünden keyfimizin kaçmasını istemiyorum.Kafana takma,tamam mı?”
Mika’nın yanağını öpen Yuu gülerek geri çekilirken,Mika Yuu’nun bu haline gülümsedi ve elini sıkıca tuttu.Yuu onun elini iyice kavradı ve birlikte kütüphaneden çıktılar.
🍂🍂🍂🍂
Ders çıkışında Yuu,çantasını alıp sınıftan çıktı ve koridorda yürümeye başladı.Bahçenin girişine geldiği zaman şemsiyenin altında onu bekleyen Mika’yı gördü.Gülümseyerek ona baktı ve çantasını sırtına iyice yerleştirip Mika’ya doğru yöneldi.
“Bekle Yuu!”
Yuu Mika’ya doğru bir adım atacakken,Fujisaki’nin ona seslenmesiyle durdu.Arkasını dönüp ona bakarken,Fujisaki Yuu’nun yanına geldi.
“Mitsuba yarın filmin tamamını çekeceğimizi söylememi istedi!”
Yuu kaşlarını kaldırdı ve ona duygusuz bir şekilde bakarak sordu.
“Yarın bu filmin sonu yani,öyle mi?”
“Evet.Çekimleri bitirmek için derslere girmeyeceğiz.”
“Pekala,yarın görüşürüz.”
Yuu kısa kesti ve önüne döndü.Kapıdan çıkacağı sırada, Fujisaki Yuu’nun kolundan tuttu.Yuu kaşları çatık bir şekilde kolunu tutan ele baktı.
“Bir sorun mu var?”
“Ah..Aslında filmden önce son bir prova yapmamız iyi olabilir.Bir kafeye gidelim mi?Orada rahatça çalışabiliriz!”
Fujisaki’nin heyecanlı ses tonuna karşılık,Yuu bıkkın bir şekilde nefes verdi.
“Aslına bakarsan rolüme iyi çalıştım,ezberlerim tam.Ve yapmam gereken ödevlerim var.Yani eve gitmem gerekiyor.”
“Tamam o zaman.Eve birlikte yürümek ister misin?”
Fujisaki’nin devamlı olarak gülmesi Yuu’nun sinirine dokunuyordu.
Ne için bu kadar çabaladığını merak ediyorum..
Mika onu yanımda görürse hiç iyi olmayacak..
Yuu isteksiz bir şekilde ona baktı ve cevap verdi.
“Mika beni bekliyor.Eve onunla gideceğim.Yarın görüşürüz.”
Yuu Fujisaki’yi geçiştirdi ve cevap vermesini beklemeden hızla yanından ayrıldı.Ona somurtarak bakan Mika’ya koştu ve gülerek kollarını ona sardı.
“Mikaa!!Ben geldimm!!”
Mika onun saçlarına bir öpücük kondururken,Yuu geri çekildi ve Mika’nın tuttuğu şemsiyenin altına girdi.
“Çok geciktin Yuu-chan!”
“Özür dilerim beklettiğim için!”
Yuu hızla onun yanağından öptü ve yürümeye başladılar.
“Bir öpücükle beni yumuşatamazsın.”
“Ah,ama şimdiden yumuşadığını söyleyebilirim!”
Yuu gülerek ona bakarken,Mika kaşlarını çatarak konuştu.
“Yine mi onunla konuşuyordun?”
“Benim suçum değil..Kendisi yanıma geldi..”
“Ne istiyor senden?”
“Yarın filmi çekip bitirecekmişiz.”
Mika aniden durunca,Yuu şaşkın bir ifadeyle ona baktı.
“Yine onunla olacaksın yani..?”
Mika’nın isteksizliği üzerine,Yuu onun ellerini tuttu.
“Evet..Ama iyi yönünden bakalım.İstediğin gibi artık onunla görüşmek zorunda kalmayacağım.”
Mika sıkıntıyla bir nefes verdi ve yürümeye devam etti.
“Başımı belaya sokacağın günü bekliyorum Yuu-chan.”
“Ama ben bir şey yapmıyorum ki!”
Yuu’nun söylenmesine karşılık onun saçlarını karıştırdı Mika.
“Yarın çekim sırasında yanlış bir hareket yapmaz umarım.”
“Endişelenme,senaryolarda yakınlaşma sahneleri yok. Hepsini dikkatlice inceledim.”
Yuu’nun kendinden emin bir tavırla konuşması üzerine,Mika ters bir şekilde baktı.
“Sana dokunmasına izin verme sakın.”
“Bana dokunmasına izin vereceğim tek kişi sensin Mika.”
Yuu gülümseyerek yola devam ederken,Mika’nın sessiz kalmasıyla gözlerini ona çevirdi.Aniden Mika’nın kızardığını görünce şaşkın bir şekilde ona baktı.Yolun ortasında durdu ve Mika’nın dudaklarına uzunca bir öpücük bıraktı.Dudaklarına gelen şekerli tat ile Yuu geri çekildi.
“Mika..Bensiz çörek mi yedin?”
“Ferid vermişti.”
Mika’nın gülmesiyle Yuu somurttu.
“Çok kötüsün.”
“Beni öperek sen de yemiş oldun.”
“Ama hala istediğimi alamadım.”
“Nasıl?”
Mika ona merakla bakarken,Yuu sinsi bir tavırla alttan alttan güldü.
“Sabahki öpücüğümün acısını çıkaracağımı söylemiştim..”
“Pek bir heveslisin sanırım üstte olmaya?”
Yuu bu sözlerle aniden kızarırken,Mika onun bu haline güldü.
“Önce söylediğin şeylerden utanmamayı öğren,sonra bunun tartışmasını yapabiliriz.”
“Üstte olma ihtimalim var mı yani?!!”
“Hayır mümkün değil.”
Yuu’nun heyecanı Mika’nın kararlılığıyla sönerken,üzgün bir şekilde önüne döndü.
“Hevesimi kırdın Mika..”
“Buna bu kadar hevesleneceğine derslerine odaklan,bu sene önemli bir sene.Derslerden kalman hiç iyi olmaz.”
Mika’nın sözleriyle panikledi Yuu.
“Sınavlar da yaklaşıyor!Bir an önce çalışmaya başlamamız lazım Mika!”
“Ben seni çalıştırabilirim Yuu-chan,bu benim için büyük bir zevk.”
Mika’nın masumca sözlerinin altında yatan sinsi gülümsemeyi fark eden Yuu,tedirgin bir şekilde ona baktı.
“Nasıl bir çalışmadan bahsediyorsun bilmiyorum ama umarım işe yarar şeylerdir..”
“Tabii ki!Hepsini öğreneceğinden eminim!”
Mika heyecanla Yuu’nun elini tuttu ve çekiştirdi.
“Hadi hemen eve gidelim Yuu-chan!”
Yuu Mika’nın aklındaki düşünceyi anlayınca panik oldu.
“Ne?!Bir kez daha yapmayacağız değil mi?!”
“Elbette yapacağız!”
“Bir gün bile olmadı Mika!!”
“Sevişmenin günü saati olmaz Yuu-chan!”
Yuu panikle bakmayı bırakıp onun bu haline kahkaha atarken Mika da onunla birlikte güldü.Ardından Yuu Mika’nın elini sıkıca kavradı ve yağmurun altında el ele eve doğru yürümeye devam ettiler..
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁