Alde Lotus - Bölüm 11
Yuu,telaşla evin önüne geldi ve kapıyı açtı.Etraf kapkaranlıktı.Çantasını kapının girişine bıraktı ve oturma odasına girdi.Odaya girer girmez büyük bir şaşkınlıkla gözlerini gezdirdi.Odanın her bir tarafına yerleştirilmiş küçük mumlar ve özenle hazırlanmış eşsiz bir akşam sofrası vardı.
“Yuu-chan..”
Yuu sesin geldiği yöne baktı.Baktığı yönde,Mika’yı özenle hazırlanmış bir şekilde elinde çiçeklerle görmeyi beklemiyordu.
“Geldiğin için teşekkür ederim Yuu-chan..”
Yuu ona şok olmuşcasına bakarken,Mika ona gülümsedi.
“Sen..Hasta değil miydin..?”
Mika olumsuz anlamda başını salladı.
“Seni bu şekilde kandırdığım için özür dilerim.Ancak başka türlü eve gelmeyeceğini biliyordum.”
Mika çiçekleri daha sonra vermek üzere masaya koydu Yuu’ya doğru yürüyüp ellerini tuttu.Yuu’nun sıcacık ellerini kendi elleri arasına alırken,Yuu sesli bir şekilde yutkundu.
“Sana öyle sözler söylediğim için özür dilerim.Bunu yapmamam gerekiyordu.O an çok sinirliydim ve sana patladım.Seni üzdüğüm için gerçekten çok pişmanım.”
Yuu gözlerini kaçırırken,Mika’nın sözleriyle yeniden ona baktı.
“Ve tek sorunun bu olmadığının da farkındayım.”
Mika ona ciddiyetle baktı ve pişmanlıkla konuştu.
“Seni çok üzdüm ve sen benim bu aptalca davranışlarıma yıllarca katlandın.Her şeye rağmen yine benim yanımda oldun.”
Yuu Mika’nın masmavi gözlerine takılı kalırken söyleyecek bir söz bulamadı.Onu dinlemek dünyanın en güzel şeyiydi. Mika Yuu’nun ellerini sıkıca tuttu.
“Ben tüm bunları nasıl düzelteceğimi bilmiyorum.Ancak kesin olarak bilmeni istediğim bir gerçek var.”
Yuu bu tuhaf durumu anlamlandırmaya çalışırken,Mika’nın elini yanağına koymasıyla yavaşça kızardı.
“Yuu-chan.”
Yuu’nun kalbi hızla çarpmaya başladığı an,Mika onun gözlerinin içine baktı.
“Seni seviyorum.”
Bu itirafla birlikte Yuu’nun nutku tutulurken,gözlerini kırpıştırarak ona baktı.
Ne?
“Seni çok seviyorum Yuu-chan.”
Yuu şaşkınlığını üzerinden atamazken,Mika kendini açıklamak için derin bir nefes aldı.
“Ben seni sevmekten çok korkuyordum.Sevdiğim bir insanı tekrar kaybetmek istemiyordum..Korkaktım,bencilce davrandım.Senin duygularını düşünmedim.”
Mika’nın gözleri dolarken,Yuu endişeyle ona baktı.
“Ama yapamadım Yuu-chan.Gerçeklerden kaçamadım.Sana olan duygularımı reddetmek beni çıkmaza sürükledi.Kaçmaya çalıştığım her yol sana çıkıyordu.Açmaya çalıştığım her kapı sana açılıyordu.Bütün yollar beni sana getiriyordu Yuu-chan.”
Derin bir nefes aldı Mika,titreyen sesini bastırmayı umarak.
“Ben artık kaçmak istemiyorum..”
Beni seviyor..
“Senden uzak durmak istemiyorum.”
O beni seviyor..
“Sadece seni sevmeme izin ver Yuu-chan.”
Mika beni seviyor.!
“Seni üzdüğüm için çok özür-”
Mika’nın cümlesini yarıda kesen şey,Yuu’nun dudakları oldu.
“Ben de..”
Yuu alnını Mika’nın alnına yasladı.
“Ben de seni seviyorum Mika.”
Mika kendini en kötüsüne hazırlarken,Yuu’dan böyle bir cevap almayı beklemiyordu.Onu sevmediğini düşünüyordu. Her şeyi göze alarak itiraf etmişti.Ve şimdi de Yuu onu sevdiğini söylüyordu.Mika, Yuu’nun avcuna bir öpücük kondurdu ve elini kendi yanağına koydu.
“Çok mutluyum Yuu-chan..”
Mika Yuu’yu öpmek için eğildiği sırada,Yuu sofraya yöneldi.
“Vay canına!Neler hazırlamışsın öyle Mika!Hepsini sen mi yaptın?!”
Yuu heyecanla sofrayı incelerken,Mika onun bu tepkisine kaşlarını çattı.
“Yuu-chan..Sana seni sevdiğimi söyledim..Sen hala yemek-”
Yuu Mika’nın sözünü kesip dudaklarını dudaklarına bastırdı ve geri çekildi.Heyecanla Mika’ya sardı kollarını.
“Ben de seni seviyorum Mika!Çook seviyorum hem de!”
Yuu ellerini kocaman açıp güldü.
“Ama şu an çok açım ve sofra beni adeta baştan çıkarıyor.Yemek için can atıyorum!”
Yuu Mika’ya baktı ve sinsice güldü.Ona yaklaştı ve ellerini boynuna dolayıp dudaklarını dudaklarına değdirdi.
“Daha sonra da tatlı niyetine dudaklarını yiyebilirim sanırım!”
Mika ona gülümserken,Yuu’ya cevap vermek yerine onu omuzlarından iterek sandalyeye oturttu.
“Önce yemek.”
Mika yemeklerin kapağını kaldırıp tabakları eline alırken,Yuu meraklı gözlerle Mika’yı süzdü ve gülümsedi.
“Bugün için özel olarak mı hazırlandın?”
“Evet,senin için hazırlandım.Bu anı daha değerli kılmak istedim.”
Yuu bu sözlerle kızarırken güldü.
“Her zaman muhteşem görünüyorsun,ancak bugün için ayrı bir hazırlık yapman beni çok mutlu etti..Tüm gece sıkılmadan seni izleyebilirim..”
Mika kızarmış yanaklarıyla tebessüm ederek,bir garson edasıyla kadehlere viski doldurmaya başladı.
“Bu özel bir tür viskiye benziyor.Nereden aldın Mika?”
“Babam göndermişti.”
“Gerçekten mi?!Demek ki o kutunun içinde bunlar vardı..Bu cömertliğine karşılık arayıp teşekkür etmeliyiz!”
Yuu telefonunu heyecanla çıkarırken,Mika Yuu’nun telefonunu elinden aldı ve rafa kaldırdı.
“Buna gerek yok.”
“Ama teşekkür etmemiz gerekiyor Mika!Hem sesini de duymuş olurduk..Uzun zaman oldu görüşmeyeli!”
“Yuu-chan..”
Yuu ayaklarını sallarken ellerini çenesinin altına koydu ve hayranlıkla mırıldandı.
“Saito-san gerçekten de çok nazik birisi..”
Mika,Yuu’nun bu söylediğine sessiz kaldı.
Öyle bir adamın tam olarak nesine hayran oluyorsun,cidden anlamıyorum..
“Aramamıza gerek olmadığına emin misin?”
“Bu gece seninle baş başa olmak istiyorum Yuu-chan.Kimsenin bizi rahatsız etmesine izin veremem.”
Yuu Mika’nın söylediğine içten içe mutlu oldu.
“Hadi yiyelim o zaman!”
Yuu heyecanla kızarmış bifteğini önüne aldı ve Mika’ya baktı.
“Bu gece çok güzel olacak!”
🍂🍂🍂🍂
“Vay canına!Bunu gördün mü Mika?!”
Yuu Mika’nın kollarında uzanırken onunla birlikte heyecanla televizyondan açtıkları filmi izliyordu.
“Tanrım,bu kadın çok korkunç!”
Kucağındaki patlamış mısırı ağzına atan Yuu,gördüğü görüntüyle yerinden fırladı ve yatakta dikildi.
“Bak,sana onu öldüreceğini söylemiştim!Resmen beynini parçaladı!”
“Kadın bir bilim insanı ve onlar üzerinde deney yapıyor, sonunun böyle olacağı başından belliydi.”
Mika’nın söylediği söz üzerine Yuu korku dolu bakışlarla ona baktı.
“Böyle bir hayat yaşamak istemezdim..”
“Yaşamayacağın şeyler için tedirgin olmamalısın Yuu-chan.”
“Evet haklısın!”
Yuu Mika’nın sözüne güldü ve heyecanla konuştu.
“Kim bizim üzerimizde deney yapar ki?!Bu sadece filmlerde olur!”
“Veya geçmiş dönemlerde.”
Yuu Mika’nın kollarına yeniden uzandı ve onun elini tuttu.
“İnsan deneyleri yasaklanmadan önce,değil mi?”
“Evet,o dönemlerde yaşamak istemezdim.”
“O zaman çok şanslıyız!”
Yuu kendi kendine gülerken televizyonda gördüğü savaş sahnesiyle gözlerini kocaman açtı.
“Oha!Tek yumrukla adamı yere serdi!”
Yuu kahkaha attı.
“Bu tıpkı Crowley’in yaptığı gibiydi!”
“Ne demek istiyorsun?”
“Anlatmamı ister misin?!”
Mika merakla kafasını sallarken,Yuu heyecanla yerinden doğrulup anlatmaya başladı.
“Bugün her yerde seni arıyorduk ve öğretmen senin eve gittiğini söyledi!Senin yanına geleceğim sırada Fujisaki’yi gördüm ve yanına gelmemem için beni ikna etmeye çalıştı!”
Yuu yumruğunu havada salladı ve kahkaha attı.
“Sonra Crowley geldi ve bam!Fujisaki’nin yüzüne sert bir yumruk geçirdi!”
Yuu hızlı bir şekilde masanın üzerinde duran içki şişesini aldı ve kafasına dikti.
“Tanrım,Crowley gerçekten mükemmel biri!”
“Bunu yaptığını bilmiyordum.”
Mika sıkıntıyla saçlarını karıştırdı.
“Crowley’i arayıp teşekkür etmem gerekiyor..”
“Evet,böyle bir arkadaşa sahip olduğun için çok şanslısın!”
Yuu içmeyi bırakıp Mika’ya baktı.
“Yine de onun için üzüldüm,gerçekten canı acımış olmalı.”
“O çocuk sinirimi bozuyor..Her seferinde bir yerlerden çıkması çok rahatsız edici.Ve onun için üzülmen de öyle.”
“Hey,bu kadar dert etme!Crowley halletti!”
Yuu yatakta yayıldı ve elindeki şişeyi yukarı kaldırdı.
“Eğer yanında olsaydım onu senden önce tebrik ederdim ama senin yanına gelmek için acele ettim!Beni tebrik et Mika!!”
Mika Yuu’ya uzandı ve beklemediği bir anda elindeki şişeyi kaptı.
“Hey!İçkimi geri verr!”
“Yemeğe oturduğumuzdan beri içiyorsun,bu kadarı yeterli değil mi?”
“Ama bu haksızlık!Senin için çok fazla endişelendim,o yüzden birazcık içmek benim de hakkım!”
“Ne için endişelendin?”
“Hasta olduğunu sandığım için!Beni kandırdın Mika!”
“Bunun için üzgünüm Yuu-chan..”
Yuu gülerek Mika’ya doğru uzandı ve kollarını ona sarıp başını dizlerine koydu.
“Ben üzgün değilim,çok mutluyum!”
Yuu dağınık saçlarıyla birlikte ona baktı ve mırıldandı.
“Bugün hayatımın en güzel günü..Beni sevdiğini söyledin, buna hala inanamıyorum..”
Mika dizlerinde uzanan Yuu’ya gülümseyip elini onun siyah saçlarında gezdirdi.Yuu gülerek konuştu.
“İşlerin bu noktaya varacağını tahmin edemezdim.Seninle bu şekilde oturmak öylesine güzel ki..”
Mika’nın elleri Yuu’nun saçında gezinirken,Yuu mayışmış bir şekilde ona baktı.
“Beni gerçekten seviyor musun Mika?”
“Seni her şeyden çok seviyorum Yuu-chan.”
Yuu gülümsedi ve elini ona doğru uzatıp yanağını kavradı.
“Ben de seni çok seviyorum..”
Mika hafif bir tebessümle ona doğru eğilip dudaklarını dudaklarıyla birleştirdi.Yuu onun öpüşüne karşılık verdi. Onun dudakları arasında bulduğu huzur tarif edilemezdi.Mika yavaşça geri çekildi.
“Seni sevdiğimi itiraf ettikten sonra her şeyin daha da güzelleştiğini hissediyorum.Özellikle de öpüşmenin..Bir itiraf her şeyi böylesine değiştirebiliyor mu?”
“Görünüşe göre evet.Bu gece her şey çok farklı ve anlamlı.”
Mika ona kaşlarını kaldırmış bir şekilde bakınca Yuu kendini açıkladı.
“Önceden öpüşmemize asla anlam veremiyordum.Bu çok hoşuma gidiyordu,seni öpmek dünyanın en güzel şeyiydi.Ama sonrasında oluşan kafa karışıklığı beni oldukça rahatsız ediyordu.Sürekli neden böyle olduğunu düşünüp duruyordum.”
“Ah..”
Yuu elini Mika’nın yanağına götürdü ve gözlerinin içine baktı.
“Beni öptüğün her an benden hoşlanıyor olabileceğini düşündüm.Ancak bana öylesine uzak davranıyordun ki bu düşünce benden hızla uzaklaşıyordu.”
Elini Mika’nın sarı saçlarında gezdirdi Yuu.
“Şimdi ise her şey çok daha güzel.Seni öpüyorum ve bunun gerçek bir anlamı var.Beni daha da mutlu ediyor.Çünkü beni sevdiğini biliyorum.”
Mika pişman bir ifadeyle konuştu.
“Davranışlarım için özür dilerim.Sana ne kadar yanlış davrandığımın ve seni ne kadar kırdığımın farkındayım.”
“Özür dilemen için söylemedim bunları Mika..”
“Ben özür dilemek istedim.”
Mika’nın kollarını açmasıyla yerinden doğruldu Yuu.Mika’nın işaretiyle yavaşça kucağına oturdu ve kollarını onun ensesinde birleştirdi.Mika yeşil gözlerinin içine baktı ve mırıldandı.
“Bundan sonra seni incitmediğimden emin olacağım.”
“Ben de öyle..”
Mika kollarını ona sarınca,Yuu kafasını onun boynuna gömdü.
“Her zaman yanında olacağım Yuu-chan.Seni her zaman koruyacağım.Ve seni sonsuza kadar seveceğim.”
“Hislerimizin karşılıklı olmasına bayılıyorum..”
Mika geri çekilip ona gülümserken,Yuu da ona gülümsedi.
“Bu hayatımdaki en güzel gece Mika..”
“Senin için bu geceyi daha da güzelleştirebilirim Yuu-chan.”
Yuu ona merakla baktığında,Mika eliyle Yuu’nun yanağını kavradı ve onun gözlerine baktı.
“Yapmak istediğim başka şeyler de var.”
Yuu’nun onu anlamaya çalışırcasına olan bakışlarını gören Mika,kucağında oturan Yuu’yu yavaşça yatağa bıraktı ve üstüne çıktı.Elini Yuu’nun eliyle birleştirip yatağa bastırdı ve diğer elini onun göğsüne koyup yavaşça gezdirdi.
“Sana daha fazla dokunmak istiyorum.Seni daha derinlerde hissetmek istiyorum.”
Bu sözler Yuu’nun kıpkırmızı olmasını sağlarken,Mika onun gözlerinin içine baktı.
“Ve eğer sen de istersen bunun zamanının geldiğini düşünüyorum.”
Mika onun kulağına doğru eğildi.
“Bu gece seni hissetmeme izin verir misin?”
Mika’nın kulağına sessizce fısıldamasıyla tüm vücudu baştan aşağı alev almaya başlarken,Mika kulağını hafifçe dişleri arasına aldı.
“Söz veriyorum,sana zevki ve mutluluğu en doruklarda yaşatacağım.”
Yuu’nun eli yavaşça Mika’nın ensesine gitti ve onu kendine bastırdı.Mika mutlulukla fısıldadı.
“Yeter ki sana dokunmama izin ver ve kendini bana teslim et.”
“Ben de sana dokunmak istiyorum Mika..”
Mika bu cevap karşısında onun üstünden doğrulup şaşkınlıkla gözlerine baktı.
“Bundan emin misin?”
“Her şeyden çok.”
Yuu’nun kendinden emin bir şekilde konuşması üzerine,Mika’nın dudak kenarları yukarı kıvrıldı ve keyifle gülümsedi.
“O zaman..”
Yuu kızarık yanaklarıyla ona bakarken,Mika ellerini başının üstünde birleştirdi.
“Şimdi başlayalım mı?”
🍂🍂🍂🍂
-Aşağıdaki kısım smut içeriklidir.Okumak istemiyorsanız atlayabilirsiniz.-
“A-ah..”
Mika Yuu’nun göğüs uçlarına konsantre olmuş bir şekilde oyalanırken,Yuu kesik kesik olan inlemelerini durduramıyordu.Mika’nın dili,Yuu’nun göğsünde düz bir yol izliyordu.
Göğsündeki ıslaklık Yuu’yu kabarttı,onu daha da heyecanlandırdı.İçerisinde tarif edemediği hisler oluşurken, Mika yavaşça aşağı inmeye başladı.Yuu’nun utanç dolu inlemeleri Mika’nın kulaklarını doldururken hafifçe doğruldu ve onunla göz göze geldi.
“İnlemelerin gerçekten çok hoş,bu yönünü görmek beni çok heyecanlandırıyor..”
Sıcak nefesini dudaklarına üfledi Mika.Yuu onu kendine çekip öperken,Mika dudaklarını daha da bastırdı ona.Bir yandan Yuu’nun pantolonunu çıkarırken,bir yandan alt dudağını hafifçe çekip ısırdı.
Ardından geri çekildi.Gözleri Yuu’nun alt kısmında oyalanırken işaret parmağını boxerının üzerinden erkekliğine dokundurdu.Bu hareketiyle Yuu seslice yutkunurken,Mika parmağını yavaşça hareket ettirdi.
Onun bu dokunuşu karşısında Yuu sessizce inledi.Kollarını Mika’ya sardı ve onun vücudunu kendine bastırdı.Çıplak bacağının,Mika’nın pantolonunun ardındaki erkekliğine dokunmasına izin verdi.Arada kumaş parçası olsa da Mika onun bu hareketinden oldukça tahrik olmuştu.Aniden Yuu’nun ellerini tuttu ve başının üstünde sabitleyip gülümsedi.
“En ufak bir hareketin bile tahrik olmama yetiyor.Senin etkin altında olmak hiç bu kadar hoşuma gitmemişti.”
Yuu onun bu sözüyle gülümsedi.
“Benim de öyle.Bu çok heyecan verici.”
Mika gülerek dudaklarına eğilip bir öpücük bıraktı.Doğrulup elini alt kısma götürdü ve yavaşça Yuu’nun boxerını çıkardı.Gözleri Yuu’nun erkekliğinde gezinirken, Yuu utançla gözlerini kaçırdı.
“Öyle bakmasana!!”
“Hmm..Makul boyut.”
“M-Mika!!”
Mika onun bu tepkisine güldü ve kalçasını tutup dilini yavaşça Yuu’nun erkekliğine değdirdi.
“A-ah..”
Yuu kesik kesik nefes aldı ve onun gözlerine baktı.
“..M-Mika..”
Mika parmağını Yuu’nun girişine getirince,Yuu tedirgin bir şekilde yutkundu.
“Yavaş olacağım Yuu-chan.Seni incitmeyeceğim.”
Yuu kafasını sallarken,Mika yavaşça ittirdi bir parmağını.Yuu kendini bastırmaya çalıştı.Elinin altındaki yorganı sıkarken,gözlerini kapadı acıyla.Yanına ikinci parmağı ekledi Mika.Ve Yuu’nun acısının hafiflediğini görünce yavaşça hareket ettirmeye başladı.Parmaklarını hareket ettirirken,Yuu’nun zorlandığını gördü.
“M-Mika..Ah..!”
Mika yaptığı işe devam ederken yavaşça Yuu’nun dudağına bir öpücük kondurdu.
“Rahatla Yuu-chan..”
Yuu’nun artık hazır olduğunu gören Mika hızla parmaklarını çekti.Yuu içinde hissettiği boşlukla huzursuzca kıpırdanırken,Mika erkekliğini boxerından çıkardı ve avucunun içine aldı.Yuu nefes nefese kalmış bir şekilde gözlerini Mika’nın erkekliğine çevirince,gördüğü görüntü karşısında gözleri kocaman açıldı.
“O-oha!!”
Yuu yerinden kalkıp kaçmaya yeltenince,Mika şaşkınca kolundan tuttu.
“Nereye gidiyorsun Yuu-chan?”
“Bırak beni!!”
“Neden?”
“Mümkün değil!!Sığması mümkün değil!!!”
Yuu korkuyla Mika’nın erkekliğine bakarken,Mika onun bu sözüne kahkaha attı.
“Sığacağına eminim Yuu-chan.”
Mika Yuu’yu kolundan tutup yatağa yatırırken,Yuu sesli bir şekilde yutkundu.
Ç-çok büyük.!
Mika erkekliğini Yuu’nun girişine getirdi ve dokundurdu.Yuu seslice yutkundu.
“Yavaşça iteceğim,tamam mı?Rahatla bu yüzden.”
Mika yavaş bir şekilde içine iterken,Yuu elinin altındaki yorganı sıktı.Yuu’nun sıcak duvarları Mika’nın erkekliğini tamamen kapladığı zaman,onun içinde olmanın verdiği hisle birlikte Mika sessizce inledi. Yuu’nun da ağzından bir inilti kaçarken tüm vücudu yanmaya başladı.Çok hoşuna gitmişti.Bu yeni his ona oldukça farklı duygular yaşatıyordu.
Mika ona baktı ve Yuu’nun iyi olduğunu görünce geri çekilip ona doğru yavaşça hareket etmeye başladı.Mika’nın içinde bu şekilde hareket ediyor olması Yuu’nun heyecanını en üst seviyelere çıkarırken farkında olmadan kalçasını hareket ettirmeye başladı ve Mika’nın kolundan tutarak onu kendine daha da bastırdı.
“Ah..!”
İniltiyle birlikte Yuu’nun onu kendine çekmesi Mika’nın sinsice gülümsemesine sebep oldu ve yavaş olan hareketlerini hızlandırmaya başladı.Onun hızlanması üzerine Yuu kollarını ona sardı ve zevkle karışan acıyla birlikte tırnaklarını istemsizce Mika’nın sırtına geçirdi.
“M-Mika.!!”
Yuu’nun Mika’nın adını söylemesi Mika’yı heyecanlandırdı ve hızını daha da arttırdı.Yuu dudağını ısırırken,Mika’nın hızla prostatına çarpmasıyla sesli bir şekilde inledi.
Yuu’nun inlemelerini duymak ve onun tarafından çevrelenmek Mika’nın aklını kaybetmesine yol açıyordu. Ona daha sert çarptı ve en derinlerine ulaşmak istercesine hızını arttırdı.Eli Yuu’nun erkekliğini kavradı ve avuçlayarak hareket ettirdi.Ona doğru eğildi ve tutkuyla öptü.Her bir yönden tahrik ediliyor olmak Yuu’yu en doruklarına çıkardı ve yüksek sesle olan inlemelerini istemsizce arttırdı.Bu yeni ve güzel hisse şimdiden alışmıştı ve ondan daha fazlasını istiyordu.Mika ona ard arda sert bir şekilde çarpıyordu,Yuu zevkten dört köşe olmuş bir şekilde ona daha sıkı sarıldı.
Çok kısa bir süre sonra,Yuu doruğuna ulaştığını hissetti. Midesinde oluşan ve ona henüz yabancı olan ısı havuzu içinde kabarırken,aniden o ısının yükseldiğini ve dışarı çıktığını fark etti.Hiç beklemediği bir anda içini dolduran ısı Yuu’nun kendinden geçmesini sağlarken,Mika nefes nefese bir şekilde büyük bir rahatlamayla ona baktı.Yuu’nun içinden yavaşça çıktı ve kendini yana attı.Yuu koluyla yüzünü kapattı ve kendine gelmeye çalıştı. Birkaç dakika boyunca nefes alış verişlerini düzeltmek için uğraştılar.Son kez derin bir nefes veren Mika,gülümseyerek Yuu’ya döndü.
“İlk seks deneyimimiz nasıldı Yuu-chan?”
Yuu kolunu indirdi ve utangaç bir tavırla mutluluk içerisinde ona baktı.
“Çok iyi hissettirdi..”
“Evet bundan eminim,inlemelerinden çok net bir şekilde anlaşılıyordu.”
“M-Mika.!!”
Yuu ona utançla kızarken Mika kahkaha attı.Aklına gelen fikirle Yuu’ya baktı.
“Duşu da beraber kullanalım mı?”
“Ben çok yorgunum…”
“Duş almadan mı yatacaksın?”
Yuu gözlerini kapatırken mırıldandı.
“Sadece on dakika,sonra kalkıp duş alabilirim..”
“O on dakika her zaman on saat oluyor Yuu-chan.”
“Hmhm..”
Yuu’nun yorgun ve uykulu bir şekilde mırıldanmasıyla Mika onu kendine çekti ve gülerek sarıldı.
“Hey,Yuu-chan.”
Yuu’dan ses gelmeyince,Mika kafasını eğip Yuu’ya baktı.Gözlerinin kapalı olduğunu ve uyuduğunu gördü.
“Hemen uyudun mu?Sen gerçekten de çok uykucusun Yuu-chan.”
Mika Yuu’nun tatlı yüzüne bakıp dudaklarına bir öpücük kondurdu ve kollarını ona iyice sardı.Yuu kafasını onun göğsüne yaslarken Mika huzurla siyah saçlarına gömüldü.Gözlerini kapatmadan önce mırıldandı.
“Seni seviyorum Yuu-chan..”
Yuu,kapalı gözlerinin ardından gülümsedi.
“Seni seviyorum Mika.”
Yuu bu sözünden sonra derin bir uykuya daldı.Mika gülümsedi ve mutlulukla gözlerini kapattı.Uykuya dalmadan önce,yüzünde hafif bir tebessümle düşündüğü tek bir şey vardı.
Beraber geçirdiğimiz ilk gecemiz kutlu olsun sevgilim.!
🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁